Mısır'da, Libya'da ve son olarak Tunus'ta yaşanan karşı devrim ve Batı destekli BAE operasyonları, ülkelerdeki demokrasiyi askıya aldı. Arap Baharı devrimleri tersine döndürülerek ülkeler milli iradelerini ağırlıklı olarak kaybederek yeniden Batı destekli yönetimlerin nüfuz alanına dönüştü.
Tunus'ta adım adım gelen darbe gözleri bundan sonrasına çevirdi. Tehdidin yeni adresi Cezayir.
İsrail'de kritik toplantı: Netanyahu'nun tutuklanma ihtimali görüşüldü
FRANSA MÜDAHALESİNE BAYRAK AÇTILAR
Cezayir aslında on yıllar boyunca tam bir uydu ülke oldu. Fransa'nın Afrika kıtasındaki sömürgeci tarihinin en güncel ve en kanlı örneğini teşkil etti. İç savaş sonrası yönetime gelen eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın Paris yönetimine tartışmasız bir bağlılığı vardı. İktidarının sonunu getiren de bu bağlılık oldu.
20 yıllık Buteflika döneminin sonunu getiren Hirak protesto hareketi, dışa bağımlı rejimde köklü değişim talep ediyordu. 22 Şubat 2019'da başlayan gösteriler ve halk ayaklanmaları sonrası Cezayir kısa süre içinde birçok değişimi peş peşe yaşadı.
Ülkedeki rejimin bel kemiği niteliğindeki ordunun işaretiyle Buteflika döneminde üst düzey pozisyonlarında yer alan başbakanlar, bakanlar ve iş dünyasından isimlerin aralarında bulunduğu nüfuzlu isimler çeşitli suçlamalarla bertaraf edildi.
Ülkede Aralık 2019'da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve beş aday arasından Abdulmecid Tebbun yüzde 58 oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi.
İbrahim Karagül yazdı: Artık İran ve İsrail doğrudan hedef...
FRANSIZ BASINI KIŞKIRTTI, ELÇİ ÇAĞIRILDI
Ülke hızla Fransa'dan uzaklaşırken bu durum giderek daha fazla şekilde Paris yönetimini rahatsız etti. Fransız basını ülke içindeki bu toplumsal hareketliliğe dair kışkırtıcı haberler servis ediyordu. Bunun üzerine, Cezayir İletişim Bakanlığı yazılı bir açıklama yaparak "Fransız basınının iki ülkenin kurumları, halkları arasındaki güveni zedeleme amacı taşıyan kasıtlı ve masumiyetten uzak bir karalama kampanyasına giriştiğini" savundu.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, "Fransız ulusal televizyonlarının ifade özgürlüğü kisvesi altında yaptığı yayınların Cezayir halkı, devleti ve kurumlarına bir saldırı niteliği taşıdığı" belirtildi.
Fransız basının kışkırtıcı tavrının sürmesi üzerine Fransa'nın Cezayir Büyükelçisi, Cezayir Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak uyarıldı. Aynı şekilde Cezayir, Paris'teki büyükelçisini "görüşmeler yapmak üzere" ülkesine çağırdığını duyurdu.
Soykırımcı İsrail'den teröristlere has taktik: Bu yolla ölü ve yaralı...
FRANSA'NIN NÜFUZU VE SÖMÜRGECİ TARİHİ TARTIŞMAYA AÇILDI
Cezayir'de iktidar değişiminin Fransa'yı böylesine rahatsız etmesinin nedeni, Tebbun'un göreve gelmesinin ardından Fransa'nın Cezayir'deki nüfuzu ve sömürge tarihinin tartışmaya açılması. Cezayir kamuoyunda en tepki çeken durum, Fransa'nın kara kıta topraklarındaki fiziki ve siyasi sömürgesinin sona ermesine rağmen, kültürel ve ekonomik sömürgesinin devam etmesi. Tam da buna tepki olarak Tebbun yönetimi, Fransız şirketlerine kapılarını sonuna kadar açan Buteflika döneminin aksine Cezayir'in çıkarlarını yeniden elde etme çabasına girişti. Yani Cezayir bağımsızlık tarihinde ilk kez Fransa'nın ülkedeki etkinliğinibu kadar yüksek sesle dile getirmeye başladı. Temel talep ise kanlı sömürge dönemine yönelik özür talebiydi.
İngilizlerden dikkat çeken analiz: Avrupa sahasına Türkiye hakim
FRANSA NE YAPTI?
Peki Fransa Cezayir'de yükselen bu dalgaya karşı ne yaptı? Aslında eski sömürgeleri üzerinde bir güç tazelemesi isteyen, dahası Akdeniz’de siyasi bir aktör olarak var olan isteyen Fransa Cumhurbaşkanı MacronCezayir için göstermelik ve sembolik adımlar ve açıklamalrdan öteye geçen bir adım atmadı. Cezayir yönetiminin beklediği şekilde açık ve net bir şekilde özür dilemedi. Oysa Cezayir ile ilişkilerini daha sağlam bir zemine oturtulması, Fransa'nın hem Afrika hem de Akdeniz politikalarında çok daha güçlü bir aktör olarak yer almasını sağlayacaktı.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'dan nükleer silah açıklaması: Hazırız!
