Türkiye'nin dış politikadaki bağımsız adımları CHP'yi çıldırtıyor. ABD'nin asker çektiği Afganistan'da güvenliğin Mehmetçiğe emanet edilecek olması CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibini panikletti. Daha önce "Libya'da ne işimiz var?", "Doğu Akdeniz'de ne işimiz var?", "Suriye'de ne işimiz var?" şeklinde özetlenecek kampanyalara imza atan CHP ekibi şimdi de "ABD'nin yokluğunda Afganistan'da ne işimiz var?" demeye başladı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin önce ISAF, ardından Kararlı Destek Misyonu çatısı altında yaklaşık 20 yıldır bu ülkede bulunmasından rahatsızlık duymayan CHP yönetimi, Erdoğan'ın "Güvenliği Türkiye, Pakistan, Macaristan sağlasın" teklifinden ürktü. ABD'nin dahil olmadığı hiçbir projeye onay vermeyen bu anlayışı CHP'li Ünal Çeviköz yönlendiriyor. Türkiye kamuoyu Çeviköz'ü, Karabağ Savaşı sırasında Ermeni kayıplarına üzülürken, "Ne yazık ki Azerbaycan'a yardım gönderiyoruz... Maalesef" cümlesiyle tanıyor.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 sistemleri almasına Washington'dan bile daha sert bir tonda muhalefet eden Çeviköz, CHP Merkez Yürütme Kurulunun önceki günkü toplantısında yine sahnedeydi. Afganistan'daki gelişmelere ilişkin Kılıçdaroğlu'na sunum yapan Çeviköz, Kabil Havalimanı'nın güvenliğini Mehmetçiğin sağlaması yönündeki tekliflerin kesinlikle kabul edilmemesini, Türk askerinin de o topraklardan ABD ile birlikte çekilmesini istedi.
"Kabil'de Mehmetçik Taliban ile başbaşa bırakılmamalı. Taliban, 'NATO ülkelerini istemiyoruz' diye rest çekmiş durumda. Amerika'nın çekildiği yerde biz Amerika'nın jandarmalığını yapmamalıyız" dediği öğrenilen Çeviköz, Türkiye'nin dünyanın herhangi bir bölgesinde güvenliği tek başına sağlayacağına inanmadığını da ortaya koymuş oldu.
Çeviköz'ün tezlerini sayfalarına taşıyan Cumhuriyet gazetesi ise bugün okuyucularının karşısına "Taliban'la baş başa" manşetiyle çıktı. Gazeteye görüş bildiren CHP'li Faruk Loğoğlu, Mehmetçiğin orada kalma ihtimalini "Suriye'deki hatanın daha vahimi" şeklinde yorumladı. Ne Çeviköz ne de Loğoğlu, Taliban saldırılarıyla çıkabilecek muhtemel bir kaos sırasında Kabil'deki asker ve temsilcilerin nasıl tahliye edileceğine, üstelik oradaki sivilleri kimin koruyacağına hiç değinmedi.
AZERBAYCAN'A DESTEĞE 'MAALESEF' DEMİŞTİ
Somali ve Libya'da denge unsuru pozisyonuyla istikrara katkı sağlayan Türk askerinin benzer bir modeli Kabil'de Pakistan'la beraber hayata geçirme ihtimali, CHP'ye göre imkansız bir olasılık. CHP'nin Türk dış politikası hakkında ne düşündüğünü anlamak için Ünal Çeviköz'ün geçmişteki açıklamalarına bakmak yeterli. İşte o beyanlardan yalnızca birkaçı:
- 17 Ocak 2020: Türkiye, Libya'da çizgiyi aştı.
- 20 Şubat 2020: Türkiye, Suriye'de meşrû değil.
- 10 Haziran 2020: S-400'lerden vazgeçmeliyiz.
- 08 Temmuz 2020: Türkiye Doğu Akdeniz'i geriyor.
- 29 Eylül 2020: Türkiye Karabağ'a cihatçı gönderdi. Maalesef Azerbaycan'a silah yardımı yapıyoruz.
- 1 Aralık 2020: Joe Biden'dan beklentimiz, Türkiye'de demokrasiye vurgu yapmasıdır.
- 1 Haziran 2021: (Radio France muhabiri) HDP, PKK'nın siyasi vitrini olmakla suçlanıyor, ne düşünüyorsunuz? (Cevap yok.)
- 16 Haziran 2021: S-400'leri bir depoya kilitlesek Rusya buna darılmaz.
