Yandex Metrica

Türk denizciliğine altın çağını yaşatan Barbaros Hayreddin Paşa kimdir?

Türk denizciliğine altın çağını yaşatan Barbaros Hayreddin Paşa kimdir?

"Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı" dizisiyle yeniden gündeme gelen Hızır, Oruç ve İlyas kardeşler Mavi Vatan davasının öncü levendleriydi. İşte Avrupalıların 'Barbarossa' lakabı taktığı Hızır Reis'in hikayesi...

Kimdir

29.01.2024, 09:43

Midilli'de doğdu. Ömrü denizlerde geçti. Akdeniz dillerine hakimdi. Rumca, Arapça, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızca biliyordu. Yaşadığı dönemde Türkleri denizlerin yegâne hakimi yaptı. Batılılar kırmızıya çalan sakalından ötürü ona 'Barbarossa' lakabı takmıştı. Vardarlı Yâkub'un oğlu Hızır'a 'hayrüddîn' sıfatını ise ilk kez Yavuz Sultan Selim vermişti. İşte Osmanlı Devleti'nin efsane donanma komutanı Barbaros Hayreddin Paşa'nın hikayesi...

Deniz Tekin kimdir? Deniz Tekin müziği neden bıraktı? Deniz Tekin öğretmen mi oldu? Deniz Tekin kimdir? Deniz Tekin müziği neden bıraktı? Deniz Tekin... Haberi Görüntüle

BİR KAHRAMAN DOĞUYOR

Asıl adı Hızır'dı. Osmanlı Sultanı 1. Murat döneminde fethedilmiş Vardar'daki Yenice (Yanniça) kasabasından Midilli'ye gelip yerleşen Yâkub adlı bir askerin oğluydu. 

Fatih Sultan Mehmed'in 1462 yılında Osmanlı topraklarına kattığı Midilli'de Vardarlı Yakub'un 4 çocuğundan en küçüğüydü. 

1478 yılında dünyaya geldi. Adalar Denizi'ndeki her genç gibi o da levendliğe tutkun bir çevrede büyüdü. 

Abisi Oruç'la gemi yaptırıp bunu Midilli, Selanik ve Eğriboz arasında yük taşımacılığında kullandı. 

Sık sık Ege güneyine hatta Afrika kıyılarına dek keşfe çıkan bu gençler, seferlerden birinde Rodos Şövalyelerine ait savaş gemileriyle karşılaştı. 

Gemide Hızır'ın ağabeyleri Oruç ve İlyas Reisler bulunuyordu. Teslim olmayı reddederek şövalyelere direndiler. Ancak çatışmada İlyas Reis şehit oldu, Oruç Reis ise Rodos askerlerince Bodrum Kalesi'ne götürülerek hapsedildi. 

Bodrum Kalesi'ndeki zindanda Oruç Reis'in hapsedilişi tasvir ediliyor. 

Bu sırada Osmanlı, iç karışıklıklar içinde Fetret Devri'ni yaşıyordu. Osmanlı ordusu tarafından deniz keşif görevlerinde kullanıldıkları iddia edilen Oruç ve Hızır kardeşlere devlet yardım eli uzattı; dönemin Antalya sancak beyi Şehzade Korkut, Oruç Reis'in de kürek mahkûmu olarak tutulduğu gemideki tüm esirleri fidye karşılığı serbest bıraktırdı. 

Abisine kavuşan Hızır, bu tarihten sonra Şehzade Korkut'un himayesinde Batı Akdeniz'e yönelik keşif seferlerine başladı. 

Oruç ve Hızır Reis, 1504 yılı itibariyle Kuzey Afrika sahillerinde görülür oldu. İki gemiden oluşan küçük filolorı için güvenli bir liman ararken dönemin Tunus sultanı ile anlaşarak Halkulvâdi'ye (La Goletta) yerleştiler. 

