Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, İsrail ile Gazze Şeridi'nde ateşkesin yerel saatle 21 Mayıs gecesi saat 02.00’de başlayacağını doğrulamış ve yaptığı açıklamada, Mısır tarafının Hamas yönetimine İsrail’in ateşkes kararını bildirdiğini belirtmişti.
Gece yerel saatle 02.00’de başlayan ateşkes için Zuhri, “Bu savaş, Filistin direnişinin İsrail’e karşı zafere ulaştığını ispat etmiştir.” dedi.
Zuhri, İsrail’in sonunda saldırıyı durdurmak zorunda kaldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Sonunda düşman, halkımıza ve Kudüs'e yönelik saldırıyı durdurmak için boyun eğmek zorunda kaldı. Her durumda Filistin halkımızı korumaya kararlıyız ve işgal devletine ‘geri dönerseniz döneriz!’ diyoruz.”
İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların sonlandırılıp ateşkesi görüşmek üzere 20 Mayıs'ta yerel saatle 19:00'da toplanmıştı.
HAMAS'IN ŞARTLARI
Ebu Zuhri, Hamas'ın uzlaşmaya yönelik şartlarıyla ilgili ise, kendilerinin şart koşmadıklarını ancak savaşın çıkmasına neden olan Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılardan, orada namaz kılanların güvenlik ve özgürlüğünü kısıtlamadan ve özellikle Şeyh Cerrah Mahallesi başta olmak üzere Aksa'nın çevresindeki mahalle sakinlerini tehcir girişimlerinden vazgeçilmesini talep ettiklerini aktardı.
Tüm bunların durması gerektiğini ve buna izin veremeyeceklerini belirten Ebu Zuhri, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya ve Kudüs şehrine yönelik saldırılarını durdurmadıkça çatışmanın duramayacağını da ekledi.
İsrail'in şartlarına yönelik ise Ebu Zuhri, "İsrail'in şartlarını dinlememiz mümkün değil, nefsi müdafaa durumundayız. Tüm dünya, bölge ve uluslararası toplum savaşı İsrail'in başlattığını biliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hamas'ın Mescid-i Aksa'ya baskınlar ve Yahudi yerleşimcilere Aksa'nın içinde ayin yapma imkanı sağlamanın olayların patlak vermesine neden olacağı yönünde uyardığını ancak İsrail'in kendi tutumunda ısrar ederek olayların patlak vermesinin yolunu açtığını vurgulayan Ebu Zuhri, bu nedenle kendilerinin Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e ve Gazze'ye yönelik saldırıların durmasını talep ettiklerini ifade etti.
Ebu Zuhri, arabulucuların önerileri arasında ise Gazze'de karşılıklı ateşkes, birkaç günlüğüne uzlaşı ve yakıt ikmali de dahil olmak üzere pek çok öneri olduğunu dile getirdi.
Karşılıklı ateşkes durumunun Kudüs ve Mescid-i Aksa ile bağlantılı olması gerektiğinin altını çizen Ebu Zuhri, şöyle devam etti:
"Filistin halkımıza yönelik saldırıların kapsamlı bir şekilde sona erdirilmesi çağrısında bulunuyoruz ve bu bizim talebimizdir. İsrail Aksa'ya saldırmaya ve orayı kirletmeye devam ederken ve özellikle Kudüs'teki halkımızı yerinden ederken Gazze ile ilgili bir uzlaşıya varılmasına izin verilmeyecektir ve bunu kabul etmeyeceğiz. Eğer İsrail, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını sürdürürse savaşa devam etmeye hazırız."
Ebu Zuhri, Mısır'ın Refah Sınır Kapısını açarak yaralıların ülkeye girişine izin vermesi ve Gazze'ye 500 milyon dolar yardım tahsis etmesini takdir ettiklerini ve memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, bunun Arap ülkelerinin genel tutumu olduğunu ve birçok ülkenin Gazze halkına ve Gazze'nin yeniden inşasına yönelik yardıma hazır olduğunu ilettiğini belirtti.
Diğer taraftan İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bir saat öncesine kadar İsrail Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına devam etti. İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bölgelere hava saldırıları düzenledi. İslami Cihad Hareketi'nin silahlı kanadı Kudüs Seriyyelerinden yapılan açıklamada ise İsrail'in saldırılarına karşılık Gazze çevresindeki bölgelere roket atıldığı belirtildi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik 10 Mayıs'tan beri devam eden saldırılarında 65'i çocuk, 39'u kadın 232 Filistinli hayatını kaybederken, çok sayıda insan yaralandı ve evlerini saldırılarda kaybetti.
