Seçim sürecinde sistematik şekilde organize edilen yalan, korku, manipülasyon ve dezenformasyon kampanyalarıyla bir medya terörüne maruz bırakılan Türkiye, sahte ittifak ve yalan vaatlere karşı 21. yılda bir kez daha 'Erdoğan' dedi.
Süreci her gün yayılan onlarca dezenformasyon içerikli bilgi ve haberle sabote etmeye çalışan dış mahreçli odaklar ve hatta Batı merkezli medya devlerine yönelilk, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'tan dikkat çeken bir açıklama geldi.
Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece bir adaya karşı değil, küresel sosyal medya şirketleri ve uluslararası medya devlerine de karşı da mücadele yürüttüğünün altını çizdi.
Sel felaketinden etkilenen Bangladeş'e Türkiye'den yardım eli: 20 bin paket...I received countless interview requests from Western reporters trying to find out Türkiye’s message to the world. There is plenty of time to discuss all that. This morning, I’d like to offer some pointers for the West to analyze the Turkish elections accurately.
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) >May 29, 2023
Türkiye held…
ERDOĞAN'IN ZAFERİ DÜNYAYA NE MESAJ VERDİ?
Türkiye'nin bölgesel ve küresel meselelerin çözümü için 'istikrarlaştırıcı güç' olmayı devam edeceğini vurgulayan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yeni dönemi 'daha müreffeh, daha büyük ve daha güçlü' sözleriyle tanımladı.
Seçim sürecinde Türkiye'nin içerden ve dışardan yaşadığı açık saldırı ve tehditlere işaret eden Altun, muhalefetin uzaktan kumanda edilen ve alenen Batı başkentlerinin söylemlerine hizmet eden dezenformasyon kampanyasını hatırlattı.
Okullarda 'uyum' haftası programı başladı! Öğrenciler için ders zili çaldı!MUHALEFET DEZENFORMASYON KAMPANYASININ BORAZANI OLDU
"Aşırı sağ ve aşırı sol partilerden müteşekkil bir koalisyonla karşı karşıya gelen Cumhurbaşkanımız son derece gerçekçi bir kampanya yürüttü. Kimseye sahte sözler vermedi.
Aynı zamanda bir dezenformasyon yağmuruyla mücadele etti. Bu dezenformasyon kampanyasına sadece sosyal medya trolleri değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası medya kuruluşları da iştirak etti. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımızın rakibi de kendisini bu dezenformasyon kampanyasının borazanı haline getirdi."
ERDOĞAN'A 'TUTARLILIK' KAZANDIRDI, KILIÇDAROĞLU'NA 'POPÜLİZM' KAYBETTİRDİ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasal tutumumun tutarlılık üzerine kurulduğunu hatırlattı; muhalefetin popülist söylemlerle örülü kampanya söyleminin tutarsızlığına değindi: "Cumhurbaşkanımız tutarlılığı bir siyasal değer olarak benimsedi. Buna mukabil rakibi tutarlılıkla ilgilenmedi. Gerçekleri önemsemedi. Sadece ne zaman ne söylemesi gerekiyorsa o ifadeleri kullandı. Cumhurbaşkanımızın rakibi bu hususu tamamen ıskalayarak aşırı popülist ve 'hipergerçek' bir kampanya yürüttü."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel'e tepki: Millete özür borcu var Son dakika: Avaşin'de tespit edilen teröristlere operasyon! 5 PKK'lı etkisizERDOĞAN TOPLUMU DEĞİL, RAKİBİNİ KARŞISINA ALDI
Fahrettin Altun, muhalefetin kutuplaştırıcı söyleminee karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefet seçmenini değil sadece rakibini gündemine aldığına değindi; toplumsal kutuplaşmayı engellemek için büyük bir gayret gösterdiğini vurguladı.
Türkiye'nin başvurusu Fransa'ya örnek oldu! Fransız vekilden dikkat çeken BRICS... MİT Başkanı İbrahim Kalın’dan '30 Ağustos Zafer Bayramı' mesajı: Her..."Cumhurbaşkanımız herhangi bir toplumsal kesimi değil yalnızca rakibini karşısına aldı. Buna rağmen rakibi, siyasal kutuplaşmayı toplumsal kutuplaşmaya dönüştürmek ve kutuplaşmayı derinleştirmek için var gücüyle çalıştı. Hatta nefret söylemine başvurdu. Dün gerçekleşen seçimleri Cumhurbaşkanımız, sosyal medya şirketleri ve uluslararası medya devlerinin rakibini desteklemesine rağmen kazanmıştır."
ERDOĞAN SEÇMENİ NASIL İKNA ETTİ?
Türk halkının yüzde 52'sinin 21. iktidar yılında bile hala 'Erdoğan' demesinin nedenini de detaylandıran İletişim Başkanı Altun, seçim kampanyasının şifresini 'güven ve ümit' kavramlarıyla tanımladı:
Türkiye'den Fagamusta adlı diziye tepki: 'GKRY'nin kara propagandasına hizmet ediyor'"Geçmişte yaptıkları ve başarılarıyla seçmene güven verdi. Aynı zamanda terör başta olmak üzere Türkiye'nin karşı karşıya olduğu dış tehditlere dair farkındalık oluşturdu.
Dış politika, milli güvenlik, savunma sektörü, ekonomi, bilim ve teknoloji, sağlık ve barınma gibi toplumsal hayatın temel unsurlarına dair seçmene ümit verdi.
Cumhurbaşkanımızın bir yandan seçim kampanyasını yürütürken diğer yandan hükümetimiz marifetiyle, 6 Şubat'ta yaşanan büyük depremin yaralarını sarmayı sürdürdüğü de hatırlanmalıdır.
Kendisi 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunu ortaya koyup, seçimde elde ettiği başarıyı da 'büyük Türkiye zaferi' olarak tanımladı. Bu kavramı açık ve şeffaf bir biçimde izah etmek üzere 'Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar' başlıklı yüzlerce sayfalık bir belge ortaya koydu. Bu plan kapsamında hayata geçirmek istediği somut projeleri televizyon yayınlarında ve mitinglerde anlattı. "