Siyasette 'sığınmacı' tartışması devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyon Suriyeli'nin evlerine döneceğini ve bunun için briket evlerin tamamlanmasını bekliyoruz. Muhalefet istediği kadar konuşşun savaştan kaçıp bize sığınan kardeşlerimizi celladların eline teslim etmeyeceğiz'' ifadelerini kullanmıştı. Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, son dönemde özellikle sosyal medyada oluşturulan algı operasyonlarının Türkiye'yi karalama çabasından başka bir şey olmadığını belirtirken muhalefete de tepki gösterdi.
Küçülen zıbını sakın atmayın! Bu yöntem sayesinde paranız cebinizde kalacak''NEYİ ATIYORSUN?''
A Haber'e konuşan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, sığınmacılar konusunda önemli bilgiler verirken şu ifadeleri kullandı; "Tarihte Suriye ve Irak diye bir devlet yoktur. Suriye, Osmanlı'nın Şam vilayetiydi. Suriye'de bir kavga var, Türkiye bunlara kapı açtı ve aldı. İçlerinde Türkmenler de vardır. Bayır Bucak Türkmenleridir. Savaş döneminde (sığınmacılar) özellikle defans durumuna geçerek doğum oranını artırır. Başımızda bir mülteci sorunu var. 'Hepsini atalım' diyenler var. Neyi atıyorsun? Bunların içinde Uygur, Afgan var. Türkmen var, Arap var. Sen çıkıp diyorsun ki hepsini atalım diyor.
İstanbul'da hareketli dakikalar! Silahlı kuyumcu soyguncu: Bir kişi vuruldu!''BİZ SAVAŞ İSTEMEYİZ AMA SAVAŞTAN DA KORKMAYIZ''
Suriye devamlı göçmen veren bir yerdir. Osmanlı döneminde de böyledir. Suriye'ye hükmeden 60 yıldır Nusayrilerdir. Bunlar Fransa'da harp okuluna gittiler. Suriye ordusu bir milis ordusudur. Harp kabiliyeti yoktur. Arap dünyası da bizim anladığımız anlamda açık demokrasiye geçiş yoktur. Bir çırpıda ülkelerini terk ettiler. Biz savaş istemeyiz ama savaştan da korkmayız.
Görüntüler infial uyandırdı! Bakanlık harekete geçti: Çocuklara Dilan Polat taklidi...''HAYVANLARA KİM BAKACAK?''
Burada Suriyelilerin kaçı nasıl gider? Ne bunları atalım ne bunların hepsini tutalım. Çok mühim sorunlar. Türkiye'de toprak ve mesken satılamaz ecnebi tebaaya. Mesken bunalımı yaratacak bir imkan verilemez. İktisadi bir hareket için bu yapılabilir. Sahillerin korunması gereklidir. Nüfusun entegrasyonundan söz edemeyiz. Türkiye'nin mülteciye ihtiyacı var yaşlanıyoruz. Bizi kültürel azınlıklarımız koruyacak. Afganlar olmasın diyenler var? Türkiye'nin mülteciye ihtiyacı var. Böyle, 'Afganları istemeyiz' falan... Senin meyvelerini kim toplayacak? Koyunlarına, kuzularına kim bakacak? Bu gibi şımarıklıkların veya bilmeden konuşmaların şiddetle karşısındayım ve bunlarla politika yapılmaz.''