• G.ALTIN

    4.254,00

  • DOLAR

    40,0228

  • EURO

    46,9495

  • BIST 100

    9.998,20

  • BITCOIN

    $109.016

6. nesil savaş uçağı için hazırlıklara başlandı! Ölüm makinesi olacak!

6. nesil savaş uçağı için hazırlıklara başlandı! Ölüm makinesi olacak!

6. nesil savaş uçağı için kollar sıvandı. F-35 ve F-22 gibi mevcut 5. nesil savaş uçaklarının yerini alacak olan bu jetler tam bir ölüm makinesi olacak.

 

NGAD, özellikle gelişmiş füzeler, insansız hava araçları ve diğer otonom sistemler gibi yeni tehditlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, ABD'nin hava muharebesinde teknolojik üstünlüğünü sürdürmesini sağlamak açısından kritik öneme sahip.

Program, ABD'nin Çin ve Rusya gibi yeni askeri teknolojilere yoğun yatırım yapan büyük güçlerle artan rekabetiyle karşı karşıya kalması nedeniyle stratejik önem taşıyor.

Programın iddialı hedeflerine rağmen, 2024 yılı sonunda Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall'ın NGAD programının ertelenebileceğini veya yeniden değerlendirilebileceğini duyurmasıyla, artan maliyetlerin ve geliştirme takviminin önemli zorluklar oluşturduğu ortaya çıktı.

F-35'İN YERİNİ ALACAK

Başlangıçtaki projeksiyonlar iyimser olsa da, 2024 yılına gelindiğinde F-35'in yerini alacak ve insansız hava araçları ve otonom uçaklarla birlikte çalışacak tamamen yeni bir 6. nesil savaş uçağı geliştirmenin maliyetinin son derece yüksek olacağı aşikardı.

Kendall, artan maliyetlere rağmen, bu tür yatırımların uzun vadede önemli stratejik faydalar sağlaması durumunda haklı görülebileceğini belirtti.

Ancak, böylesine pahalı bir programın geliştirilmesine gerek kalmadan Hava Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek alternatif yaklaşımlar da mevcut.

Bu alternatiflerden biri, daha uygun fiyatlı ve yalnızca insanlı savaş uçaklarını değil aynı zamanda insansız hava araçlarını da idare edebilecek "F-35 devam uçağı"nın yaratılmasıdır. 

Kendall, bu yaklaşımın önemli ölçüde daha ucuz olacağını ve çeşitli muharebe platformlarının tek bir sistem içinde entegre edilmesine olanak tanıyacağını söyledi.tli muharebe platformlarının tek bir sistem içinde entegre edilmesine olanak tanıyacağını ifade etti.

PİLOT OLACAK MI?

Bu, insanlı savaş uçakları ile insansız hava araçlarının yakın koordinasyon içinde çalışmasını gerektirebilir ve böylece Hava Kuvvetleri'nin muharebe kabiliyetleri, tamamen yeni ve maliyetli bir 6. nesil savaş uçağı geliştirmeye gerek kalmadan artırılabilir.

Kendall'ın da değindiği gibi bir diğer olası yol, yeni nesil seyir füzeleri ve diğer uzaktan müdahaleli silahların geliştirilmesi yoluyla uzun menzilli saldırılara daha fazla önem verilmesi olabilir.

Bu strateji nispeten ucuz olacaktır ve NGAD'ın gerçekleştirmeyi amaçladığı stratejik hedeflerin bir kısmına, örneğin yeni ve pahalı savaş uçaklarına güvenmeden düşmanları uzun menzillerden vurmak gibi, ulaşabilir.

Kendall, yeni uzun menzilli vuruş teknolojilerinin giderek daha fazla kullanılabilir hale gelmesi ve bunların mevcut platformlara entegre edilmesi nedeniyle bu yaklaşımın oldukça etkili olabileceğini vurguladı.

Hava Kuvvetleri için bir diğer seçenek ise yeni 5. nesil F-35 jetleri almaya devam etmesi ve otonom savaş uçakları geliştirme konusunda daha fazla çaba sarf etmesi olabilir.

Kendall bu seçeneği tam olarak desteklemese de, bu yaklaşımın belirli görevler için, özellikle gözetleme, keşif veya insanlı uçak gerektirmeyen muharebe operasyonlarını desteklemek için etkili olabileceğini kabul ediyor. Ancak Kendall, "İHA'lara tamamen girmeyeceğini" açıkça belirterek, insan pilotların belirli muharebe senaryolarında hala kritik bir rol oynayacağını vurguladı.

UZAKTAN KUMANDALI SAVAŞ UÇAKLARINA GEÇİŞ

Bu arada, istifa etmeye hazırlanırken Kendall, Hava Kuvvetleri'nin önümüzdeki 25 yıldaki geleceğine dair vizyonunu paylaşıyor. Hava Kuvvetleri'nin temel misyonlarının temelde değişmeyeceğini, ancak hizmetin yeni gerçekliklere uyum sağlaması gerektiğini belirtti.

Ana önceliklerden biri, yeni gizli bombardıman uçağı B-21 ve Sentinel gibi modernize edilmiş kıtalararası balistik füzelere [ICBM'ler] odaklanan nükleer üçlü olacaktır. Hava Kuvvetleri'nin kısa menzilli savaşçılardan derin saldırılar gerçekleştirebilen daha uzun menzilli saldırı platformlarına geçmesi gerekecektir.

Ayrıca gelecekteki çatışmalarda ihtiyaç duyulacak esneklik ve verimliliğin sağlanması için mobilite platformlarına ve yakıt ikmal kabiliyetlerine yatırım yapılması gerekecektir.

Kendall ayrıca geleceğin savaşlarında otonomi ve insansız hava sistemlerinin öneminin altını çizerek, askeri operasyonların başarısının büyük ölçüde yapay zeka [AI] ve otonom teknolojilerdeki gelişmelere bağlı olacağını kaydetti.

Otonomi, askeri operasyonların merkezi bir özelliği haline gelecek ve en gelişmiş AI teknolojilerine sahip olan her ülke belirleyici bir avantaj elde edecek. Kendall, 2050'ye kadar savaşların büyük ölçüde uzaktan kumandalı sistemlerle yapılabileceğini ve bunun da son teknoloji sensör teknolojileri, iletişimler ve karar alma desteği gerektireceğini öngördü.

Uzay Kuvvetleri ile ilgili olarak Kendall, askeri operasyonlarda uzayın giderek artan öneminin ele alınması için önemli yatırımların gerekli olacağını belirtti.

2050 yılına gelindiğinde Uzay Kuvvetleri personelinin sayısı katlanarak artacak ve düşman uzay platformlarını izlemek ve gözlemlemek için yeni sistemlere ve uzay karşıtı silahların geliştirilmesine ihtiyaç duyulacak.

Uzay, hemen hemen tüm askeri operasyonlar için kritik bir alan haline gelecek ve bu sistemlerin güvenilirliği ve dayanıklılığı gelecekteki stratejik başarı için hayati önem taşıyacak.

Kendall, Pentagon'un karşı karşıya olduğu siyasi ve bütçesel zorluklara rağmen ABD'nin gelecekteki çatışmalarda stratejik avantaj sağlamak için yenilik yapmaya ve yeni teknolojik çözümler geliştirmeye devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Pentagon yönetiminin yeniden düzenlenmesi ve kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesinin bu iddialı girişimlerin başarısı için hayati önem taşıyacağını vurguladı.

Avatar
Ozan KOLTUK