Anne karnındaki bebekleri bile katlediyorlar! Doğu Türkistan'da bir Çin işkencesi daha...

Çin'in Uygur'lara yönelik insanlık dışı uygulamaları İngiltere'de kurulan gayriresmi mahkemede bir kez daha gündeme geldi. Hayatta kalmış Doğu Türkistanlıların tanıklığına yer veren mahkemede, Çin hükümetinin Sincan'da Müslüman kadınlara zorla kürtaj yaptığı ve bunun açık bir şekilde soykırım olduğu belirtildi. 

Londra'da kurulan 'Uygur Mahkemesi'nin başkanlığını yürüten Sir Geoffrey Nice, Pekin'in Doğu Türkistan'daki Müslüman nüfusu sistemli şekilde azaltmak için kadınlara zorla doğum kontrolü ve kısırlaştırma işlemi uyguladığını dile getirdi. 

Sir Geoffrey Nice

"Mahkememiz, Çin'in doğumları önlemeye yönelik tedbirler uygulayarak soykırım işlediğine dair şüphenin de ötesinde kesin kanıya varmıştır" diyen Nice, kurdukları gayriresmi mahkemenin, hükümetleri dünya çapında Çin'e karşı harekete geçirmeye yardım edeceğini umduğunu söyledi. 

Çinli generalden dünyayı endişelendiren açıklama: Pasifik'te savaş çanları bangır bangır... Haberi Görüntüle

400'E YAKIN TOPLAMA KAMPI VAR

Çin güvenlik güçleri, Doğu Türkistan bölgesinde kurulan 400'e yakın toplama kampında bir milyon kadar Uygur Türkü'nü fiziksel ve psikolojik işkenceden geçiriyor. Dünyadan yükselen tepkiler karşısında inkar yolunu seçen Pekin, uluslararası gözlemcilerin sözkonusu kamplarda inceleme yapmasına da izin vermiyor. 

İsrail basınında çarpıcı analiz: 'Heniyye'nin oğullarına yapılan suikast Hamas'ın Filistin... Haberi Görüntüle

HİÇ KİMSE HESAP SORAMIYOR

Uluslararası adalet mekanizması da bu konuda adeta bloke olmuş durumda. Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Aralık 2020'de Çin mahkemesine taraf olmadığı için soruşturma yapmayacağını duyurdu. Birleşmiş Milletler'in en üst mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı ise yalnızca, Çin'in de veto yetkisine sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan bir davayı kabul edebiliyor. 

İngiltere'de gayriresmi mahkeme işte bu ihtiyaçtan doğdu. Soykırıma Müdahale Koalisyonu'nun kurucularından biri olan ve Dünya Uygur Kongresi danışmanlığını yürüten Luke de Pulford, "Sivil toplum bir adım atmak ve mahkeme oluşturmak zorunda kaldı. İşte Uygur Mahkemesi budur" dedi. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Çin Direktörü Sophie Richardson ise mahkemenin kritik işlevlerinden birinin 'hayatta kalanlar için bir platform sağlamak olduğunu' kaydediyor. Richardson, İngiltere, ABD ve Kanada'nın 2022 Pekin Kış Oyunları'na yönelik diplomatik boykotunun bu ülkeyi işkenceden vazgeçirmek için yeterli olmadığını da sözlerine ekledi.

Katil İsrail'den Hamas yetkililerine suikast Haberi Görüntüle

İNSANLARI RASTGELE SEÇİP HAPSE YOLLUYORLAR

İngiltere'deki mahkemede Uygur mülteciler, avukatlar ve akademisyenler de dahil olmak üzere 30'dan fazla tanık duruşmalada ifade verdi. İfadeler, toplama kamplarındaki dayak, tecavüz ve işkenceleri, bunun yanında 22 metrekarelik hücrelerde 15'er kişinin barınmak zorunda kalışını bir kez daha kayıtlara geçirdi. 

İstanbul'da yaşayan Nursiman Abdürreşid (33) ailesinin yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Babam 'toplum düzenini bozmak ve terör eylemlerine hazırlanmak' suçundan 16 yılndan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Anneme de 'terör hazırlığı' iddiasıyla 13 yıl hapis cezası verildi. Benim ailem bir şey yapmadı. Devlet insanları rastgele seçiyor ve onları kamplara ve cezaevlerine gönderiyor."