İbrahim Karagül'den sosyal medyaya damga vuran açıklama: Tarihimiz böyle ihanet görmedi
İbrahim Karagül, Yeni Şafak'taki köşesinde Türkiye'nin siyasi iklimine yönelik önemli tespitlerde bulundu.
İbrahim Karagül, Yeni Şafak'taki köşesinde Türkiye'nin siyasi iklimine yönelik önemli tespitlerde bulundu. İşte İbrahim Karagül'ün o yazısı...
Ne zaman içeride büyük fırtınalar koparılıyorsa bilin ki, dışarıda bir oyun tezgâhlanıyor. Bir şeyleri gizliyorlar. İçeridekileri harekete geçirerek, gözlerimizi kör ederek, dikkatleri içeriye çekerek etrafımızdaki tehlikeli bir şeyi örtmeye çalışıyorlar.
Türkiye için bu hep böyle oldu. Her büyük olay öncesi, içerideki Truva atlarını harekete geçirdiler. Öyle büyük gürültü kopardılar ki, kafamızı kaldırıp ne olduğuna bakamaz hale geldik. Amaçları da buydu. Bunu hep başardılar.
BAKIN BU SENARYOYU BİZ KAÇ KEZ GÖRDÜK!
Bu oyunu, PKK’nın Türkiye’yi teröre boğduğu zamanlar gördük. Darbeye hazırlık aşamalarında gördük. Hükümet değiştirme, başbakan devirme aşamalarında gördük. Bölgesel bazı gelişmelerde Türkiye’yi oyun dışı bırakma aşamalarında gördük.
Bu senaryoyu; FETÖ üzerinden rejim değiştirme projelerinde gördük. Irak’ın kuzeyinde Türkiye karşıtı cephe kurma girişimlerinde gördük. Suriye’nin kuzeyinde yüzlerce kilometre Türkiye karşıtı cephe kurma planlamalarında gördük.
Bu senaryoyu; İran sınırından Akdeniz’e bir işgal cephesi kurma çalışmalarında gördük. Türkiye’nin güney sınırlarını, kapılarını tamamen kapatma çabalarında gördük. FETÖ üzerinden “içeriden darbe, dışarıdan müdahale” girişimlerinde gördük.
ŞİMDİ YİNE DENİYORLAR.ÇAKALLAR GİBİ, SIRTLANLAR GİBİ YİNE SALDIRIYORLAR
Her senaryoda Türkiye içinde karışıklık çıkarıldı. Terör yapıldı, ekonomik saldırılar yapıldı. Siyasi bunalım çıkarıldı. Milletin kafasını karıştıracak bir plan mutlaka içeriye servis edildi. Akıl almaz yalan ve kurgularla zihinler iğfal edildi, gözler kör edildi.
Şimdi yeniden deniyorlar. Siyasi partiler-terör örgütleri ittifakı cephesi ile içeride büyük bir bunalım çıkarmaya çalışıyorlar. “Âkil” sandığımız, öyle bilinen ama sonradan birer Truva atı olduğunu öğrendiğimiz adamlar da, bütün kitleleriyle bu yeni senaryo için seferber oldu.
Siyasi ajanda görünümünde, iç iktidar mücadelesi görünümünde alabildiğine Türkiye’ye saldırmaya başladı. Ülkemiz için, milletimiz için, geniş tarih ve gelecek iddialarımız için ne varsa çakallar gibi, sırtlanlar gibi o adresleri vuruyorlar.
TÜRKİYE’Yİ YORMAK, DURDURMAK, KÜÇÜLTMEK. ORTA KUŞAK DEPREMİ BU!
Böyle bakınca dışarıda tehdit aramaya gerek bile yok. Hepsi içeride yapılması gerekeni zaten yapıyor. Dışarıdan işgal hariç, Türkiye’yi yormak, zayıflatmak, durdurmak hatta küçültmek için her tür silahı kullanıyorlar. Siyasi ittifak adı altında terör örgütleriyle bile ortaklık kurdular. Daha ne olabilirdi!
Ama iş çok daha büyük. Çünkü Türkiye sandığımızdan çok daha büyük. İçeridekilerin algılayabileceğinden çok daha büyük. Çünkü Türkiye sadece Anadolu değil. Çizdiği gelecek haritası sadece Türkiye kadar değil.
