31 Mart seçimlerinden sonra devalüasyon olacağını, doların 50 liraya yükseleceğini ve Türkiye'de yine büyük kriz çıkacağını savunan kesimler derin bir hayal kırıklığı yaşıyor. Merkez Bankası sadece 1,5 ay içerisinde 50 milyar doları aşkın rezerv biriktirdi.
Piyasadan yoğun miktarda dolar satın almasına rağmen Merkez Bankası'nın dolardaki düşüşü önleyip önlemeyeceği merak konusu oldu. Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada bu soruyu yanıtlamaya çalıştı.
Seçimden önce yurtdışına 10 milyar dolar çıkaran Türklerin bunu geri getirdiğini, aynı zamanda yüksek kâr peşindeki uluslararası sermayenin Türk piyasasına ilgi gösterdiğini dile getiren Yeşilada, bunun yanında turizm sezonunun başladığına, mayıs ile ekim ayları arasında döviz bolluğunun artarak devam edeceğine işaret etti.
O yakıt grubuna indirim geldi! Gece yarısı tam 2 lira...
MERKEZ'DE REZERV ARTIŞI DEVAM EDECEK
Merkez Bankası'ndaki 50 milyar dolarlık döviz rezervi artışının en önemli nedenlerinden birinin de 'yerleşiklerin TL mevduata dönmesi' olduğunu dile getiren Atilla Yeşilada, Integral Forextv adlı Youtube kanalı için yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
Dövizde kalmak artık çok ciddi bir şekilde para kaybettirmeye başladı. Yerleşikler dolardan TL'ye dönüyor. Bunun devam etmemesi için hiçbir neden yok. Global koşullar da cazip.
Uluslararası piyasalardan Türkiye'ye sıcak para akışı var. Turizm sezonuyla rezervler artacak. MB rezervinin artması, Türkiye'nin risk priminin düşmesi kadar önemlidir.
Ama sıcak para kalıcı bir çare değildir. Bir süre sonra başa bela olabilir. Türk Lirası aşırı değerlenebilir. Bence şu anda TCMB'nin sorunu Türk Lirası'nın değerini korumak değil, doların daha fazla düşmesini engellemektir.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu yükseltti: Bakan Şimşek'ten açıklama
DOLARI DÜŞÜRMEMEK İÇİN ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
Nisandan mayıs ortasında kadar dolar/TL'de hiçbir kıpırdama yok. MB'nin daha fazla dolar alacak yeri kalmadı artık.
Bunu açıklamam gerekiyor: Dolar aldığınızda karşılığında piyasaya TL veriyorsunuz. O TL mevduat faizlerini düşürüyor, çünkü bankaların fonlama ihtiyacını karşılıyor.
Bir anlamda ekonomiye gelir olarak saçılıyor. Bu da iç talebi yeniden güçlendiriyor. Bütün bunlar şu anda izlenen ekonomik istikrar programının ruhuna aykırıdır.
Doların daha da düşmesini engellemek için döviz kredilerine limit konulabilir. Döviz munzam karşılıkları artırılabilir. Hazine yurtdışına tahvil ihraç edebilir.
Merkez Bankası 45 günde 50 milyar dolar satın almış. Almak zorunda kalmış. Yılsonu dolar/TL tahminimi revize ediyorum. Yılsonunda 37 lira olacağını öngörüyorum.
Türk şirketi o ülkede altın çıkaracak! 30 milyon dolarlık iş...
BORSA YIL SONUNDA KAÇ PUAN OLACAK?
Bizdeki yerli yatırımcı, daha çok halka arzlarla ilgilenen, şirket değerleriyle pek ilgilenmeyen ve kısa sürede para kazanmak isteyenlerden oluşuyor. Halka arz edilen şirketler BIST100 geneli için çok fazla bir rol oynamıyor.
Borsanın hızlı yükselmemesinde birincil neden şudur: Bakiyeli yatırımcıların sayısı 1 milyondan 8 milyona yükselirken bunların bazıları zorunlu transferlerdi.
Aslında borsayla hiç uğraşmak istemeyen ama mevduatta para kaybettiği ve konut çamuruna bulaşmak istemediği için mecburen borsaya gelmişlerdi. Ben bunların yavaş yavaş çıktığını düşünüyorum. Büyük yatırımcılar aslî oyun sahaları olan mevduata yahut daha geleneksel faiz ürünlerine dönmeye başladılar.
İkincisi, şirketlerin enflasyona uyarlanmış mali tabloları henüz yeni yayınlanmaya başladı. Yabancı yatırımcı, firmalara dair en temel göstergeler konusunda fikir sahibi değil. Bu verilerin açıklanmasını bekliyor olabilirler.
Ama önümüzdeki dönemde borsada yükseliş bekliyorum. Mevcut dolar girişlerinden borsanın istifade etmemesi imkansız. Bu bir zaman meselesidir.
Bir ay içerisinde borsa yeniden yükselişe geçecektir. Yıl sonu için hedefim artık 15 bin puan civarındadır. 15 puanda borsa şu ana göre çok daha pahalı olacaktır. Marjinal fiyatı yabancı yatırımcı belirleyecek.
Yorum Yaz