Benjamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı koalisyon İsrail'de toplumsal kırılmaya yol açtı. Hükümetin şiddet eylemlerinden endişe duyan ve Yahudi şeriatıyla yönetilmek istemediklerini dile getiren İsrail vatandaşları, 'demokratik kazanımlarının tehlikede olduğu' düşüncesiyle sokağa çıktı.
Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlilerin evlerinin boşaltılmasına tepki amacıyla düzenlenen gösteriye hükümet karşıtı çok sayıda Yahudi de katıldı. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, kamuda Filistin bayrağı asılmasının yasaklanması kararının ardından Filistinli ve İsrailliler birlikte gösteri yaparak Filistin bayrağı taşıdı.
İsrail polisi içlerinde yüzlerce Yahudi bulunduğundan ötürü gösteriye müdahale etmedi. Kendilerini İsrail vatandaşı solcular olarak tanıtan "Kudüs'e Özgürlük Grubu" Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Geldik ve bayrağı hâlâ sallıyoruz" ifadesini kullandı.
Filistin ve İsraillilerin birlikte bulunduğu gösteri devam ederken bölgede başka bir İsrailli sağcı bir grup gelerek kalabalığı tahrik etmeye çalıştı. İsrail bayrağı açan grup, Araplar ile Müslümanlara hakaret içeren sloganlar attı.
Benjamin Netanyahu ve Itamar BenGvir
Netanyahu'nun başbakan olduğu aşırı sağcı koalisyon hükümeti, ABD'deki Yahudi lobilerinin de tepkisini çekiyor. İsrail vatandaşları arasında son dönemde yaşanan derin kırılmanın ne gibi sonuçlar doğuracağını zaman gösterecek. Ancak İsrail toplumunun iç çatışmaya doğru evrilmekte olduğu yorumları artık daha sık yapılıyor.
Merkez Bankası'nın faiz kararı ne olur? Faiz kararı sonrası altın...
80 BİN KİŞİ TEL AVİV SOKAKLARINDA
Filistin bayraklarının dalgalandığı Kudüs'teki eylem dışında Tel Aviv'de de İsrailliler sokaktaydı. Yaklaşık 80 bin gösterici, Habima Meydanı'nı hıncahınç doldurarak İsrail hükümetinin politikalarına karşı seslerini yükseltti. Protestocuların gündemindeki temel konu, Netanyahu hükümetinin Yüksek Mahkeme kararlarını geçersiz kılacak bir yasa hazırlaması oldu.
Bu girişime karşı emekli savcılar harekete geçmiş ve hükümeti 'yargı sistemini yok etmeye çalışmakla' suçlayan bir mektup yayınladı. Mektubun gündemi hareketlendirdiği ülkede bugün ise Haaretz gazetesine konuşan emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Ayala Procaccia, "Yargıçların protesto için dışarı çıktığı bir ülke, tüm sınırların aşıldığı bir ülkedir" diyerek hükümete uyarıda bulundu.
Gösteriye katılanlardan 37 yaşındaki İsrail vatandaşı Itai Niger, mevcut hükümetin gerçekten tehlikeli olduğunu belirterek faşist rejime karşı eylem yapmaya karar verdiğini kaydediyor.
Meydanda toplananların taşıdığı Arapça ve İbranice pankartlarda şunlar yazılıydı: "Diktatörü devirme zamanı geldi", "Utanç hükümeti", "İşgalle demokrasi olmaz", "Bibi demokrasi istemiyor", "Knesset'te faşistlere ihtiyacımız yok", "İran burada", "Diğerini kendin gibi seveceksin."
Fransa Dışişleri Bakanı Sejoune: Gazze'de yaşananlar felaket! Acil ateşkes sağlanmalı!
FİLİSTİNLİ 3 GENCİ DAHA ÖLDÜRDÜLER
Gazze'de Refah ve Han Yunus kentleri açıklarında Filistinlilere ait balıkçı teknelerine ateş eden İsrail güçleri, Batı Şeria'da sabahleyin arabayla işe gitmekte olan iki genci de çapraz ateşe tutarak öldürdü.
Son dönemde Müslümanlara yönelik baskıları artıran İsrail askerleri, Cenin kentinde İzzeddin Hamamira (24) ve Emced Adnan Haliliye'yi (23) araçlarında şehit etti. Aynı zamanda İsrail askerlerinin 2 Ocak'ta Cenin kentine yaptığı baskında yaraladığı 19 yaşındaki Yezin Samir el-Caberi'nin de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği açıklandı.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre, yılbaşından itibaren İsrail askerlerince öldürülen Filistinlilerin sayısı 3'ü çocuk olmak üzere 12'ye ulaştı.
Araçlarında vurulan iki Filistinli gencin cenazeleri Jaba beldesinde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.
