• G.ALTIN

    4.298,27

  • DOLAR

    39,5402

  • EURO

    45,4627

  • BIST 100

    9.191,28

  • BITCOIN

    $104.391

Ünlü psikiyatristten çocukları koruma çağrısı: Okullara sinyal kesici koyun!

Cep telefonlarının kullanım yaşı artık ilkokul çağına kadar düşmüş durumda. Bu durum çocukların hem zihinsel hem bedensel hem de duygusal gelişimlerini etkiliyor. Özellikle gençlerde ekran süresi arttıkça mutsuzluk da artıyor. Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter'in bu noktada hem ailelere hem de okul yönetimlerine bazı tavsiyeleri var. 

Teknolojik gelişmeler günlük işlerimizi kolaylaştırsa da, tek tıkla çoğu işimizi evden çıkmadan halletmemize imkan tanısa da perde arkasında çok büyük tehlikeler barındırıyor. 

Çağımızın bu imkanları çocuklarımızı ise adeta zehirliyor. 

"ÇOCUKLARIMIZ FARKLI BİR KÜLTÜRE DOĞUYOR"

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erol Göka da yazısında bu konuya değindi.

"Biz teknomedyatik dünyayı hayranlık ve şaşkınlık içinde izlerken, çocuklarımız artık farklı bir geleneğin, bir kültürün, bir dilin içine doğar gibi içine doğuyorlar." diyen Göka, çocukların özellikle akıllı telefonlarını ve tabletlerini protez uzuvları haline getirdiklerini belirtti. 

APP KUŞAĞI GENÇLERİ NASIL OLUYOR?

Yazısında araştırmacılar Howard Gardner ve Katie Davis'in, kimlik edinme süreçleri, mahremiyet anlayışları ve hayal güçleri itibariyle bizlerden apayrı olan bu insanlara “app kuşağı” dediklerini hatıratan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, ikilinin bir de kitap yazdığını dile getirdi.

“App”, dilimize “uygulama” diye çevirebileceğimiz application kelimesinin kısaltılmış hali. 

App kuşağındaki gençlerin en belirgin özellikleri ise, parmak uçlarında birçok aplikasyon bulunması ve çok kısa sürede nasıl olsa yenilerinin çıkacağından emin olmaları. 

"BEN NESLİ"

Psikolog Jean W. Twenge de Batı’da gençlerin durumlarının pek iç açıcı olmadığını söyleyen araştırmalar üzerine İ-Nesli kitabını yayınladı.

Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter bu kitaba önsöz yazan bir isim. 

MATRIX SENDROMU NEDİR?

Merter 2014 yılında yayınladığı Psikolojinin Üçüncü Boyutu: Nefs Psikolojisi ve Rüyaların Dili kitabında, sanal bir dünyada yaşarken gösterdiğimiz belirtilere “Matrix Sendromu” adını veriyor.

Günümüzde dijital teknolojiler nedeniyle yaşananların hayatlarımızı iyice “Matrix” filmine benzettiğine inanıyor.

Psikiyatristin “Matrix Sendromu” adını verdiği tabloyu başlatan en önemli etken ise, “ekran başında geçirilen zaman.

İ-Nesli kitabına göre bu süre ortalama günde 6 saat.

Hal böyle olunca kitap ve dergi gençlerin hayatlarından nerdeyse tamamen çekiliyor. 

Yüz yüze iletişim ise yok denecek kadar az hale geliyor.

Üstelik ekran süresi arttıkça gençlerin mutsuzlukları da artıyor. 

İ-Nesli’ndeki gençlerde ekran zamanı günde bir saatin altındaysa yüzde 28 olan intihar düşünceleri, ekran zamanı 5 saat ve üstüne çıkınca yüzde 48’e ulaşıyor.

EKRAN BAĞIMLILIĞI HASTALIK SAYILMALI

Dr. Merter ne yapılması gerektiği konusunda bazı önerilerde bulunuyor:

“Bu durumun küresel boyutlarda bir hastalığa doğru gittiği kabul edilmeli ve hastalık ölçütleri tanımlanmalı. Bizde de tıpkı ABD’de olduğu gibi ergenlerden başlayarak depresyon, kaygı, narsisizm, bağımlılık gibi belirtiler alan taramaları vasıtasıyla ölçülmeli ve veri bankalarında toplanarak meta analizleri yapılmalı."

GENÇLERİN OKULLARI JAMMER'LA KORUNMALI

Psikiyatristin eğitim ile ilgili tavsiyeleri ise oldukça radikal.

"Eğitim sistemi yeniden yapılandırılmalı" diyen Merter, çocukların, ergenlerin bulunduğu okulların, yatılı bölümlerin gerekirse yayın bozucu jammer’larla koruma altına alınması gerektiğini vurguluyor. 

Doktor Mustafa Merter'in diğer önerileri ise şöyle: 

  • Kişisel ekran zamanı otomatik olarak ölçülmeli, tehlike sınırına geldiğinde kişiler uyarılmalı. 
  • “Sanal temasın tıpkı alkol gibi insanın aklını ve daha da önemlisi kalbini örttüğü gerçeğinin anlaşılması için elden ne geliyorsa yapılmalı. 
Avatar
Saadet Diş