Yandex Metrica

Selçuk Bayraktar bombanın kodunu çözdü, tüm EYP'ler patladı: O hikaye ilk kez ortaya çıktı

2007 yılında PKK'lı teröristlerin yola döşediği kripto düzenekli 'TOL-QAZİ' mayını Şırnak'ta patlatıldı ve Yarbay Melih Gülova şehit düştü. Mehmetçik daha sonra sağlam ele geçirdiği düzeneklerden birini şifreyi çözmesi için Selçuk Bayraktar'a teslim etti. Birkaç gün sonra her yerde EYP ve mayınların kendiliğinden patlamasını sağlayan frekansın çarpıcı hikayesi böyle ortaya çıktı...

Savunma

25.04.2024, 10:33

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde mini insansız hava araçlarının ilk kez kullanılmaya başladığı dönem Baykar şirketine sahada test faaliyetleri için yardım eden subaylardan Yarbay Melih Gülova, 2007 Haziran'ında terör örgütü PKK'nın yola döşediği el yapımı patlayıcının (EYP) infilak ettirilmesi sonucu Şırnak'ta şehit düştü. 

Gülova'nın şehadetine yol açan saldırıda PKK, gelişmiş bir şifreli EYP düzeneği kullanmıştı. Örgütün 'TOL-QAZİ' adını verdiği bu tip düzeneklerden biri, Mehmetçiğin arama-tarama çalışmaları sırasında patlamadan ele geçirildi. Dönemin komuta kademesi, TOL-QAZİ düzeneğinin çalışma sistemini çözmesi için Selçuk Bayraktar'a başvurdu. 

Gece vakti gökyüzüne yayılan frekansla PKK'nın döşediği EYP'lerin kendiliğinden patlamasıyla sonuçlanacak hikaye böyle başladı. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, firmanın genel müdürü Haluk Bayraktar ve dönemin Şırnak Akçay Piyade Tugayı Kurmay Başkanı Albay Mustafa Köseoğlu çarpıcı öyküyü 'Hedef KIZILELMA' belgeselinde ilk kez anlattı. 

Ne F-35, ne Su-57 dünya KAAN için kuyruğa girecek: Türkiye artık 4. süper güç Ne F-35, ne Su-57 dünya KAAN için kuyruğa girecek: Türkiye... Haberi Görüntüle

İstanbul'a döner getiren Almanlar, Atina'ya Leopard teklifiyle gitti İstanbul'a döner getiren Almanlar, Atina'ya Leopard teklifiyle gitti Haberi Görüntüle

İŞTE KRİPTOLU PATLAYICININ ÖYKÜSÜ

HALUK BAYRAKTAR: Bir gün bize Şırnak'ta tugaydayken teröristlerin kullandığı uzaktan kumandalı mayın cihazı geldi. Patlamamış, ele geçirilmiş sağlam bir şekilde... Bu acayip bir hikayedir bu arada...

SELÇUK BAYRAKTAR: Bizden destek istediler, mühendisler olarak. Dediler ki, 'şu cihazı inceler misiniz? Bunlar nasıl çalışıyor? Jammer var mı?' Jammer'lar elektromanyetik bağlantıyı kesebiliyor. Biz incelemeye başladık. 

HALUK BAYRAKTAR: Biz o cihazı açtık, bir baktık... Adamlar bayağı şifreli, ileri teknoloji, kriptolu bir cihaz geliştirmişler ve bizim Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullandığı Jammer'lar da o frekansları bastırmıyor. Ve bunları seriye oturtmuşlar, ilk başta el yapımıymış, sonra elektronik kartları seri basmışlar. İsmi de var; TOL-QAZİ, 'Gazi'nin İntikamı' diye... 

SELÇUK BAYRAKTAR: Biz cihazı biraz daha incelemeye başladık. Bunlar tabi birkaç günde oluyor. Nasıl çalıştığını çözmek... İşte şifre gönderdiğini belirledik. İşaret ve parola gibi; önce işareti yolluyor, yani bir cümle söylüyor verici; alıcı o cümleyi alıyor, eğer alıcıyı açan cümleyse o... O açık hale geliyor. İkinci cümleyi de söylediğinde patlatıyor. Böyle bir sistem. Tabii bir de şeyi bulmak gerekiyordu; bu hangi mantıkla şifreyi üretiyor? 

MUSTAFA KÖSEOĞLU: Onun üzerinde çalıştı epeyce Selçuk o zaman... Bu basit bir şey değildi. Profesyonel elden çıkmış bir şey. İçindeki, düzenekteki parçaların, komponentlerin üzerleri hep silinmişti. Yani ne olduklarını bilemiyorduk. 

Yarbay Melih Gülova, PKK'nın bomba düzenekli saldırısı sonucu Şırnak'ta şehit düştü. 

SELÇUK BAYRAKTAR: Gece 4 müydü, 5 miydi... Odalara çekildik. Orada ben de bilgisayarımın ekranından bakıyordum 'acaba burada bir pattern var mı' diye. O sırada, sabaha karşı bir saatte fonksiyonu çözdüm. Bağlantıyı kurdum. Sonraki gün hemen biz elimizdeki elektroniklerle teröristlerden ele geçen vericilere bağlayarak bütün o cihazların şifrelerini bir anlamda gökyüzüne yollayan bir sistem yaptık. 

HALUK BAYRAKTAR: Artık biz bu cihazın, bu bir virüs ise biz bunun antivirüsünü geliştirdik. O cihazlar belli yerlerde kuruldu; bizim askerler hiç hareket halinde değilken çalıştırdık... Bir sürü yerde mayın patladı. Eğer onu biz patlatmamış olsak belki oradan asker geçtiği sırada patlatılacaktı. 

MUSTAFA KÖSEOĞLU: Uçağı (mini insansız hava aracı) bıraktık o dönem. Bununla uğraştık. Çünkü canımız oradan yanıyor. 

HALUK BAYRAKTAR: (Mayınları frekansla patlatınca) Ortalık ayağa kalktı. Niye? Bu cihazları bir yıl önce ele geçirmişler, kimse bir şey yapmamış. Öyle rafta duruyor. Bizim bunu çözüyor olmamız, bazılarının bu konuda nasıl gevşek davrandığını açığa çıkardığı için... Bu cihazları aldılar bizden. Bunu yaşaması babamı (Özdemir Bayraktar) şok etti. Çok sorguladı kendini. Her şeyi bırakma noktasına geldi. Şırnak'tan döndü ve bırakacaktı, bütün her şeyi durduracaktı. Düşünün, askerimiz şehit oluyor. Teröristlerden ele geçirilen cihazların şifresini kırıyoruz ve onu kırdıktan sonra bunları her yere yayıp EYP-mayınları kimse yokken patlatıp engelleme şansın var.... ve bu işlem durduruluyor. Babamın havlu attığı kilometre taşlarından biri budur. Çok morali bozulmuştu. 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading