Yandex Metrica

Denizin altında fiber optik casusluk şimdi çok daha tehlikeli

Denizin altında fiber optik casusluk şimdi çok daha tehlikeli

ABD'nin fiber optik kablolara sızıp tüm Avrupa'yı izlediğinin ortaya çıkması ve Rusya'nın inşa ettiği en büyük denizaltıyı casusluk göreviyle suya indirmesi, 'Yeni Soğuk Savaş' şartlarında Türkiye'yi deniz tabanını koruma önlemlerine mecbur bırakıyor.

Dünya

08.04.2024, 16:13

Dijitalizasyon yalnızca iş yapma biçimlerimizi değil, Biden yönetiminin ABD'de göreve gelmesiyle çerçevesi belirginleşen 'Yeni Soğuk Savaş'ın aktörlerini ve hedeflerini de değiştiriyor. Savaşın tarafları casusluk için dijital sistemleri ve interneti hem silah hem de sızılması gereken mecralar olarak belirledi. Deniz altındaki fiber optik kablo ağları ve bu ağlardan akan internet trafiği de 'yeni savaş'ın bilgi hasadında öncelikli hale geldi. 

Mayıs ayında basına yansıyan haberler ABD'nin yalnızca hasımlarını değil, Danimarka istihbarat servisinin işbirliğiyle fiber optik kablolara sızarak Avrupalı müttefiklerini de dinlediğini dünyaya duyurmuştu. 2012-2014 yıllarında internet iletişimleri takip edilen Almanya ve Fransa liderleri, konuya ilişkin şu ana kadar Washington'dan talep ettikleri açıklamayı alabilmiş değiller. 

Deniz altındaki telefon ve diğer haberleşme kablolarına sızarak hasımların iletişimini takip etmek ilk Soğuk Savaş'ın favori yöntemlerindendi. 1970-1971 yıllarında ABD Donanması, CIA ve Ulusal Güvenlik Ajansı NSA ortaklığıyla yürütülen 'Operation Ivy Bells' bu casusluk yönteminin hayata geçirildiği en parlak örneklerden biriydi. 

'Operation Ivy Bells' 1970 yılında ABD istihbarat kaynaklarının Kamçatka Yarımadası'nın batısındaki Ohotsk Denizi'nin tabanında bir iletişim kablosu olduğunu fark etmesiyle başladı. Kamçatka'daki Petropavlovsk Sovyet Deniz Üssü ile Vladivostok arasındaki iletişimi sağlayan kablo 1971 yılının ekim ayında ABD donanmasına ait USS Halibut Denizaltısı ve donanma dalgaçları tarafından ziyaret edildi. Derin deniz araştırmaları için özel olarak tasarlanan bu denizaltıdan çıkan dalgıçlar Sovyet iletişim hattını suyun 120 metre derinliğinde tespit ederek kabloya bir dinleme ve kayıt cihazı bağladılar. Her ay bu cihaz değiştirilerek elde edilen kayıtlar NSA tarafından deşifre edildi. 

Washington, Sovyet Pasifik Filosu'nun bilgilerine eriştiği bu operasyondan o denli memnun kaldı ki dünyanın farklı noktalarında deniz altında tespit edilen Sovyet telefon ve iletişim kabloları da aynı şekilde kayıt cihazlarıyla donatıldı. Sovyetler sızıntının kaynağını ancak 1980'de anlayabildiler. 

NSA'da görevli Ronald Pelton'un 'Operation Ivy Bells' bilgilerini Sovyetler'e satmasının ardından Ohotsk Denizi'nin altındaki kayıt cihazı ele geçirildi. Amerikalılar gizemlerinin nasıl çözüldüğünü ancak 1985'te KGB'de görevli Albay Vitali Yurçenko'nun taraf değiştirmesiyle fark ettiler. Deşifre olan Pelton 1986'da hapis cezasına çarptırıldı ve 2015 yılında serbest kalabildi. 

Rus donanmasından gelen son bilgiler gelişen teknolojiye, yani dijitalizasyona bağlı olarak deniz altı fiber optik kabloların ve internet iletişim hatlarının yeniden hedef haline geldiğine işaret ediyor. Moskova'nın, ABD ve NATO müttefiklerinin deniz altı iletişim kablolarına ulaşmak için tasarladığı öne sürülen 'Özel Görev Denizaltısı K-329 Belgorod' 25 Haziran 2021 tarihinde Beyaz Deniz'e açılarak resmen göreve başladı. Rusya'nın kuzeyindeki Severodvinsk Deniz Üssü'nden ayrılan denizaltı 30 yıldır Rusya'nın inşa ettiği en büyük denizaltı. 178 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde olduğu tahmin ediliyor. Batı donanmalarında, ABD'nin Ohio sınıfı denizaltıları da dahil olmak üzere bu büyüklükte bir denizaltı olmadığına dikkat çekiliyor. 

Uzmanlar Belgorod denizaltısının iki temel işlevi olacağına işaret ediyorlar. Birincisi, deniz ya da okyanus tabanındaki fiber optik kablolara ulaşacak nükleer güçle çalışan mini denizaltılara ana gemi olarak hizmet edecek. İkinci görevi ise nükleer saldırı ve caydırıcılık olacak. Bu amaçla denizaltı 6 adet '2M29' tipi 'Kıtalararası Nükleer Güçle Çalışan Otonom Poseidon Torpidoları' ile donatıldı. Nükleer başlık taşıyan bir tür denizaltı dronu olarak da nitelenen bu silahların suyun 1000 metre altında saatte 70 deniz mili hızla hedefine ilerlediği öne sürülmekte. 

Rus donanmasının sahaya sürdüğü aktörler, Yeni Soğuk Savaş'ın dijital boyutunun masa başından düzenlenecek siber saldırılardan ibaret olmadığını gösteriyor. Denizin üstü ve altı kadar tabanı da artık Soğuk Savaş ustalarının ringine dönüşüyor. Türkiye'nin de deniz tabanındaki enerji ve haberleşme hatlarını korumak için dron teknolojilerini denizin altına indirmesinin zamanı gelmiş olabilir. 

KAYNAK: CLASH REPORT 


'Özel Görev Denizaltısı K-329 Belgorod' 25 Haziran 2021 tarihinde Beyaz Deniz'e açılarak resmen göreve başladı. Rusya'nın kuzeyindeki Severodvinsk Deniz Üssü'nden ayrılan 178 metrelik denizaltı 30 yıldır Rusya'nın inşa ettiği en büyük su altı aracı.

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading