Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin kamu kurumlarından atılmasını eleştirerek onları yeniden devlet katında istihdam edeceği sözünü veren CHP ve İYİ Parti'ye Ali Babacan'ın DEVA Partisi de katıldı.
Kendilerini "KHK'lı" olarak tanımlayarak FETÖ üyeliklerini gizlemeye çalışanlara DEVA Partisi'nin hazırladığı son rapor büyük umut oldu.
DEVA İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, birkaç gün önce Meclis'te tanıtımını yaptığı raporla partisinin tüm FETÖ'cülerin arkasında olduğu mesajını verdi.
"Hukuksuzluğun Sıradanlaşması: Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Yargılamaları" başlık rapor, 15 Temmuz darbe girişiminden buyana haklarında dava açılan 1 milyon 576 bin 566 kişiye yönelik iddianamelerin 'boş' olduğunu savunuyor. Yeneroğlu imzalı rapor, 'legal faaliyetlerin hukuksuz biçimde suç olarak tanımlandığını' iddia etti.
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yaklaşık 10 bin kişinin suçlandığını, buradan yola çıkarak 1,5 milyon insanın terör örgütü suçlamasıyla yargılanmasının 'büyük saçmalık' olduğunu savunan Yeneroğlu, FETÖ soruşturmalarında hemen hemen hiçbir iddianameyi ve itirafçıların hiçbir beyanını okumadığını da gözler önüne sermiş oldu.
DEVA Partisi tarafından deklare edilmesi amacıyla örgüt tarafından ısmarlandığı izlenimi veren raporda 'ByLock kullanmak' da tabii ki suç olarak değerlendirilmiyor. FETÖ tarafından belirlenmiş kullanıcı adı ve şifreyle erişilebilen ByLock'a ilişkin önemsizleştirme girişimi dikkatlerden kaçmadı.
Raporda devletin FETÖ üyelerini tespit etmek için kullandığı deliller de eleştiriliyor. DEVA Partisi raporunda Bank Asya'ya yatırılan para, FETÖ ilişkili dernek ve sendikaya üyelik, FETÖ'cülere yönelik istihbarat raporları, bağışlar, sosyal medya bağlantıları, örgütün yurtlarında kalmış ve FETÖ bağlantılı okullarda öğrenim görmük olmak, ayrıca örgüt yayınlarına abonelik gibi veriler hukuki olarak hiçbir değer taşımıyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AK Parti'den ayrılmasının ardından yaptığı açıklamalarda hem 2013'teki Gezi isyanını hem de aynı yıl FETÖ'nün gerçekleştirdiği 17/25 Aralık hukuk kılıflı darbe girişimini desteklediğini itiraf etmişti. Babacan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında da Türkiye'ye '8 saat uzaklıktaki' bir ülkedeydi.
