Yandex Metrica

Bankada doları olan hemen çeksin! Necmettin Batırel son hafta deyip duyurdu

Bankada doları olan hemen çeksin! Necmettin Batırel son hafta deyip duyurdu

Ekonomik yorumlarıyla sosyal medyanın en çok konuşulan isimlerinden biri olan Necmettin Batırel, patronlara çağrıda bulundu. Patronların 3 ay süreyle fedakarlık yapması gerektiğini söyleyen Batırel, fiyatların yüzde 50 düşürmeleri gerektiğini ifade etti.

Ekonomi

23.01.2024, 18:28

Ekonomi tahminleriyle adından sıkça söz ettiren Necmettin Batırel yine çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı. 'Hükümet enflasyona ezilen vatandaşını kurtartı diyen Batırel, "15 Temmuz’da darbecilerin tanklarına göğsünü siper eden bir milletin işvereni, üreteni, fabrikatörü, holding patronu, ülkeyi ekonomik sıkıntıdan kurtarmak için kazançlarından en az 3 ay süreyle fedakârlık yapmalıdır." ifadesinde bulundu.

İşte Batırel'in o yazısı:

2001’de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından kurtarıcı olarak çağrılan ve kamuoyuna âdeta ekonomik krizin ‘Süpermen’i olarak takdim edilen şimdilerde Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğü Kemal Derviş, Türkiye’yi IMF’ye mahkûm ederek en büyük kötülüğü yaptı. Uluslararası Para Fonu Türkiye’yi dalgalı kur sistemine geçirerek ekonomiyi hapsetti. Yüksek faiz düşük kur sistemi ile ithalat patladı, ihracat yavaşladı. Döviz gelirimiz ile giderimiz arasındaki farkı borçlanarak kapattık. Hem faiz hem de borç yükü arttı. Mayıs 2011’de 68,2 milyar dolarla cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığını verdik...

Türkiye artık doların esiri olmuştu. En küçük olumsuz siyasi, sosyolojik veya ekonomik gelişmede TL değer kaybediyor, kur yükseliyor, dengeler bozuluyordu. Bu durumda yönetim faizleri bir kademe daha yükseltmek zorunda kalıyordu. Yatırımlar azalıyor, büyüme hızı yavaşlıyor, işsizlik artıyordu. İçerideki ve dışarıdaki düşmanlar bizi en zayıf karnımız olan 'kur’la vuruyor, elimiz kolumuz bağlı olduğu için ses çıkaramıyorduk... Gelirimizden fazlasını harcadığımız için sürekli açık veriyorduk. Başka ülkelerden para dilenerek harcıyorduk. Cari açık büyüdükçe ekonomi canlanıyor görünüyor. Ama aslında ithalat artışıyla yalancı bahar yaşanıyordu. Özetle cari açıkla büyüdük. Yani elin parasıyla düğün yaptık...

Ama pandemi imdadımıza yetişti. Küresel ekonomik tablo değişti. Çin tedarik zincirinden çıktı, onun yerini Türkiye aldı. Yeni ekonomik modele geçmek için şartlar olgunlaştı. Artık düşük faiz, yüksek kur dönemi başladı. İhracat artıyor, ithalat yavaşlıyor. 2020’de 36,70 milyar dolar olan cari açık 2021 sonunda 17,95 milyar dolara gerileyecek, 2022’de bu problemden kurtulacağız. O zaman doların hâkimiyeti sona erecek. İşte bakın ekim ayında 3,1 milyar lira cari fazla verdik. Sanayi üretimi yıllık %8,5 düzeyine çıktı. Ama faiz indirimini kabullenmeyen lobi kurları sürekli arttırarak yerli ithal tüm fiyatların sürekli yükselmesine yol açıyor...

PKK Mehmetçiğimizi şehit ediyor, etiket hainleri vatandaşın ekonomik hayatını öldürüyor. Pandemi sırasında dünyada üretim durunca stoklar eritildi. Ekonomiler yeniden açılınca yüksek talebe arz yetişemedi, enflasyon patladı...

Türkiye’de enflasyon 3 yılın zirvesine çıktı diye yaygara koparanlar önce ABD’ye baksın. Yıllık Tüfe %6,8 ile son 31 yılın zirvesinde, faizler sıfır ile 0,25 arasında… Avrupa’da tüketici fiyatları yıllık %4,9 artarak 28 yılın en yükseğinde. Avrupa’da faizler eksi sıfır 50… Yani paranızı banka 1 yıl tuttuğunuzda kazancınız artmıyor, azalıyor...

"En az 3 ay süreyle fedakârlık yapmalılar" 
Hükûmet enflasyona ezilen vatandaşını kurtardı. Tarihinin en yüksek seviyesine çıkardığı asgari ücretle 8 milyon işçinin maaşının artırmakla kalmadı, 12 kategoride milyonlarca çalışanın ücretine de zammın yolunu açtı. Hiç merak etmeyin yeni stok yasasıyla çok yakında fiyat teröristleri ortadan kaldırılacak. Kalbim diyor ki: 15 Temmuz’da darbecilerin tanklarına göğsünü siper eden bir milletin işvereni, üreteni, fabrikatörü, holding patronu, ülkeyi ekonomik sıkıntıdan kurtarmak için kazançlarından en az 3 ay süreyle fedakârlık yapmalıdır. İsimlerini "demokrasi şehitleri" gibi "ekonomik kahramanlar" listesine altın harflerle yazdırmalıdır. %50 düşürün şu fiyatları düşmanlar kahrolsun vatan size minnettar olsun. Biz bugünler için varız. Çünkü biz Türkiye’yiz.

Necmettin Batırel, önceki köşe yazısında, "Faizler %10’a düşürülecek. Yerli yatırımcı gerçeği gördü artık bankada parasını dövizde tutmuyor, TL’ye çevirip hisse senetlerine koşuyor. Geçen hafta 1,1 milyar dolar sattılar." ifadesini kullanarak vatandaşı dolarını bozdurmaya çağırmıştı.

İşte Batırel'in 'az kaldı. neden bu rakamları görmüyorsunuz?' diyerek uyarısını yaptığı o yazı:

Uluslararası kredi kuruluşları oklarını üzerimize çevirdi. Moody’s ve Fitch, Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun büyüme hızını düşüreceğini iddia ediyor, TL’deki zayıflığın dolarizasyonu artırdığını ancak ülkedeki bankacılık sistemine olan güvenin güçlü kalmaya devam ettiğini Türkiye’nin 2018 yılına kıyasla kur şoklarına daha hazırlıklı ülke olduğunu kabul ediyorlar.

İngiliz Barclays Bank, 16 Aralık toplantısında faizin 200, ocakta 100 baz puan olmak üzere 300 baz puan aşağı çekileceğini doların yıl sonunda 14,50 TL olacağını iddia ediyor. Be şapşal adamlar siz de buz gibi görüyorsunuz, Türkiye bugün iç taleple değil ihracatla büyüyor. Enflasyonla bağlantısı yok. İthal edilen ara malın maliyeti artıyormuş. Satılan ürünlerin gelirleri de artmıyor mu? Bu maliyet karşılanıyor ki ihracatta aksama yok aksine artış var. Bunlar boş laf. Maksat algı operasyonu ile vatandaşı bezdirmek...

Bakınız Türk ürünlerinde yurt dışı talep patlaması yaşanıyor. İmalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet şartlarını gösteren ihracat iklim endeksi kasımda 55,1 ile son 3 ayın zirvesinde. Peki Türkiye’ye neden sipariş yağıyor. Çünkü düşük faiz yüksek kur nedeniyle fiyatlar çok ucuzladı...

Firmalarımız mal yetiştiremiyor. İhracat artıyor, ithalat azalıyor, cari açıkta büyük daralma yaşanıyor. Hazinenin kasası doldu da taşıyor. Nakit dengesi kasım ayında 30,2 milyar TL fazla verdi. Faiz dışı nakit dengesi kasımda 43,5 milyar TL fazla olarak gerçekleşti. Bu tablo nasıl oluştu? İhracat arttı, şirketler büyük paralar kazandı, yüksek vergi ödediler, hazine rahatladı...

İşsizlik azalıyor. Ekim ayında işsizlik oranı geçen yıla göre 2,1 puan azaldı, 10,7 oldu. 384 bin kişi iş buldu. İş gücüne katılma oranı 3,0 puan artarak yüzde 52,9 oldu...

En önemli gelişme, geçen sene ekimde %24.9 olan 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 4,8 puan azalarak yüzde 20,1’e geriledi. Enflasyonun da beli kırılacak. Hiç merak etmeyin stokçuluk yapanlara uygulanan cezalar arttırılarak haksız kazanca son verilecek...

Asgari ücret net 4 bin liraya çıkarılarak milyonlarca vatandaş aşırı fiyatlara karşı koruma altına alınacak. Faizler %10’a düşürülecek. Yerli yatırımcı gerçeği gördü artık bankada parasını dövizde tutmuyor, TL’ye çevirip hisse senetlerine koşuyor. Geçen hafta 1,1 milyar dolar sattılar. Görüyorsunuz düşük faiz ilaç oldu...

Hükûmetin hayata geçirdiği üretim, istihdam, ihracat, büyüme sistemi tıkır tıkır çalışıyor. Cepler doluyor... Bu rakamları niye görmezden geliyorsunuz?

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading