Tel Aviv Üniversitesi'ndeki ve Tel Hashomer'den araştırmacılar, kalp hastalığı olan hastalarda kansere yakalanma riskinin artmasından sorumlu olan bir mekanizma buldu.
Araştırma, miyokard enfarktüsünü takiben kalpten hücre dışı kabarcıklar salgılandığını ortaya koyuyor. Bu da kötü huylu tümör riskini artıran bir faktör.
Çubuk krakerlerle ilgili ilginç araştırma! Uzunluğu yeme şeklini etkiliyor
Doktorlar uyarıyor: Diliniz bu renkteyse hemen hastaneye gidin!
KALP HASTALARINDA KANSER RİSKİ YÜKSEK
Çalışma Prof. Jonathan Lior ve araştırma öğrencisi Tal Coller tarafından yürütüldü. Coller konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“2013 yılında kardiyolog Tal Hasin ilk kez kalp yetmezliği ile kanser arasında bir bağlantı olduğunu gösterdi. Kalp hastalarının kansere yakalanma riski daha yüksektir ve kalp hastalığı önde gelen ölüm nedeni olduğundan, risk altında olan birçok insan vardır. Hastalıklı kalbin kanseri teşvik eden bir faktör olabilecek ne salgıladığını kontrol ettik ve suçlunun küçük hücre dışı kabarcıklar olduğunu bulduk."
İbn-i Sina siğilin ilacını bin yıl evvel vermiş! O sebzenin...
Yarım saatte 250 kalori yaktırıyor! Zayıflatırken beyni de geliştiriyor! Bu...
ARADA NASIL BİR BAĞLANTI VAR?
Bunlar, tüm hücrelerin salgıladığı bir zara sarılı küçük parçacıklar, ancak kalp hasarının bir sonucu olarak, kabarcıklar daha fazla miktarda salınıyor ve büyüme, kan damarlarının oluşumu ve bağışıklık sistemindeki değişikliklerle ilgili faktörleri içeriyor. Kan dolaşımına ve sonunda kötü huylu tümöre veya kanser öncesi dokuya ulaşıyor.
Kalp kasında meydana gelen enfarktüs ve kalp yetmezliğinin kötüleşmesi sonrasında, büyüme faktörlerini içeren küçük hücre dışı kabarcıklar ve hücre bölünmesini teşvik eden küçük nükleik asit molekülleri salınıyor. Bu mekanizma aslında yaralanan kalp dokusunu iyileştirmeyi amaçlıyor ancak kalpten salınan kabarcıklar vücuttaki kan dolaşımında hareket ederek sonunda kanserli büyümeye de ulaşıyor.
Kalp hastalarının kansere yakalanma riskinin arttığına dair birçok teori öne sürüldü. Prof. Lior sigara, diyabet ve obezite gibi yaygın risk faktörleriyle başlayıp belirli bir protein veya molekülle bittiğini söyledi.
“Hastalıklı kalbin binlerce farklı büyüme faktörü içeren kabarcıklar salgıladığını ilk kez gösterdik; herhangi bir tümörün büyümesini teşvik etmiyorlar ama kesinlikle bağışıklık sistemini etkiliyorlar ve vücuttaki herhangi bir tümörün bunlardan faydalanmasına neden olabiliyorlar.”
Göz muayenesi o organdaki hastalığı tespit edebilir! Göz damarlarındaki o...
ARAŞTIRMACILAR NASIL BİR YOL İZLEDİ?
Hipotezlerini test etmek için araştırmacılar, kalp hastalığı olan model hayvanlarda kabarcık oluşumunu engelledi ve kabarcık üretiminin engellenmesiyle birlikte kanser riskinin de azaldığını buldu. Ancak kabarcık oluşumunun engellenmesi istenmeyen ciddi yan etkilere neden olacağından bu bir çözüm olamaz. Lior bu durumu şöyle açıklıyor:
"Kabarcık oluşumunu engellediğinizde daha az kansere yakalanırsınız ancak bu arada çok fazla hasara neden olursunuz. Bu yüzden farklı bir strateji denedik; hastanın kalbini tedavi ederek, kalp dokusundaki hasarı azaltarak daha az kabarcık salgılamasını sağladık. Kalp yetmezliği tedavisinde bilinen, eski ve iyi bir ilaç olan spironolaktonu kullandık ama model hayvanları hastalığın çok erken döneminde verdik ve kalbin yüzde 30 daha az kabarcık salgıladığını gördük.Sonuç olarak kötü huylu tümörler daha yavaş büyüdü."
Yorum Yaz