Sığınmacılar konusunda tek Tweet mesajına 5 yalan sığdırarak kırılması zor bir rekora imza atan Ümit Özdağ, yurt genelinde alay konusu olunca taktik değiştirdi. Söylem bakımından Türk gurbetçilere saldıran Alman ırkçılarıyla bir farkı bulunmayan Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, hezeyanlarını yaymak için Habertürk yazarı Fatih Altaylı'yı kendine ulak seçti.
Savaştan kaçmış Suriyelilerin bir an önce kayıtsız şartsız rejime teslim edilmesi gerektiğini savunanlardan Habertürk yazarı Altaylı ise Özdağ'ın iddialarını gerçekmiş gibi köşesine taşıdı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Oy kullanacak Suriyeli göçmen sayısı o kadar da çok değil. 400-500 binli sayılar abartı" şeklindeki açıklaması sonrası Ümit Özdağ'ın kendisine mesaj attığını yazan Altaylı, Özdağ'ın "Türkiye'deki göçmen sayısı 13 milyon" şeklindeki yalanını yaymasına yardımcı oldu.
Altaylı'ya göre Özdağ, sözkonusu rakamı 'çok üst kaynaklara' teyit ettirdi. Ancak ne Özdağ ne de Altaylı bu üst kaynakların kimler olduğu konusunda detay vermedi.
2023'te oy kullanacak Suriyeli sayısının 400-500 binin birkaç katı olduğunu ileri süren Özdağ, İstanbul'da günde 70 ailenin vatandaşlık aldığını iddia etti.
İçişleri Bakanlığı'nın yalanlamaktan bıktığı Özdağ palavralarını ciddiye alan Altaylı, biraz da gizem kattığını yazısında "Özdağ'ın 'şimdilik yazılmamak' koşulu ile verdiği sayılar korkunç" ifadesini kullandı.
Suriyeli sığınmacıların her türlü eylemi yapmakta serbest olduğunu savunan Altaylı, "Taksim'de 1 Mayıs kutlamak, ekonomik koşulları protesto etmek için sokağa çıkmak için Suriyeli olmaya ihtiyacım vardı. Bu yüzden Suriye vatandaşı olmak ve Türkiye'ye gelmek istiyordum. Gerçi Suriye’nin turizm tanıtım reklamlarını ve Humus’taki festivalin görüntülerini görünce kalmak da fena seçenek olmayabilir. Çünkü Türkiye’de gençlik festivalleri güvenlik gerekçesi ile yasaklanırken, güvenliksiz Suriye’de rahatça yapılabiliyor" dedi.
Altaylı, sosyal medyada sığınmacı karşıtlığına meze olan festival görüntülerinden bahsetti ama o görüntülerin çekildiği Şam yahut Humus'ta, henüz ortaya çıkarılmamış toplu mezarların varlığına da rejimin öldürüp çukurlara doldurduğu insanlara da değinmedi.