Yüzyılların tarihi ve birikimiyle büyük bir gelecek inşa ediliyorsa bu bütün coğrafyayı sarsacaktır.Yeryüzünün ana ekseni olan “Orta Kuşak”ta depremlere yol açacaktır.
İÇERİDEKİLER SÖZ VERDİ. ANLAŞTILAR: ERDOĞAN’I DEVİR, HARİTAYI UYGULA!
İçeridekiler iş sadece Türkiye sanıyorlar. Dışarıdakiler bütün bu coğrafya ve Orta Kuşak’ta neler olabileceğini hesaplıyorlar. Bu yüzden içeride yürütülen savaş, dışarıda yapılan planlamalar bölgesel ve küresel ölçeklidir. Artık Türkiye’nin hiçbir şeyi yerel değildir!
Hatırlayın; İran sınırından Akdeniz’e bir harita uyguladılar. Terör örgütleriyle birlikte bu kuşak inşa etmeye çalıştılar. DEAŞ da bu işin içindeydi. 15 Temmuz’la bu harita tek bir projeydi. Başarılı olsa Türkiye şu an daha küçük bir ülke olacaktı.
Türkiye, Güney cephesini dağıttı. Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki haritayı yırtıp attı. Ama bekliyorlar. “Erdoğan sonrası” kaldıkları yerden devam edecekler. İçerideki siyasi muhalefet cephesi bu konuda kendilerine zaten söz verdi. Anlaştılar!
SİZ BİZE İKTİDARI VERİN, BİZ SİZE TÜRKİYE’Yİ VERELİM!
“O proje kenarda dursun şimdilik” dediler, hemen Güneybatı'ya yöneldiler. Dünyanın bütün donanmasını, enerji şirketlerini, bütün Batılı ülkeleri, bazı bölge ülkelerini Doğu Akdeniz’e çağırdılar. Türkiye’yi hedef alan enerji merkezli yeni bir çevreleme planladılar.
Türkiye buna da direndi. Şu ana kadar Akdeniz’de hiçbir proje uygulanamadı, uygulanamayacaktı da. Onlarca anlaşma yaptılar, bir adım ileriye gidemediler.
Ancak burası için de “Erdoğan sonrası” sözleri verildi. Siyasi muhalefet-terör örgütleri cephesi Batı’ya İran sınırından Akdeniz’e, oradan Doğu Akdeniz’e kadar Türkiye’yi çevreleme projelerinin tamamına destek vereceklerini, karşılığında kendilerine içeride iktidar verilmesini istediler.
Ahlâksız, çirkin bir pazarlık yaptılar. Tarih böyle bir ihanet görmedi!
Şimdi asıl konuya gelelim.
DEDEAĞAÇ’TAKİ ASKERÎ YIĞINAK AŞAĞILAMADIR, ÇOK BÜYÜK TEHDİTTİR.
“Erdoğan sonrası” güvencesini alan ABD, Avrupa ve İsrail, cepheyi, çevrelemeyi batıya kaydırdı. Ege adaları silah deposuna dönüştürüldü. Yunanistan garnizon devlete dönüştürüldü. ABD, Avrupa ve İsrail, bu ülkeye korkunç derecede silah yığmaya başladı.
Kıyılarımızın sıfır noktasında, sınırımızın 20 kilometre yakınında askeri üsler kuruluyor, yığınaklar yapılıyor. Dedeağaç’taki yığınak bu ülke için faciadır, aşağılamadır, büyük tehdittir.
İran-Akdeniz hattında ne yapılıyorsa, Ege-Yunanistan’da aynı şey yapılıyor. İşte şu an içeride estirdikleri fırtına, çıkardıkları gürültünün tek sebebi bu askeri hazırlığı dikkatlerden uzak tutmaktır.
BUNUN SİYASETLE, SEÇİMLE İLGİSİ YOK! TÜRKİYE’NİN VAROLUŞU TEHDİT ALTINDA, UYANIN!
Rusya, Yunanistan’daki hazırlık içinuyarıda bulunmuş. Bir nebze haklılar. Çünkü Polonya’dan güneye, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Ege ve Akdeniz’e uzanan kuzey-güney hattı doğu-batı sınırı olarak çiziliyor. Doğu-batı cephesi olarak hazırlanıyor.
Ama bu tehdit doğrudan Türkiye ile ilgili. Batı Kapısı’nda büyük yığınak var ve bu açık bir şekilde Türkiye’yi hedef alıyor. Ege’de kurulan cephe ne ise içeride kurulan cephe aynı. Birlikte çalışıyorlar.