Burada ticari faaliyetlerle birlikte gemilerinin sayısı artınca Cerbe adasına geçerek orayı üs edindiler. Oruç ve Hızır şimdi deniz akınlarını İtalya kıyılarına kadar uzatmıştı. 

Adamlarıyla birlikte İspanyol işgalindeki Bicâye (Bougie) Limanı'na sefer düzenleyen 'Barbaros' kardeşler, 1513'te bu limanı alamadı ama aynı tarihlerde Cezayir kıyılarındaki Cicelli (Djidjelli) yarımadasını ele geçirmeyi başardı. 

Cicelli yarımadasının 1600'lerdeki durumunu gösteren bir harita.

Cicelli şehir devleti şeklindeydi. Halk Oruç'u kendilerine sultan olarak kabul etti. Barbaroslar'ın Kuzey Afrika topraklarında kuracağı devletin temelleri de böylelikle atılmış oldu. 

Denizci kardeşler 1515'te memleketleri Midilli'ye bir ziyarette bulundu. Bu sırada Osmanlı tahtında Yavuz Sultan Selim oturuyordu. Sultan'a değerli hediyeler yollayıp biatlarını bildirerek İstanbul'un desteğini aldılar. 

Oruç ve Hızır Reisler bu sırada Cezayir halkının İspanyol işgalinden kurtulmak için ayaklanma başlattıkları haberini aldı. Gemilerle hemen demir alıp 1516'da Cezayir halkının yardımına koştular. 

Hem Cezayir hem de onun batısında bulunan Şerşel'in (Cesaree) İspanyollardan temizlenmesinin ardından Oruç Reis bu kez Şerşel ve Cezayir Sultanı ilan edildi. 

Seferlerine bu kez 'Cezayir Sultanı' olarak devam eden Oruç Reis, kardeşi Hızır'la birlikte Tenes ve Tlemsem (Tilimsân) şehirlerini de ele geçirdi. Ancak Tlemsen halkından bazılarının 1518'de İspanyollarla işbirliği yapması sonucu buranın yeniden işgali sırasında gerçekleşen savaşta Oruç Reis şehit düştü. 

Avrupa kaynaklı bir Oruç Reis portresi. 

Sonraki yıllarda tüm dünyanın 'Barbaros' adıyla tanıyacağı Hızır, Afrika kuzeyinde yapayalnız kalmıştı. 

Hızır, Osmanlı'nın desteğini almak üzere hemen harekete geçti. Adamlarından Hacı Hüseyin'i, Cezayir halkının arzuhâl mektubu ve 40 esirle birlikte Yavuz Sultan Selim'e gönderdi. 

Bölgedeki son gelişmeleri Hızır'ın adamları sayesinde öğrenen Padişah, "Hızır Reis nasrüddîndir, hayrüddîndir" diye övdüğü Barbaros'u 'Cezayir hâkimi' olarak tanıdığını bildiren bir hatt-ı şerif yazdırarak bunu Hızır'a gönderdi. 

Yavuz Sultan Selim, Barbaros Hayreddin'i 'Cezayir Sultanı' olarak tanıdı.

Yavuz bunun yanında Barbaros'a yeni imkanlar da bahşetmişti. Hızır'ın artık Anadolu'da gönüllü asker toplama imtiyazı vardı. Üstelik 2 bin kişilik yeniçeri ve topçu birliği de yine sultan tarafından yardımcı kuvvet olarak emrine verilmişti. 

Bu gelişmeler sonrası Cezayir'de artık Yavuz Sultan Selim adına hutbe okunmaya başlanmış, ülke toprakları da Osmanlı'ya dahil olmuştu. Hızır Reis ise Yavuz'un 'hayrüddîndir' dediği şekliyle Hayreddin Paşa olarak anılmaya başladı. 

Kuzey Afrika'daki durum İspanyolları hayli ürkütmüştü. Derhal bir filo hazırlayıp Hızır'ın ülkesini işgale geldiklerinde takvimler 1519 Ağustos'unu gösteriyordu. Hayreddin Paşa, bu saldırıyı denizde başarıyla püskürttü. Avrupalılar ona bu savaş sonrası, bir zamanlar abisi Oruç'a söyledikleri gibi, 'Barbarossa' lakabını taktı. 

