Türkiye'de 450'ye yakın ağır hasar meydana getiren fay var!
Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının tüm boyutlarıyla araştırılması için kurulan TBMM Deprem Araştırma Komisyonu toplandı. Komisyonda, MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Bahadır Şahin önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, "Türkiye'de 450'ye yakın deprem üreten, ağır hasar meydana getiren fayın varlığı söz konusu" dedi.
Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Veysel Eroğlu başkanlığında bir araya geldi.
İLLER BAZINDA EYLEM PLANI HAZIRLANMALI
Veysel Eroğlu, jeolojik etkiler, kentsel dönüşümün hızlandırılması, tespitler, çürük ve riskli binaların tespiti, bina stokunun belirlenmesi gibi çalışmaların çoğu ilde olmadığını ifade etti. Şehirlerin depreme dirençli hale getirilmesi için bütün illerin eylem planı hazırlaması için söz konusu illere yazı gönderilmesini teklif etti.
Komisyonda Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Vedat Yanık, MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Bahadır Şahin, MTA Genel Müdür Yardımcısı Haşim Ağrılı, MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı Aktif Tektonik ve Deprem Araştırmaları Koordinatörü Selim Özalp ile Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu sunum yaptı.
"5 VE ÜZERİ DEPREMLERE NEDEN OLABİLİR"
MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Bahadır Şahin, Anadolu medeniyetlerinin başındaki belalardan birinin deprem olduğunu ifade etti. MTA'nın ilkini 1992'de ikincisini 2013 yılında yayımladığı "Türkiye'nin Diri Fay Haritasının", Anadolu'nun Batı'ya doğru hareketinin faylarla ilgili karşılığını oluşturduğunu ifade etti. Bu harita üzerinde 485 fayın işaretlendiğinin bilgisini veren Şahin, bu fayların bir kısmının Türkiye sınırlarının dışında olduğunu belirtti. Söz konusu fayların 5 ve üzeri deprem üreten faylar olduğunu kaydeden Şahin, "Türkiye'de 450'ye yakın deprem üreten, ağır hasar meydana getiren fayın varlığı söz konusu." dedi.
172 FAYIN TÜM KİMLİK BİLGİLERİ ORTAYA ÇIKARILDI
Türkiye'de 172 fayın tüm kimlik bilgilerini ortaya çıkardıklarını belirten Şahin, üniversiteler ve AFAD tarafından da yapılan çalışma olduğunu hatırlatarak, "Son günlerde TÜBİTAK ile birlikte bütün çalışmaların derlenmesi toparlanması, 2-3 yıl içerisinde tamamının bitirilmesi noktasında bir inisiyatif alındı." açıklamasında bulundu.
MARAŞ DEPREMİ YENİ KIRIKLAR MEYDANA GETİRDİ
Şahin, Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında haritada daha önce yüzey kırığı oluşturmamış yeni kırıkların meydana geldiğini, bazı kırıkların uzadığını, boyutlarının değiştiğini gördüklerini aktardı.
Depremden sonra sıvılaşma konusunun gündeme geldiğini ifade eden Şahin, Ulusal Deprem Stratejisi 2023 kapsamında Türkiye'nin bütün alanlarının tek tek sıvılaşmaya yatkınlık sahibi olan formasyonlarını haritaladıklarını bildirdi. Şahin, sıvılaşmaya yatkınlık haritalarıyla ilgili deprem bölgesiyle alakalı haritaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına iletildiğinin bilgisini verdi.
"MTA RAPOR HALINE GETİRDİKTEN SONRA OKUNMASINDA DA AKSAKLIKLAR OLUYOR"
MTA'nın eski yıllarda il bazında yaptığı birtakım çalışmaların olduğunu anımsatan Şahin, MTA'nın 2008 yılında Kahramanmaraş Valiliğin talebi üzerine hazırladığı raporu anımsattı. Şahin,"Kahramanmaraş çalışmasının içerisinde Doğu Anadolu Fayı'nın 7 ve üzerinde bir deprem üreteceğine, böyle bir risk olduğuna dair ifade açık açık yazılmıştır. Bu çalışmada Kahramanmaraş'ın jeoloji, diri fay haritası, sıvılaşmaya yatkınlık haritası gibi bir kentin gelişimiyle ilgili karar verme sürecinde yarar sağlayacak her türlü bilgi mevcuttur. Yerel yönetimlerin uzman yer bilimci, şehir planlamacısı, mimar, inşat mühendisi gibi ciddi ciddi uzmanlaşmış ekiplerini kurması gerekir. MTA rapor haline getirdikten sonra okunmasında da aksaklıklar oluyor." diye konuştu.
HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz'ün Kahramanmaraş raporuna uyulup uyulmadığını sorması üzerine MTA Genel Müdürü Vedat Yanık, "Uyulmamış, uyulsaydı bu şekilde olmazdı." yanıtını verdi.
"ŞEHİRLERIMIZI, ZEMİNİ DAHA SAĞLAM YERLERE YAPMAK ZORUNDAYIZ"
MTA'nın TÜBİTAK, AFAD, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile iki yıl içinde diri fayların haritasının tamamını bitireceğini belirten Yanık, "Öncelik sırasına göre nüfus yoğunluğu, fayın periyodu gibi sırlama yapılıyor. Öncelik sırasına göre başlayacağız ikinci yıl hepsini bitireceğiz, mevcut diri fayların hepsinin harita çalışması tamamlanacak." ifadesini kullandı.
