Otizm spektrum bozukluğu, nörolojik gelişimi ve işleyişini etkileyen gelişimsel bir durum olarak biliniyor.
Bireylerin dünyayla ve başkalarıyla etkileşim biçimini etkileyen sağlık sorunu; sosyal etkileşimlerde, sözlü ve sözsüz iletişimde zorluklara neden oluyor.
Bazı davranışların tekrarlanmasına zemin hazırlayan otizmin semptom ve şiddetleri her bireyde farklılık gösterebiliyor.
Yani otizmli bazı kişiler günlük yaşamlarında önemli bir desteğe ihtiyaç duyabilirken, diğerleri nispeten bağımsız yaşayabiliyor.
Hatta bazen belirli alanlarda olağanüstü yetenekler sergileyebiliyorlar.
![Uzmanlar kalbin en sevdiği yiyeceği açıkladı! Haftada iki porsiyon yiyende kalp hastalığı riski düşüyor](https://www.trhaber.com/uploads/photos/2024/07/screen-shot-07-21-24-at-1216-pm.webp)
OTİZM KADINLARDA DAHA YAYGIN OLABİLİR
Bugüne kadar erken çocukluk döneminden itibaren ortaya çıkabilen otizmin erkeklerde kadınlardan daha yaygın olduğu düşünülüyordu.
Ancak son araştırmalar, bu durumun kadınlarda çok daha yaygın olabileceğini düşündürüyor.
Bunun ana nedeni ise, kadınlarda otizmin sıklıkla teşhis edilememesi veya yanlış teşhis edilmesi.
Kadınlar veya kız çocukları, geleneksel tanı kriterlerinden farklı semptomlarla uzmana başvurabiliyor.
Ayrıca otizmli kadınlar sıklıkla zorluklarını maskelemek için başa çıkma stratejileri geliştirerek, zorlukların ebeveynleri, öğretmenleri ve hatta sağlık uzmanları için daha az görünür olmasını sağlıyor.
Bu eksik tanı ise, yalnızca doğru teşhisi engellemekle kalmıyor, aynı zamanda kritik önemdeki destek ve müdahaleyi de geciktiriyor.
![Sedefe karşı ilaca gerek yok: Bu 4 yağ anında iyileştiriyor! Ne leke ne de kaşıntı bırakıyor](https://www.trhaber.com/uploads/photos/2024/07/screen-shot-07-12-24-at-0429-pm.webp)
KADINLARDA HANGİ BELİRTİLERE YOL AÇAR?
Sosyal etkileşimde zorluklar, iletişim zorlukları ve tekrarlayan davranışlar da dahil olmak üzere otizmin temel semptomları tüm cinsiyetlerde ortak olsa da, kadınlar genellikle daha az belirgin belirtiler gösteriyor.
Otizmli erkeklerde görülen tipik sosyal izolasyon modelinin aksine, otizmli kadınlar sosyal ortamlarda bir veya iki yakın ilişki kurabiliyor.
Otistik kadınların ilgi alanları toplumsal beklentilerle daha uyumlu olabiliyor.
Örneğin otizmli bir erkeğin trenlere ya da bilgisayar sistemlerine karşı yoğun bir ilgisi olabilirken, bir kadının ilgisi edebiyat, hayvanlar ya da ünlüler gibi konulara yoğunlaşabiliyor.
![Gün içinde ne kadar su içiyorsunuz? İşte kilonuza göre tüketmeniz gereken su miktarı](https://www.trhaber.com/uploads/photos/2024/07/sukapak.webp)
DUYULARDA HASSASİYET OLUŞABİLİYOR
Kadınlar artan duyusal hassasiyetler yaşayabiliyor.
Belirli dokuları veya sesleri özellikle bunaltıcı veya rahatsız edici bulabiliyorlar.
Bu hassasiyetler, kıyafet seçimlerinden gürültülü ortamlara verilen tepkilere kadar günlük yaşamı önemli şekillerde etkileyebiliyor.
Bir diğer önemli husus da otizmli kadınların duygusal deneyimleri.
Etrafındakiler tarafından yanlış anlaşılabilecek, zengin ve yoğun bir içsel duygusal yaşama sahip olabiliyorlar.
Kendi duygularını anlamakta güçlük çekebildiklerinden içsel kafa karışıklığına ve kaygı yaşayabiliyorlar.
Sosyal uyum baskısı ve sürekli uyum sağlama çabası, otizmli kadınlarda kaygı ve depresyonun artmasına katkıda bulunabiliyor.
![Yaşlılar yaz tatillerini sevmiyor! Nedenine çok şaşıracaksınız](https://www.trhaber.com/uploads/photos/2024/07/screen-shot-07-26-24-at-1249-pm.webp)
SÖZEL BECERİLERİ ERKEKLERE GÖRE DAHA İYİ
Otizmli kadınlar, otizmli erkeklere kıyasla daha iyi sözel beceriler geliştirebiliyor ve dili daha etkili kullanabiliyor.
Bununla birlikte, alaycılığı veya gerçek olmayan dili anlamak gibi konuşmanın inceliklerini anlamakta hala zorluk yaşayabiliyorlar.
Ayrıca hormonal değişiklikler de kadınlarda otizm belirtilerini önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Adet döngüsü, hamilelik veya menopoz sırasındaki dalgalanmalar duyusal hassasiyetleri, duygusal düzenleme zorluklarını ve kaygıyı şiddetlendirerek bu zamanları özellikle zorlaştırabiliyor.
![Gün içinde ne kadar su içiyorsunuz? İşte kilonuza göre tüketmeniz gereken su miktarı](https://www.trhaber.com/uploads/photos/2024/07/sukapak.webp)
BELİRTİLERİ DEPRESYONLA KARIŞTIRILABİLİYOR
Kadınlardaki semptomlar aynı zamanda anksiyete, depresyon veya dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi diğer durumlarla da örtüşerek yanlış tanıya yol açabiliyor.
Yorum Yaz