Endülüs'te İspanyolların soykırımından kurtulabilenler Barbaros'un çabalarıyla Afrika kuzeyine taşındı. 

Barbaros artık Batı Afrika'nın hakimiydi. Bu sırada İspanyollar Endülüs'te eşine az rastlanır bir soykırım yürütüyordu. Barbaros Hayreddin, bölgeden kaçan Müslümanları gemilerle alarak Cezayir'e taşıdı. 1520-1529 arasında Barbaros'un Cezayir'e ulaştırdığı Endülüs Müslümanı sayısının 70 bini geçtiği rivayet edilir. 

1530'da Barbaros, İspanyolların elindeki Penon Kalesi'ni alarak buraya bir dalgakıran yaptırdı. Ertesi yıl bölgeye sefer düzenleyen Andrea Doria komutasındaki İspanyol filosuna karşı koydu. Ancak İspanyolların saldırısı devam ediyordu. 

Osmanlı payitahtında ise Kanuni Sultan Süleyman vardı. Padişah, Barbaros'u donanma komutanlığına getirmek üzere İstanbul'a çağırttı. 20 tekne ile Cezayir'den yola çıkan Barbaros, 28 Aralık 1533 günü Sultan Süleyman'ın huzuruna çıktı. İbrahim Paşa'nın yanında bir süre Halep'e giden Barbaros, 1534 yılı itibariyle beylerbeyi pâyesiyle Kaptan-ı Derya (Donanma Komutanı) olarak atandı. 

Aynı yıl 80 gemi ile İstanbul'dan ayrılan Barbaros Hayreddin, İtalya kıyılarını bombalayarak ilerledi. Barbaros'un Osmanlı adına Akdeniz fetihleri başlamıştı. 

Takvimler 1538'i gösterirken Sakız, Kıbrıs ve Girit dışında Venediklilerin Doğu Akdeniz ve Ege'deki hakimiyetlerine son verdi. 

Osmanlı'ya karşı Portekiz'le ittifak kuran İspanyollar ise 246 gemiden oluşan ortak filoyu Korfu'da toplamıştı. Andrea Doria kumandasındaki donanma, bir süre kovalamacanın ardından Preveze açıklarında demirledi. 122 gemiden oluşan Osmanlı donanması düşmana burada hücum etti. 

Sayıca az olmasına karşın Turgut ve Salih Reislerle birlikte kesin bir zafer elde eden Barbaros Hayreddin, Haçlı donanmasından 36 tekneyi ele geçirdi, 2175 askeri de esir aldı. Prezeve, Doğu Akdeniz'den sonra Orta Akdeniz'de de Türk üstünlüğünün ilanı olmuştu. 

Bu tarihten sonra Osmanlı'ya yanaşan Fransızlar, İspanyollara karşı Barbaros'la birlikte hareket etmeye başladı. 28 Mayıs 1543'te 110 gemilik filosuyla İstanbul'dan harekete geçen Barbaros, 20 Temmuz'da Marsilya'ya vardığında törenlerle karşılandı. Fransız-Osmanlı ortak donanması, Savoi Dukalığı'ndaki Nice şehrinin alınması için kenti topa tuttu. Kalenin ele geçirilmesi uzayınca Osmanlı levendleri kışı Toulon şehrinde geçirdi. Fakat bu sırada Kral François, İspanyol kralı V.Karl'la (Şarlken) anlaşınca Barbaros İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. 

Nice kuşatması Barbaros'un son büyük seferi oldu. Sonraki birkaç yılını Osmanlı tersanelerinin gelişimi için harcayan Barbaros Hayreddin, 5 Temmuz 1546'da vefat etti. Türbesi Beşiktaş'taki Deniz Müzesi bahçesindedir. 

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading