Türkiye'yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli çifte depremin üzerinden 24 gün geçti. Büyük felaketin ardından 45 bini aşkın insan hayatını kaybetti.
Depremin vurduğu Adana'da yıkılan binalardan Alpargün Apartmanı'yla ilgili soruşturma kapsamında yakalama kararı çıkarılan müteahhit Hasan Alpargün, KKTC'de yapılan çalışmalar sonucu Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olmuş, 13 Şubat'ta Adana'da sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmıştı.
TV8,5 yayın akışı 16 Nisan Salı! Bugün TV8,5'ta neler var,...
ÜZERİNDE PARAYLA YAKALANMIŞTI
Alpargün'ün 990 bin dolar, 890 bin avro ve 500 bin Türk lirasını Türkiye'den KKTC'ye transfer etmeye çalıştığı, Lefkoşa'da daire satın almak için girişimde bulunduğu iddia edilmişti.
1994-1996 yılları arasında bitirilen apartman14 katlı. Apartman 29 daire ve 9 dükkandan oluşuyor.
Depremde yıkılan ve çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği Alpargün Apartmanı'nı inşa eden ve "Taksirle öldürme ve yaralamaya neden olmak" suçundan 13 Şubat'ta tutuklanan inşaat şirketinin sahibi müteahhit Hasan Alpargün'ün savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Hakan Fidan'dan Batı'ya Filistin uyarısı: Sorun çözülmezse kriz devam eder
23 Nisan Manuş Baba Sancaktepe konseri saat kaçta başlayacak? Manuş...
''APARTMANIN YIKILDIĞINI 3 GÜN SONRA ÖĞRENDİM''
Kendisine ait iş yeri ve dairenin de bulunduğu binanın teknik sorumluları hakkında bilgi veren Alpargün, hakkındaki suçlamaları reddetti ve şu açıklamayı yaptı;
"Söz konusu binada herhangi bir eksikliğimiz yoktur. Hatta betonların kontrolü için işçileri sürekli uyarıyordum. Ancak inşaatın başka işlerine koşturduğumuzdan zaman zaman ilgilenemediğimiz oluyordu. Deprem nedeniyle yıkılan inşaatta herhangi bir eksikliğimiz ve hatamız bulunmamaktadır. Önceden planlanan bir program dahilinde 6 Şubat'ta aile dostlarımızı ziyaret amaçlı oğlum ile birlikte Kıbrıs'a gittik. Depremde halihazırda devam eden inşaatlarımızın zarar görüp görmediğini kontrol ettik. Herhangi bir sıkıntı olmadığını görünce aynı gün yani 6 Şubat'ta Kıbrıs'a uçtuk. Yaklaşık 3 gün sonra söz konusu apartmanın yıkıldığını öğrendim. Oğlumu olayları öğrenmesi için hemen Türkiye'ye gönderdim. Kesinlikle kaçmak gibi bir niyetim yoktu."
Sanık avukatı ise müvekkilinin Türkiye ile aynı hukuki prosedüre sahip KKTC'de gözaltına alındığını, kaçma amaçlı hareket etmediğini iddia etti.
