• G.ALTIN

    4.282,49

  • DOLAR

    40,0720

  • EURO

    47,0489

  • BIST 100

    10.323,61

  • BITCOIN

    $110.850

Cihat Yaycı'dan 3. Dünya Savaşı açıklaması: İran yazılanı oynadı, İdlib'e dikkat edin

Cihat Yaycı'dan 3. Dünya Savaşı açıklaması: İran yazılanı oynadı, İdlib'e dikkat edin

TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, İran ile İsrail arasında sürmekte olan 'savaş' tiyatrosuna ilişkin çarpıcı açıklamalarını sürdürüyor. Nihaî hedefin Türkiye olduğunu yineleyen Yaycı, yazılan oyunda İran'ın görevini yaptığını, şimdi sıranın ABD, İsrail ve PKK'ya geldiğini kaydetti. 

Mavi Vatan doktrininin kurucu babası müstafî Tümamiral Cihat Yaycı, İran ile İsrail arasında oynanan tiyatroya dair çarpıcı açıklamalarını sürdürüyor.

Tahran yönetiminin Suriye ve Irak'ta 'Büyük İsrail' hedefi doğrultusunda çalıştığına dikkat çeken Yaycı, kayıkçı kavgasına kanmamak gerektiğini, bir sonraki hamlenin ABD, İsrail, PKK/YPG ve Rusya eliyle Suriye'nin İdlib kentinde sahneye konulacağını söyledi. 

Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK DEGS) Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, Elazığ Hakimiyet gazetesinden Feyza Nur Dikici'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

İSRAİL UÇAKLARINA RUSYA İZİN VERİYOR

Bunların hepsi birer tiyatro aslında. İran, ABD, İsrail ve Rusya ilişkisi bir tiyatrodan ibarettir. Bölgeyi beraber yönetme ve paylaşma tiyatrosudur. Onun için 'Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak' söylemleri çok gerçekçi değildir. 

İsrail ile İran arasındaki hadise 'cambaza bak' savaşıdır. İsrail'in Şam'daki İran elçiliğini bombalaması... Ki bu da bir oyundur yani, neden oyundur?

Şam'daki bombardıman için İsrail uçaklarına hava sahasının açılması lazım. Hava sahasını açacak olan da Ruslardır. Çünkü Suriye hava sahasını kontrol eden ülke Rusya'dır. 

Ayrıca Suriye hava sahası İsrail uçaklarına sürekli açıktır. Yani bu bir danışıklı dövüş. Suriye'de hem İran hem ABD hem Rusya hem de İsrail kardeşçe geçinmektedir. Bu durum Irak'ta da böyle. 

45 YIL OLDU, BİR HAREKETİNİ GÖREMEDİK

1979'daki İran İslam Devrimi'nin lideri Ayetullah Humeynî, 'sürgündeki hükümeti' Paris'te kurdu. İran'daki ihtilal başarılı olunca Air France uçağıyla Tahran'a inmişti. Sonrasında Batılı ülkelere hakaret ve tehditler sıraladı, İsrail'i haritadan sileceğini söyledi durdu. Ama tüm bunlar İsrail'in daha da silahlanıp güçlenmesine yol açtı. 

Yaklaşık 44 yıldır (İsrail'e karşı) ortada hiçbir fiilî hareket yok. 45. yıldayız. İran'ın balistik füze attığı söyleniyor. Doğru mu bilmiyoruz.

"Attı mı atmadı mı?" derken, İsrail, "Evet, attı" diyor. Peki ne oldu? Kim öldü? Hangi şehirde zarara yol açtı? Ortada hiçbir şey yok. Sadece bir Müslüman yerleşim yerinde Müslüman bir bedevî yaralandı. 

Hani sen balistik füzeler yapmıştın? Bunların hepsi de İsrail'i vuracaktı? Bu füze bir tane bedevî çadırına düşecekse bu ne kadar anlamlı? Ayrıca balistik füzeler ısrarlar sonrası ateşlendi. Saldırı esasen bir kamikaze İHA saldırısı olarak başladı. Önce İHA'ları kaldırıyor. Bunlar pırpır pırpır uçarak 9 saatte İsrail'e varıyorlar. Sağır sultan bile duyuyor. Hepsini de kuş gibi vuruyorlar.

SURİYE VE LÜBNAN'A SALDIRININ GEREKÇESİ OLACAK

Bu saldırı komik. Biz askerler olarak güleriz böyle bir saldırıya. Bundan sonra ne olacağını söyleyeyim: İsrail, Hamas'ın İran tarafından desteklendiğini söyleyerek ve "İran bana saldırdı" diyerek İran destekli grupları bölgeden temizleme bahanesiyle yeni saldırılar başlatacak. "İran'a saldırmayacağız ama İran destekli grupları bölgeden arındıracağız" diyecekler. 

İran-İsrail arasındaki sözde bu toz-duman havasında olan yine gariban Filistin halkına olacak. Bu ortamda İsrail, Gazze'deki işgali tamamlayacak. Lübnan'a girecek ve "Burada İran destekli gruplar var" diyecek. Suriye'ye girecek ve "Burada İran destekli gruplar var" diyecek. 

Suriye genelindeki grupları temizlerken ABD'den ve ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'den yardım alacak. Sonuç olarak Suriye'deki PKK/YPG'nin, dolayısıyla ABD-İsrail'in etki alanı genişletilecek; PKK/YPG güneye doğru inecek; İsrail de Suriye güneyinden girerek kuzeye doğru ilerleyecek; iki koridor birleşecek ve İsrail, PKK/YPG eliyle Türkiye'ye komşu olacak. 

İRAN GÖREVİNİ YAPTI; SIRA ABD, İSRAİL VE PKK'DA

Bu projeye Rusya karşı çıkmıyor, aksine ABD ve İsrail'e sürekli alan açıyor. İran karşı çıkıyor mu? Tabii ki hayır. Dolayısıyla İran'ın son yaptıkları, Suriye ve Irak'ta ABD-İsrail'e alan açmaktır.

Cambaza bak oyununda İran görevini yapmıştır; sıra ABD, İsrail ve onların enstrümanı olan PKK/YPG'ye gelmiştir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. 

Türkiye bu süreçte sınırlarını güven altına almalıdır. Türkiye bu resmi görerek ne İran'ın ne de İsrail'in tarafında olmalıdır. Bunlar zaten birbiriyle danışıklı dövüş yapıyorlar. Biz denizciler buna 'kayıkçı kavgası' deriz. Aslında ortada bir kavga yoktur da kavga ediyormuş gibi görünürler. Bu kayıkçı kavgasına inanmayın. Hedef Büyük İsrail projesidir. İsrail'in genişlemesinin önündeki en önemli engel ise Türkiye'dir. 

Önümüzdeki en büyük tehlike şudur: "İdlib'de İran destekli gruplar var" diyecekler ve buna IŞİD'i de karıştıracaklar. IŞİD'i karıştırıp olaya Rusya'yı da dahil edecekler. Rusya, Moskova'daki terör saldırısını bahane ederek İdlib'e saldırırsa 2 milyon kişi İdlib'den Türkiye sınırına akın eder. Yine bir sığınmacı kriziyle karşı karşıya kalırız. 

 

Avatar
Atilla Diş