Bunun demokrasi ile, seçimle, siyasi ittifaklarla, hükümet değişimi ile, kimin ne kadar oy aldığı ile alakası yok. Bu, açık ve net bir şekilde Türkiye’nin varoluşu ile ilgili bir durum.
“ERDOĞAN VARKEN BUNU YAPAMAZSINIZ. DEVİRİN, İSTEDİĞİNİZİ ALIN” DEDİLER
1. İçeride siyasi parti-terör örgütleri ortaklığı güneyde cephe kuranlarla nasıl ortak çalıştıysa batıda cephe kuranlarla da ortak çalışıyor. FETÖ ve PKK nasıl onlarla çalıştıysa şu an aynısını siyasi partiler yapıyor.
2. Onlara; “Erdoğan’ı devirin bunların tamamını alacaksınız” dendi. Onlara; “içeride iktidarı bize verin bu projelerin hepsini size taahhüt ediyoruz” dendi. “Erdoğan varken yapamazsınız, şimdilik dondurun. Biz gelince istediğinizi alacaksınız” dendi.
3. Onlar da içerideki siyasi partileri FETÖ ve PKK ile ortak çatı altında topladı. İktidar sözü verdi. Erdoğan’ı devirme sözü verdi.
TARİHİMİZ BÖYLE İHANET GÖRMEDİ. BÖYLE ALÇAKÇA BİR PAZARLIK GÖRMEDİ!
4. İçeride korkunç bir fırtına estiriliyor şimdi. Ekonomik saldırılar, itibar suikastları, milletin zihinlerini iğfal etmeye dönük yalan ve kurgu senaryoları tamamen bu pazarlığa bağlı uygulanıyor.
5. Siyasi tarihimiz korkunç ihanetler gördü. Ama böylesine tarih bile tanık olmamıştır. Tamamen vatanı satma, küçültme üzerine bir pazarlık yapıldı.
6. İki türlü senaryo var. Birincisi seçimle devirme. Bütün Batı, bunun için çabalıyor. İçerideki bütün söylem ve kurgular birlikte yürütülüyor. Muhalefete açık destek, açık talimatlar yağdırılıyor.
7. İkincisi seçim dışı devirme. İşte asıl pazarlık burada. Asıl vahamet burada. 15 Temmuz’da bir şeyi eksik bıraktılar. Şimdi Dedeağaç’taki askeri yığınak işte bu eksikliği gidermek için.
SEÇİM DIŞI HAZIRLIK. DEDEAĞAÇ’TAKİ ABD ASKERİ, SINIRI GEÇECEK!
8. Seçimle deviremeyeceklerini anladıkları anda 15 Temmuz benzeri bir müdahale yapacaklar. Bu sefer Dedeağaç’tan ABD askerleri, Batılı askerler sınırı geçecek. Türkiye’ye girecek. İçeridekilere destek olmak için dışarıdan müdahale yapılacak.
9. ABD ve Avrupa’nın Yunanistan’daki hazırlığı sadece o ülkeye askeri destek ya da Rusya ile sınırlı bir durum değil. Şu an dünyanın en büyük jeopolitik müdahalesi Türkiye ile ilgilidir. Küresel güç haritasının şekli Türkiye’nin yükselişi ile değişiyor. Bunu durduracaklar.
ASLA GERİ ADIM YOK. TÜRKİYE’YE SAHİP ÇIKIN!
10. Erdoğan varken, bugünkü siyasi akıl varken, devlet aklı varken, buna ayakta tutacak kadrolar iktidardayken bu müdahaleyi yapamayacaklar. İşte içeride gördüğümüz iktidar oyununun perde arkası bu!
Osmanlı’ya yaptırımlarının aynısını Türkiye’ye yapmaya çalışıyorlar. Tıpatıp aynı. O zaman da bugün de; vatan ekseninde duranlar da, Batı ekseninde duranlar da aynı yerde. İhanet edenler damarından gelenler bugün de ihanet ediyor.
Bunun siyasetle, iç politikayla zerre alakası yok. Çok büyük bir hesaplaşma var. Yüzyılların hesaplaşması bu. Asla durmayacak asla geri adım atmayacağız. Biz bu hesaplaşmayı kazanacağız.
Kazanmak zorundayız. Türkiye’ye sahip çıkın!