Hz. İsa Peygamber'den bizzat duyduğu sözleri yazıya döken ve Hıristiyan dünyayı sarsacak el yazmaları Kilise tarafından apokrif (doğruluğu şüpheli) ilan edilen Aziz Barnabas, ölümünden yaklaşık 2 bin yıl sonra hâlâ gündemde.
İçerisinde Hz. İsa'dan sonra gelecek Hz. Muhammed'i müjdeleyen satırlar bulunan Barnabas İncili'nin bir nüshası 1983'te Şırnak'ın Uludere ilçesindeki dev bir mağarada bulunmuş, gelişen olaylar zincirinin sonunda kitap Genelkurmay'ın kasasında koruma altına alınmıştı.
Süryanice ve Arami dili uzmanı Hamza Hocagil'e okutulan kitabın ilk nüshasında şu satırlar yazıyordu: "Ben Kıbrıslı Barnabas. Bu, benim gökler/semavi yılla 48. yılda yazdığım 4. İncil nüshasıdır. Bu, vahyi sadık olan Allah'ın kulu Meryem oğlu İsa'ya vahyidir."
Araştırmacı yazar Kürşad Berkkan, Barnabas İncili'nin bir ya da iki değil, tam 6 kez yazıldığını ileri sürdü. Berkkan'a göre Türkiye'nin elinde birden fazla orijinal Barnabas İncili var. Bu yazmalardan biri Şırnak'taki mağarada, öbürü ise Aziz Barnabas'ın Kıbrıs Gazimagosa'da bulunan kabrinin içerisindeydi.
Lahitten İncil'i almak için Türkiye'den KKTC'ye giden ekibin içerisinde, 3 Kasım 1996'daki Susurluk Kazası'nda can verecek Abdullah Çatlı da vardı. Sinema-tiyatro sanatçısı Ahmet Yenilmez'in beyanına göre, Büyük Birlik Partisi'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu 2009 yılında helikopter 'kazası' meydana gelmeden 15 gün önce kendisine cep telefonundan Barnabas İncili fotoğraflarını göstererek bununla ilgili hayata geçirilecek sinema filmi projesinde yer almasını istedi. Yenilmez'e "Bu fotoğrafları gören herkes öldü" diyen Yazıcıoğlu, olaydan iki hafta sonra bindiği helikopterin düşmesi sonucu can verdi.
Kirli ittifak bir kez daha gün yüzüne çıktı! CHP'li başkan...
ÇARPICI HİKAYE BAŞLIYOR: AZİZ PAVLUS'LA BARNABAS'IN 'HZ. İSA' KAVGASI
Yazar Kürşad Berkkan, Barnabas İncili'nin ilgi çekici hikayesini Ezber Bozan TV'de şöyle anlatıyor:
Barnabas Arkeoloji ve İkona Müzesi - Gazimagosa/Kıbrıs
"Hz. İsa'nın ağzından çıkan hemen her şeyi ve ona sorduğu soruların cevaplarını da yazdığı için bu durum başta Hz. İsa ve havarilerde rahatsızlığa neden olmuştu. Daha Hz. İsa hayattayken Barnabas'ın yazdığı 2 kitap elinden alındı. Yani Kudüs'te yazdığı kitaplardan birine el konuldu ve havarilerin emriyle yakıldı. Daha sonra ikincisini kaleme aldı. Bin küsur sayfadan oluştuğu iddia ediliyor ama net değil. O kitabı da birileri Barnabas'ın evinden çalıyor."
"Barnabas Kudüs'te üçüncü nüshayı yazıyor. Kitabı tamamlamak üzereyken ortalık karışıyor ve oradan kaçıyorlar. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi olayı sırasında ya da öncesinde Kudüs'ü terk ediyorlar. Tam tarih net değil. Tarsus'a yerleşiyorlar. Barnabas Tarsus'ta kitabını tamamlıyor. Nüshayı yakın arkadaşı Aziz Pavlus'a okutuyor. Pavlus'la Barnabas'ın arasında kitaptan ötürü münakaşa çıkıyor. Pavlus, Barnabas'ı Hz. İsa'nın yanındayken onun her dediğini yazdığı için eleştiriyor. Bazı konularda anlaşamıyorlar. Pavlus Barnabas'ın kitabını Barnabas da Pavlus'un yazdıklarını sapkınca buluyor."
Barnabas Arkeoloji ve İkona Müzesi - Gazimagosa/Kıbrıs
"Kavgadan sonra Pavlus, Barnabas'ı evden kovuyor. Barnabas'ın yazdığı nüsha Pavlus'ta kalıyor ve Pavlus bu kitabı zorla alıkoyuyor. İki arkadaşın kavga edip ayrılmasından sonra Barnabas, kafasındaki metinleri yeniden yazıya döküyor ve bir nüsha daha ortaya çıkıyor. Yeni kitabını yazarken Pavlus'un yanına geri dönüyor. Bir önceki nüshayı yine ondan istiyor. Çünkü oradaki bazı ayrıntıları, hatırlayamadığı detayları görüp bunları yeni kitaba geçirmek istiyor. Ama Pavlus el koyduğu eski kitabı vermiyor. 'Yalan yanlış şeyleri yeniden mi yazacaksın' diyor. Kavga çıkıyor ve Barnabas, kitabını zorla da olsa almayı başarıyor. Karşılaştırma yaptıktan ve detayları yeniden kayda geçirdikten sonra o nüshayı getirip yine Pavlus'a teslim ediyor."
Bu gece mazota indirim var mı? 25 Nisan motorine indirim...
MAĞARANIN ÜZERİNDE İŞARET VARDI, İNCİLİ DEFİNECİLER BULDU
"1983 yılında Uludere kırsalında bir çoban, köpeğinin kaçıp dönmediği mağaraya girdiğini, orada bir madalyon ve bir kitap bulduğunu, sonra bunları definecilere sattığını söylüyor. Babat Aşireti ise definecilerden sözkonusu kitabı alıp devlete teslim ediyor. Anlatılan hikaye bu... Ama bir de gerçek hikaye var. Bunlar aslında mağaranın içinde kazı yapıyorlar. Mağaranın dışında ve üst tarafında bazı işaretler var. Kayalardan birinde diz çökmüş bir kadın ve kucağında bir bebek var. Yani Hz. Meryem ve Hz. İsa..."
"Bu işarete istinaden oradaki defineciler mağarayı kazıyorlar ve en son bir asa, bir madalyon, bir giysi, bir eldiven, bileklikler, yüzük, çeşitli eşyalar, çarıklar vs buluyorlar. Defineciler bir de kitap buluyorlar ve tüm bunları Babat Aşireti'ne satıyorlar. Çoban yok ortada. Çoban hikayesinin sonradan uydurulduğu söyleniyor, definecilerin başı yanmasın diye... Daha sonra bu kitap Babat Aşireti'nden devletimizin eline geçiyor. Fakat orada bulunmuş baston nerede? Asa nerede? Üzerinde tılsımlar, işaretler var. Bu asa devletin kayıtlarında yok. Bu asa çok önemli. Eğer bunu elinde tutan varsa devlete teslim etmelidir. Bastonun Barnabas'dan kalmış olma ihtimali çok yüksek."
Amerikan Üniversitelerindeki Filistin olayı ne, neler oluyor?
BARNABAS ÇEVİRMENİNİ ARAYAN İSRAİLLİ GİZEMLİ KADIN
Aziz Barnabas mezar yeri - Gazimagosa/Kıbrıs
"Genelkurmay Barnabas İncili'nin ilk 19 sayfasını Süryanice-Aramca uzmanı Hamza Hocagil'e çevirtiyor. Sonra çalışmalar sona eriyor. Asıl macera bundan sonra başlıyor. Hamza Hoca'ya birileri ulaşıyor. Kendisine bazı 'sivil' çeviriler yaptırıyorlar. Hamza Hoca bu kişilerin çeviriyi Yunanistan'da bir yayınevi adına yaptırdığını anlıyor. Sonraki süreçte Hamza Hoca'yı bir kadın arıyor. Kendisinin İsrail Cumhurbaşkanı İsak Rabin'in torunu olduğunu söylüyor."
"Aziz Barnabas, yazdığı İncilin kabul edilmesi için kitabını dönemin Kiliseler Birliği işlevi gören konsüle göndermişti. Ancak konsül, bu kitabı sapkın olarak tanımlamıştı. Bu kitap şu anda kesin olarak Vatikan'dadır. İsak Rabin'in torunu olduğunu söyleyen Victoria Rabin ise başka bir nüshanın peşinde. Rabin, Hamza Hoca'nın Genelkurmay için bir çeviri yaptığını biliyor. Bir kopya nüshanın da yine Hamza Hoca'ya ulaşan Yunanlılarda olduğunu düşünüyor. Hocagil'e diyor ki, 'Bir nüsha daha var ve orijinal...' Hamza Hoca'ya bu nüshayı almamk için Kudüs'e gitmeleri gerektiğini söylüyor."
Barnabas'ın mezarı yakınında bulunan antik kalıntılar
"Kadınla birlikte Golan Tepeleri'nin batısında yıkık bir kilise enkazına gidiyorlar. İsrail devleti ve MOSSAD'ın kontrolünde kazı yapılıyor. O kilisenin geçmişte Tapınak Şovalyeleri'nin uğrak noktası olduğu söyleniyor. Geçmişte orada çok şey yaşanmış. Buradaki kazıda Barnabas nüshalarından biri daha bulunuyor. O kadınla Hamza Hoca'nın peşlerine birileri düşüyor. Bir şey bulmadıklarını söylüyorlar. Otele gidiyorlar, orada inceleyecekleri zaman vs... çok hikaye var aslında. Olayın içinde bulunanlardan en az 50 tane farklı hikaye dinledim. Bu nüshanın MOSSAD tarafından ele geçirilip Vatikan'a götürüldüğü söyleniyor ama çok başka bir iddia daha var. O nüshanın Rabin'in yeğeni olduğu söylenen hanımefendi kanalıyla Türkiye'ye getirildiği, gayriresmi olarak Türkiye'de incelendiği, bu sırada FETÖ'cü bir ekip tarafından hem Hocagil hem de o hanımefendiye maddi destek sağlandığı, çevrilmesi için emek harcandığı, daha sonra da bu orijinal nüshanın kaçırıldığı söyleniyor."
Son dakika: Milli Savunma Bakanlığı açıkladı! İncirlik Üssü ile ilgili...
ERDOĞAN'IN MUHSİN YAZICIOĞLU'NA VERDİĞİ GÖREV
Tansu Çiller, Muhsin Yazıcıoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan
"İşte bu kaçırılma olayından sonra devletimiz harekete geçiyor. O dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bilgi gidiyor: 'Bizdeki nüshanın aynısından biri Türkiye'ye getirildi, sonra kaçırıldı vs' diye. Sayın Erdoğan diyor ki, 'Madem bizim elimizde bu nüshadan var, o zaman biz bu nüshanın üzerine gidelim. Çünkü sözkonusu nüshada bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hz. İsa'dan sonra geleceği müjdelenmiş. Sonra konu Muhsin Yazıcıoğlu'na gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız o dönem Muhsin Yazıcıoğlu ile görüşüyor. 'Sen bu konulara vakıfsın, güvenilir bir arkadaşımızsın. Elimizde böyle bir eser var. Biz bunu nasıl geniş kitlelere duyurabiliriz? Ne yapabiliriz?' diyor. Muhsin Başkan diyor ki, 'Filmini çekebiliriz.' Ardından Ahmet Yenilmez ile görüşüyor."
Muhsin Yazıcıoğlu'nun 25 Mart 2009'daki son fotoğraflarından biri...
"Sayın Yazıcıoğlu, Barnabas İncili'ni gösteren fotoğraf ve görüntüleri alıyor. Biraz araştırıyor. Araştırdıktan sonra bir hata yapıyor. O hata da şu: Bu konuda kitap yazmış bir FETÖ'cüden yardım istiyor. O FETÖ'cü, bir yerlere haber uçuruyor. Sonrasında Evanjelist bir klik harekete geçiyor ve Muhsin Başkan'a operasyon düzenleniyor. Bir de tabii Kıbrıs meselesi var. Devlet, Barnabas İncili'nin 4. nüshasının (ilk 2 de dahil edildiğinde 6. nüshanın) peşine düşüyor. Biri Vatikan'da, biri Genelkurmay'da, biri yurtdışına çıkarıldı, dördüncü nerede? 'Dördüncüyü bulalım o zaman' deniyor. Bunu diyen Türk istihbaratı..."
Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya neden ayrıldı, olay ne? Cem...
ABDULLAH ÇATLI İNCİLİ LAHİTTEN ALMAK İÇİN KIBRIS'A GİDİNCE...
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri Türkiye'ye geliyor: Bakan Fidan ile görüşecek
Abdullah Çatlı ve Aziz Barnabas'ın mezar yeri
"Bir komisyon oluşturuluyor. Bu komisyon, araştırmaları neticesinde son nüshanın Barnabas'ın kendisinde, yani Barnabas'ın kabrinde olduğu bilgisine ulaşıyor. Barnabas'ın yazdığı bir mektup var; o mektupta 'ben onu göğsümde sakladım' diyor. Yani ölünce göğsünün üzerine konulmasını istemiş. İstihbaratçılar Kıbrıs'a gidiyor, orada yerel bir ekiple buluşuyorlar. İki üç araba gidiyorlar. Barnabas'ın mezarına gidip güvenlik görevlisini alt ederek lahdi açıp mezardaki kitabı alıp gelecekler. Fakat oraya gittiklerinde bir bakıyorlar ki kendilerinden önce birileri gitmiş... Ve orada hummalı bir çalışma olduğunu görüyorlar. Lahit kapağının patlatılmaya çalışıldığını görüyorlar. Panik oluyorlar. İçeridekilerin istihbaratla ya da Türkiye ile bir ilgisi olmadığını fark ettiklerinde arabadan 'başlarım böyle işe' diyerek silahıyla biri iniyor. O kişi Abdullah Çatlı. O da operasyonun içinde. Türk devleti görev vermiş adama..."
Barnabas Kilisesi - Gazimagosa/Kıbrıs
"Kiliseye giriyorlar ve bir çatışma yaşanıyor orada. Kabrin etrafında hâlâ kurşun izlerinin olduğunu söylüyorlar. Bizimkiler dördüncü nüshayı almayı başarıyorlar. Hemen Türkiye'ye getirme şansları yok, uzun bir süre orada kalıyor. Daha sonra Türkiye'ye geliyor kitap... Susurluk Kazası sonrası Abdullah Çatlı'nın çantası kaybolmuştu. İddiaya göre çantanın içinde Barnabas İncili vardı. Ama bana göre bu iddia çok mantıklı değil. Çünkü kazadan çok daha önce bu iş olup bitmişti. Abdullah Çatlı, Barnabas İncili'ni alıp Kıbrıs'tan getirmiş ve Veli Küçük paşaya teslim etmişti."
Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kahramanmaraş'ta düşen helikopteri...
"Muhsin Yazıcıoğlu'un sadece Barnabas İncili yüzünden şehit edildiğini söyleyemeyiz. Bunun için yeterli kanıtlar yok. Sadece onun net bir şekilde şehit edildiğini biliyoruz. Ayrıca şehit edilmeden önce Muhsin Başkan'ın Barnabas İncili ile ilgili bazı tasarruflar içerisine girdiğini biliyoruz. Bunlardan yola çıkarak Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesinin nedenlerinden biri olarak Barnabas'ı gösterebiliriz."
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki çile sona erdi! Bakın seferler kaç saat...
BUNU GÖREN HERKES ÖLMÜŞ BİLİYOR MUSUN?
Ahmet Yenilmez
25 Mart 2009 tarihinde bindiği helikopterin Kahramanmaraş'taki Keş Dağı'na şüpheli biçimde düşmesi sonucu hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu ile ölümünden 15 gün önce görüşen isim sinema-tiyatro sanatçısı Ahmet Yenilmez'di. Yazıcıoğlu'nun kendisini çağırıp bir sinema filmi projesinden bahsettiğini ve Barnabas İncili'ne dair görüntüleri izlettiğini belirten Yenilmez şunları söylemişti:
"Gecenin 03.30'unda beni aradı ve evinin oradaki pastanede buluştuk. Dört kişi daha vardı bu konuşmada. Benden bir film istedi. Önüme Aydoğan Vatandaş'ın (FETÖ davaları kapsamında arananlardan) kitabını attı, 'bunu senaryolaştırıyorsun' dedi. Cep telefonunu aldı ve bir şey gösterdi, 'bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun' dedi. Bir arkadaş da 'başkanım siz gördünüz mü' dedi. 'Görüyoruz işte' dedikten 15 gün sonra öldü. Aydoğan Vatandaş, Facebook üzerinden bana mesaj attı, 'değerli büyüğümüz bu olayın üzerine gidilmesini istemiyor' dedi. Kazadan sonra, 17-25 Aralık'tan biraz önce oldu. Filimde de izleyici bunları sorguluyor. Aydoğan Vatandaş, beni silmiş. Bunu tahmin ettiğim için çevremdeki insanlara bu bilgileri emanet etmiştim. Facebook hesabım silinmiş ve engellenmiş. Ama Allah'ın da bir hesabı var. Bir kardeşimiz silinenleri geri yükledi ve 'değerli büyüğümüz bu olayın üzerine gidilmesini istemiyor' mesajını savcıya teslim ettik."
Aziz Barnabas'ın KKTC'nin Gazimagosa kentindeki mezarı...
Barnabas'ın mezar yerinde tahrip edilmiş bölüm...