BOZULAN İLİŞKİLER, YENİ YAKINLAŞMALAR
Tarihi onur kırıklıkları ve mağduriyetler zemininde beklediği haklı muameleyi göremeyen Cezayir, yeni dönemde yeni diplomatik yakınlıklar tesis etmeye başladı. Cezayir'in yakınlaştığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye ile Cezayir arasındaki tarihsel dostluk her geçen gün artıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’nın Cezayir’de yaptığı soykırımı ve çoğunluğu Cezayirlilerden oluşan Fransa’daki Müslümanlara sahip çıkılacağını her fırsatta dile getiriyor. Yani uluslararası politikada Fransa'nın günahlarının unutulmamasını sağlıyor. Bir yandan da Cezayir’de önemli yatırım ve işbirliklerine imza atılıyor.
Bu yöntem tarihe geçer: Drondan bebek çığlığı yayınlayıp halkı dışarı...
LİBYA VE DOĞU AKDENİZ'DE KADER BİRLİĞİ
Cezayir; Rusya, İran ve Azerbaycan’dan sonra Türkiye’nin dördüncü doğal gaz tedarikçisi. Aynı şekilde Türkiye’nin de Cezayir’de önemli sanayi ve ticari yatırımları mevcut. Bölgesel jeopolitik de iki ülkeyi yakınlaştırıyor. Doğu Akdeniz’de diğer ülkeler tarafından dışarıda bırakılmak istenen Türkiye, Libya krizinde dışlanan Cezayir ile ortak bir zeminde buluşuyor.
Cezayir yönetimi de karşılıklı ilişkilerin gelişmesinden memnun. Yani din birliği ve kültürel benzerlikler diplomatik ve ekonomik ilişkileri pekiştirirken, Türkiye Afrika ve Akdeniz politikaları açısından nüfuz alanını genişletiyor. Tam da bu nedenle Fransa Cezayir ile uzlaşıda türkiye'yi hesaba katmadan geçemiyor.
ABD'de üniversitelerde başlayan Gazze gösterileri engel tanımıyor: Polisin sert müdahalesi...
FRANSA TÜRKİYE'DEN RAHATSIZ
Türkiye'nin Cezayir'deki etkinliğinden rahatsızlığı en net ortaya koyan Fransız basını. Türkiye'nin Kuzey Afrika'daki etkinliğiyle alakalı haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Le Monde ''Türkiye Cezayir'in ilham kaynağı' derken ekonomik ilişkilerin gelişmesinden duyduğu rahatsızlığı satır aralarında aktarıyor. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun'un "Cezayir'in Türklerle mükemmel ilişkileri var." ifadesine özellikle yer veriyor.
Le Point Dergisi, Türkiye'nin Cezayir'e 'siyasi karşılığı olmayan' 5 milyar dolarlık yatırımına vurgu yapıyor.
Paris merkezli Le Journal Afrique Dergisi, Cezayir ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkileri değerlendirerek, iki ülke arasındaki bağların giderek yakınlaştığını dile getiriyor; Cezayir ile Türkiye’nin, Afrika’da ‘çok güçlü bir diplomatik oyuncu haline geldiği’ ifade ediyor.
Soykırımcı İsrail'den Gazze'yi ortadan bölen koridora operasyon
BAE'DEN CEZAYİR'E 'TÜRKİYE' TEHDİDİ
Türkiye'nin varlığından rahatsız olan Fransa tıpkı Tunus'ta olduğu gibi bölgede de Birleşik Arap Emirlikleri kartını ortaya sürmüş durumda. Geçtiğimiz kasım ayında Fransa’da yayın yapan bir haber sitesi, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'in Libya’da Türkiye’den yana politika izleyen Cezayir’i tehdit ettiğini yazdı. Habere göre Cezayir liderine bir mektup gönderen Zayed, siyasi ve ekonomik yaptırımla tehdit etti. Ancak Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun bu mektubu cevapsız bıraktı.
Türkiye- Cezayir yakınlaşmasına karşı Fransa-BAE kanadından gelen tek saldırı bu da değil. BAE’nin Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanı Anwar Gargash, Macron'Un Türkiye karşıtı açıklamalarına destek vererek 'Avrupa ülkeleri Erdoğan'a karşı birlik olsun' çağrısında bulunmuştu.
SIRADA CEZAYİR Mİ VAR?
Tunus'ta BAE-Fransa ittifakının desteğiyle yaşanan darbe sonrası gözler şimdi Cezayir'e çevrilmiş durumda. Fransa nüfuzuna karşı çıkarak kendi çıkar alanında yeni ittifaklar kuran Cezayir'in Türkiye ile yakınlaşması, Doğu Akdeniz jeopolitiğinde BAE ve Batılı müttefiklerini rahatsız ediyor. Bu rahatsızlık Tunus'un ardından Cezayir'de demokratik sürece yönelik bir müdahale endişesini de büyütüyor.