Milletvekillerinin, fay hatları üzerindeki yapılaşmasına ilişkin sorusu üzerine Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinden örnek veren Yanık, "Gölbaşında fay üzerinde hiçbir bina kalmamış, 200 metre sağında ve 200 metre solunda binalar hasar almış ama ayakta durmuş. Bu fay sakınımı hattının belirlenmesi için bir örnek. Bu aralıkta demek ki bina yapmayacaksın. İmkan varsa şehirlerimizi zemini daha sağlam yerlere yapmak zorundayız. İmkan yoksa orada o zemine uygun yükseklikte ve sağlamlıkta bina yapmamız lazım." dedi.
"GÜÇLENDİRİLME ÇALIŞMASI YAPILMALI"
MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı Aktif Tektonik ve Deprem Araştırmaları Koordinatörü Selim Özalp, Kahramanmaraş merkezli depremlerde ilk depremden 9 saat sonra 7,6 büyüklüğünde ikinci depremin meydana geldiğini anımsattı. Özalp, bunun pek çok bilim insanı için olduğu gibi kendileri için de sürpriz olduğunu belirten Özalp, "İkinci bir deprem bekliyorduk ama kısa sürede olması beklenen bir şey değildi. Benim bildiğim sadece 1976'da Çin'de yaklaşık 16 saat sonra meydana gelen deprem var. Onun dışında bilinen deprem yoktu, gerçekten bu yıkıcılığı daha da artıran unsur oldu." dedi.
Deprem sonrası Savrun ve Malatya fayına yük bindiğinin, stresin buralarda arttığının söylendiğini belirten Özalp, "Depremlerden sonra dolayısıyla buralar da risk taşımaya başladılar. Ne zaman olacağıyla ilişkin bir şey söylemek zor. Daha detaylı çalışmaların yapılması lazım. 1999 depreminden sonra Marmara'da deprem olacağı söyleniyor fakat aradan 30 yıl geçti. Her geçen gün risk artıyor, bunu söyleyebiliyoruz. Önleme anlamında buralarda güçlendirilme çalışması yapılması lazım." diye konuştu.
Deprem sonrası faylar üzerine yaptıkları çalışmalardan gözlemleri aktaran Özalp, Kırıkhan merkezde 1 metreye yakın atım gözüktüğünü söyledi. Özalp, "Nurhak'ın kuzeyindeki alanda fayımız soldan sağa doğru hareket etmekte. Fayın etkisiyle 360 santimetre sol tarafa ötelenmiş durumda. Yine Pazarcık yakınlarında 4,5 metreye yakın ötelenme ölçülmüş durumda. Ekinözü tarafında bir köy yolunda 9 metreye yakın ötelenme görmekteyiz." dedi.
"7,7 DEMEK KIYAMET DEMEKTİ"
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremin haberini aldıktan sonra ağlamaya başladığını belirterek, "Doğu Anadolu Fayının üzerinde 7,7 demek kıyamet demekti." sözlerini sarf etti.
Bazı insanların Japonya'da 9 büyüklüğünde deprem oluyor bir şey olmuyor" dediğini belirten Kadıoğlu, bu depremlerin okyanusun içerisinde olduğunu söyledi. Kadıoğlu, "Bu benim göbeğimin içerisinde oluyor. O kadar sığ ki yıkıcı etkisi kıyamet." dedi.
Hatay'ın Altınözü ilçesine bağlı Tepehan köyünde 35 dönümlük zeytin bahçesini ortadan ikiye bölen yarık oluştuğunu anımsatan Kadıoğlu, buradan ölçüm aldıklarını yer radar çalışması yaptıklarını söyledi. Kadıoğlu, buradan fay geçmediğini, söz konusu yapının 1,5 metre kalınlığında gevşek dokunun tarım arazisine uygun killi topraktan oluştuğunu kaydetti. Kadıoğlu, söz konusu bölgede yağmurlu mevsime geçildiği zaman kayma işleminin devam edeceğini, bu konuda belediye başkanını uyardığını, alanın imara açılmamasını ve insanların oradan uzaklaştırılmasını istediğini vurguladı.
Pazarcık ilçesinin hemen altında yer alan "Kartal Kaya Baraj kapakları yıkıldı" haberini alır almaz öğrencileriyle bölgeye gittiğini belirten Kadıoğlu, baraj kapağında ve yol boyunca çalışma yaptığının bilgisini verdi. Kadıoğlu, baraj kapağında düşey yönde bir kırığın olmadığını, ancak dolusavak üzerinde kırık tespit ettiklerini aktardı. Kadıoğlu," Dolusavak o titretişimden dolayı kendi kendini doldurmuş. Karayolları da hemen gelip orayı doldurmuş. Oraya baktığımızda onun içerisinde kılcal çatlaklar tespit ettik. Baraj dolu olduğunda bizim tarafımızdan bir kez daha ölçülmesinde yarar görüyorum." dedi.