Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı Marmara Denizi'ne dalış gerçekleştirdi. Dr. Mustafa Sarı, su sıcaklığının uzun yıllara göre 3 derece daha yüksek olduğunu belirterek, Maramra Denizi'ni 12 santigrat derece olarak ölçtüğünü belirtti. Su sıcaklığının artması nedeniyle, aslan balığı, balon balığı, uzun dikenli kestane balığının bölgeye gelme riski olduğunu aktardı.
Son dakika: Teröre geçit yok! DEAŞ'ın bomba imalatçısı İstanbul'da yakalandı!MARMARA DENİZİ'NDE ALG İSTİLASI
Maramara Denizi kıyılarında suyun renginin değişmesinin nedeninin alglerden kaynaklı olduğunu ve su sıcaklığının artması nedeniyle denizeki kirliliğin de getirdiği olumsuzluklardan kaynaklı alglerin çoğalmaya başladığını aktardı.
Dr. Mustafa Sarı; "Su sıcaklıkları uzun yıllar ortalamasından 3 derece daha yüksek. Şu an 11, 12 derece civarında. Olması gereken su sıcaklığı ise 9 ya da en fazla 10 derece olmalıydı. Marmara, diğer denizlerimiz gibi ısınmaya devam ediyor. Bu sene böyle devam ederse rekor düzeyde su sıcaklıkları ile karşılaşmak sürpriz olmaz. Son dalışımı yaklaşık 1 hafta önce yaptım. Görüş mesafesi 2 buçuk 3 metre civarındaydı, görüş kötüydü. Yoğun bir plankton çoğalması var. Körfezlerden, kıyılardan suyun renginin sarıdan turuncuya, kahverengiden koyu yeşile dönmeye başladığını görüyoruz." dedi.
Kafası karışık turistler! Camiyi gezen erkek turistler etek giydi!DENİZDEKİ KİRLİLİK ARTIYOR
Marmara Denizi'nde su sıcaklığının artması nedeniyle algler ve plankton gruplarının arttığını belirten Dr. Sarı;''Gemlik Körfezi’nin bazı sığ kıyılarında yakamoz oluşturan plankton grupları da ortaya çıktı. Bunların hepsi normalde Mayıs ayı başı gibi karşılaşmamız gereken durumlar. Ancak deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olması ve aynı zamanda Marmara Deniz’ini yoğun şekilde kirletiyor olmamızın sonucu olarak şu an alg çoğalması en az 1 ay, 1 buçuk ay öne doğru gelmiş oldu. Çok yoğun bir alg çoğalması var. Algler neden çoğalır? Denizin rengini değiştiren bu organizmalar neden çoğalır? Maalesef Marmara Deniz’ini atık çukuru olarak kullanmaya devam ediyoruz. 25 milyon insanın attığı atıkların yüzde 52'sini ileri biyolojik arıtmadan geçiriyoruz. Geri kalan yüzde 48'ini doğru düzgün arıtmak bir tarafa, sadece sıvılaştırarak denize boca etmeye devam ediyoruz. Kirlilik kaynaklarımız hiç kesintiye uğramadan, üzülerek söylüyorum, devam ediyor. Türkiye’nin yarısına hizmet sunan endüstri kümeleri Marmara Denizi'nin çevresinde toplanmış durumda. Ne yazık ki onların atıkları da doğru düzgün arıtılmadan Marmara Denizi'ne verilmeye devam ediliyor." dedi.
Rojin Kabaiş kimdir, aslen nereli? Rojin isminin anlamı ne demek?''FOSOFOR KİRLİLİĞİ KONTORL ALTINA ALINMALI''
Maramara Deniz'nde kirliliğin arttığını belirten Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk denizdeki fosforun temizlendiği takdride kendini yenileyerek eski haline geleceğini belirtti. Dr. Mustafa Öztürk; “İkinci önemli olay ise fosfor kirliliği. Eğer siz Marmara Denizi’ni kurtarmak istiyorsanız, ‘fosfor kirliliği’ dediğimiz kirliliği kontrol altına almanız lazım. Bunun için bütün atık sular, Marmara Denizi çevresi, havzası diyelim… Burada koruma alanı haline dönüştürülmeleri gerek. Sonra, Marmara havzası içerisinde bütün hayvan çiftlikleri, altını çizerek söylüyorum, önemli fosfor kaynağı. Mandıralar, atık su arıtma tesisleri, tarımsal kaynaklı kirleticiler kesinlikle ileri kademe arıtılmalı. Marmara Denizi’nde fosfor kirliliği kontrol altına alınırsa, Marmara Denizi 5 ile 10 yıl içerisinde kendini yeniler." dedi.