Sanat ve tiyatronun çocuk gelişimine ne gibi etkileri vardır? Sanatla ilgilenen çocukların karakteri nasıl şekillenir? İşte cevaplar...
Nasıl ki parklar çocukların enerjisini atması için gerekli ise, sanatsal faaliyetler de çocuk gelişiminde o kadar büyük öneme sahip. Bu yüzden anne babalar 2 buçuk 3 yaşlarından itibaren çocuklarını, yaşlarına uygun tiyatro oyunlarına götürmeye başlamalı.
ÇOCUK GÖZLEMLEYEREK ÖĞRENİR
Tiyatroda sergilenen oyunlarda çocuk gözlem yoluyla öğrenir. Oyuncuları kendisine model alır ve onlarla empati kurar. Bazı oyuncularla özdeşleşir. Kendisini oyun içinde farz eder ve farklı durumlarla karşılaştığında nasıl tepki vermesi gerektiğini öğrenir.
Tiyatro ayrıca, çocuğun duygusal gerginliğinden kurtulmasına, iç çatışmalarına ve bireysel sorularına çözüm bulmasına yardımcı olabildiği gibi, onun birikmiş enerjisinin boşalımına da olanak sağlayabilir.
TİYATROYA MERAKLI ÇOCUK AKTİF OLUR
Duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilir. Günlük yaşamda konuşulan dili daha etkin kullanabilir. Bu da dil gelişiminin bir göstergesidir. Çocuk aktif olur, kendine güvenir ve çevre ile ilişkileri güçlü olur.
Çocuklar için yazılan tiyatro eserlerinde diyalogların çok fazla uzun olmaması lazım. Çünkü uzun diyaloglar çocukları sıkıyor ve söylenen sözlerin doğru algılanmasını engelliyor.
Özellikle şarkı, müzik ve dansın sahnede yerli yerince kullanılması çocukları etkilemektedir.
ÇOCUK YAŞINA UYGUN OYUNLARA GİTMELİ
2–7 yaş döneminin çocuk tiyatrosunda, hareketli, taklitli ve sembolik öğeleri olan renk, ışık ve ses düzenine ağırlık veren oyunlar yer almalıdır. 7–11 yaş dönemi için de toplumsal niteliği olan, ahlak ve toplum kurallarının doğrusu ve yanlışıyla sergilendiği çocuk oyunları düzenlenmelidir. 12 yaşından sonra ise ergenlerin anlama ve eleştirme yeteneklerinin erişkin düzeyine ulaşması nedeniyle daha karmaşık, kültürel ve toplumsal konulara yer verebilmelidir.
