İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun son ifşaatları karşısında CHP yönetimi yine derin bir suskunluğa gömüldü. 28 Şubat 2022'de Altılı İttifak tarafından açıklanan mutabakat metninin bir Avrupa ülkesi büyükelçisine onaylatıldığını üzerine basa basa dile getiren Soylu, dün de sözkonusu büyükelçiyle yapılan görüşmede nelerin konuşulduğunu açığa vurmuştu.
Aydın'da katıldığı 'Adnan Menderes ve Türkiye Demokrasi Tarihi Forumu'nda konuşan Soylu, CHP'li emekli bir büyükelçinin Avrupalı elçiye mutabakat metnini götürerek orada muhatabıyla Türkiye'nin geleceğine ilişkin ettiği sohbeti ifşa etmiş ve şunları söylemişti:
"Bin yıldır değiştirmek istiyorlar, 'biz sizi beğenmiyoruz' diyorlar. Çünkü biz batının bize giydirdiği elbiseye girmedik bugüne kadar. Bugünlerde büyükelçilerin hareketli olması da bununla bağlantılıdır. Ben bir şey söyledim; 'siz bir büyükelçiyi, birisine gönderdiniz' dedim. 'Ben göndermedim' desin Sayın Kılıçdaroğlu. Bir iddiayı daha ortaya koyuyorum. Ben tek tek konuştuğunuz cümleleri söyleyeceğim."
MHP'den ayrıldıktan sonra İYİ Parti'ye katılan ancak bir süre sonra...
BABACAN ŞURAYA, DAVUTOĞLU BURAYA...
"Utanmadan 2023 yılında kaç tane milletvekili çıkacağını bir Avrupa ülkesinin büyükelçisiyle konuştunuz. Ufak bir dedikodu daha vereyim, Çağatay Kılıç dedikodusu yaptınız. 'Tayyip Erdoğan, bunu niye bu ülkeye gönderdi' diye dedikodusunu yaptınız. İlk cumhurbaşkanı seçilenin 2 veya 3 yıl gideceğini, ardından yeni cumhurbaşkanı seçmek zorunda olunduğunu konuştunuz. Daha söyleyeyim, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sonuçlarının Türkiye'nin seçimini nasıl etkileyeceğini değerlendirdiniz. Daha ötesini söyleyeyim, sözde Millet İttifakı içindeki bütün ayrıntıları, Ali Babacan'ı, Ahmet Davutoğlu'nu nereye oturttuğunuzu, HDP'den nasıl oy devşirileceğini..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel'in talebine olumlu cevap
CHP'DEKİ VATANSEVERLERİN İÇİ CIZLIYOR
"Hiçbir hassasiyetiniz yok. Allah'tan bu ülkede CHP içerisinde de bu vatana ihanet edenlere karşı içi cızlayan ve bunları nerede konuşulmuşsa oradan nakleden insanlar var da bunlar bir vesileyle ihaneti vataniye olabilecek bir tabloyu ortaya koyabiliyorlar. Sizin ne demokrasiye ne vatana ne ortaya koyduğunuz masaya saygınız olmadığını, biraz daha konuşurlarsa daha ötesini söyleyerek ortaya koyacağım. İdam edilen bir başbakan, dışişleri bakanı, maliye bakanı, hapse atılan bir cumhurbaşkanı ve hapiste öldürülen insanların anısının yaşatıldığı bir müzedeyiz. Millete teslim olanlar ile Batı'ya teslim olanlar arasında şüphesiz önemli farklılıklar bulunuyor. Aramızdaki fark şu, biz ölüme razıyız, onlar tatlı hayatlarına razılar. Tayyip Erdoğan ile aralarındaki fark da bu. Tayyip Erdoğan, Allah'a ve millete teslim, onlar Batı'ya teslim. Burada kim kazanır, elbette millet kazanır. Millet kendine ait cezalandırma taleplerini de Batı'dan sürekli görmektedir. Buna da bir karşılık vermektedir. 1960'da darbe oldu, korkmadı. 1965'da Adalet Partisini getirdi. 1980'de darbe oldu. Dönemin cumhurbaşkanı çıktı, 'şu partiye oy vereceksiniz' dedi, millet tersini yaptı. Amerika'ya, darbeye baskıya karşı geldi."
Bir dönem çok konuşulan Altılı Masadan biri daha eksildi: 'Görevi...
DARBE İÇİN FETÖ'YE İSİM ÖNERDİ
İçişleri Bakanı Soylu, 28 Şubat'ta açıklanan 46 sayfalık mutabakat metninin CHP'li emekli büyükelçi tarafından bir Avrupalı elçiye onay için sunulduğu iddiasını haftalardır tekrarlıyor. Ancak ne CHP'den ne de CHP'nin paydaşı olduğu Altılı İttifak masasından bu iddiayı sorgulayan herhangi bir gelişme yaşanmadı. Büyükelçi iddiası dışında Soylu, Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz öncesi Pensilvanya'da konuşlu FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le telefonla irtibat kurduğunu dile getirmiş ve örgüte darbe isim önerisinde bulunduğunu söylemişti.
CHP yönetimi bu açıklamaya ilişkin olarak da hiçbir tepki cümlesi sarf etmedi. Özellikle CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in, yaptığı basın açıklamalarında Osman Kavala meselesinden Kur'an-ı Kerim öğrenen çocuklara kadar her konuda görüş belirtmesine rağmen Soylu'nun açıklamalarına ilişkin hiçbir yorumda bulunmaması dikkat çekiyor.
