Almanya'da yaşayan Pedagog ve Aile Danışmanı Sümeyye Lambrecht, YouTube kanalında 2022 sonunda Almanya'da "kaderini tayin yasasının" yürürlüğe gireceğini söyledi. 14 yaşındaki gençlerin ailelerinin onayı ile cinsiyetinin değiştirebileceğine dikkat çeken Lambrecht, çocukların ve gençlerin ruh ve beden sağlığının tehlikede olduğuna dikkat çekti.
Pedagog ve Aile Danışmanı Sümeyye Labrecht
Üniversiteler Gazze için İntifada'da!: ABD'deki iki üniversitede daha eylemler başladı
'TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN TRAVMALARA YOL AÇACAK'
Lembracht, YouTube kanalından paylaştığı videoda Almanya'da hazırlıkları yapılan yasanın çocuklar ve gençler için tehlikelerine dikkat çekti. Cinyet değiştirmenin psikolojik açıdan telefisi mümkün olmayan travmalara sebep olacağını söyleyen Lambrech, şu şekilde konuştu:
Henüz 14 yaşında bir çocuğun dövme yaptırması dahi sakıncalı görüldüğü, alkol alması, gece kulübüne dahi gitmesi sakıncalı görülen, başörtüsü giyme özgürlüğü bile Almanya’da tartışıldığı, psikolojik ve fiziksel gelişimini tamamlamamış, nörolojik açıdan bakıldığında anda yaşayan ve geleceğe dönük karar alma öngörüleri dahi kısıtlı olan çocukların sadece bir beyanname ile belediyede cinsiyet kayıtlarını bu kadar kolay değiştirebilmeleri psikolojik açıdan telafisi mümkün olmayan travmalara sebep olacaktır.
Katil İsrail'den İran'a tehdit: Sonuçlarına katlanacaklar
'ARAŞTIRMALAR TRANSEKSÜELİTENİN KÜÇÜK YAŞTA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNİ ORTAYA KOYUYOR'
Araştırmaların cinsel kimliğin zamanla geliştiğini ve bu sebeple transeksüelitenin küçük yaşta değerlendirilemeyeceğini ortaya çıkardığına dikkat çeken Lembracht, şöyle konuştu:
Araştırmalara bakıldığında Amerikan Dr. Lisa Littmann 2018’de yazılmış IEF Raporunda transeksüel olduğunu söyleyen ergenlerin yüzde 65’sinin daha evvel depresyon, nörolojik gelişim bozuklukları ve otizm gibi psikolojik bozukluk teşhisi konduğunu gözler önüne seriyor. Yine Çocuk ve Ergen Psikoterapisti Alexander Korte trans destekleyici tutumun ve ergenliği engelleyici ilaçların etik olarak büyük bir problem teşkil ettiği " Transeksüel çocuk diye bir şey olmadığı, kişiliğin zamanla geliştiğini, cinsel kimliğin zamanla geliştiğini ve o yüzden de transeksüelitenin küçük yaşta değerlendirilmeyeciğini kesin biçimde ifade ediyor. Hatta ergenlik sürecinin dış müdahalelerle durdurularak çocukların gelişimleri üzerinde uzun vadede ne tür zararlar vereceğine dair yeterince araştırma ve bilgi mevcut değilken, çocukların psikolojik ve bedensel gelişimlerinin bunun sonucunda ciddi ve geri dönüşü mümkün olmayan hasarlar ihtimali söz konusuyken, Alman hükümetinin hangi araştırmalar, tıbbi, psikolojik, nörolojik açıdan geniş bir araştırma neticesinde hangi sonuçlara ulaşarak böyle bir yasayı gündeme getirdiğini gerçekten hayretle izliyorum”
Netanyahu gücünü kaybetti: İsrail ordusunda arka arkaya üst düzey 2...
AİLELER ÇOCUKLARININ CİNSİYET DEĞİŞTİRME KARARINA MÜDAHALE EDEMEYECEK
"Kaderini tayin yasası" aileler çoocuklarının isteklerine destek olmazsa çocuğun haklarına müdahale edildiği gerekçesi ile kanunen bu hakkın ebeveynlerden alınmasını öngörüyor. Yasanın çocukların ruh ve beden sağlığına yönelik tehditlerine dikkat çeken Labrecht, sözlerine şu şekilde devam etti:
Daha evvel kimlik değiştirme şartları yetişkin bir bireyin operasyon geçirmesi veya dönüşümü sonrasında mahkeme yoluyla ve 2 uzman görüşüyle mümkün olabilirken bugün tartışılan yasada sadece beyan ile ve 14 yaşında daha ergenliği bile tartışılır durumda olan çocukların yaşına indirgenmeye çalışılması gerçekten dehşete düşürücüdür. Eğer 14 yaşındaki çocuğunun beyanına ailesi itiraz ederse çocuğun haklarına müdahale olarak algılanıp kişilik haklarını korumak için aile mahkemeleri yoluyla bu hak çocuğa verilebilecek. 14 yaşından küçük çocuklarda ise aile onayıyla bu değişim mümkün hale gelecek. Pedagog olarak 10 yıldır sürdürdüğüm mesleğimde bugüne dek yüzeysel olarak karşılaştığım cinsel kimlik problemlerinin son yıllarda sosyal medya ve lobi çalışmaları neticesinde hızla artan bir bunalıma şahit oluyorum. Fakat vakalara bakıldığında çocuğun çoğunlukla psikolojik bir sebeple yönelimin değiştiği fakat bunun aşılamaz olmadığını görmekte tecrübe etmekteyim. Tabi ki bu noktada en büyük sorumluluk ebeveynlere anne ve babalara düşüyor. Psikolojik olarak çocuğun doğru yetişmesi bizlerin annelerin babaların elinde. Umarım Almanya da bazı ülkeler gibi bu konuda geri adım atma iradesini gösterebilir diye temenni ediyorum.
