30 Aralık günü öğle saatlerinde evinden ayrılan Pamukkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü'nden bu yıl mezun olan hemşire Batuhan Yiğit'ten bir daha da haber alınamamıştı.
Yiğit'in bulunması için yoğun arama çalışmaları başlatılmıştı. Aynı zamanda da acılı aile Müge Anlı'dan yardım istemişti. Ancak ne yazık ki Yiğit, Pamukkale ilçesi Aktepe Mahallesi’nde bulunan 100. Yıl Atatürk Ormanı'nın içerisinden geçen dere yatağında boğazı ve bilekleri kesilmiş halde ağabeyi tarafından geçtiğimiz gün ölü bulundu.
Dün de Anlı, canlı yayında cansız bedeninin yanında kesici alet bulunduğunu aktardı. Çantasından da üç sayfalık intihar notu çıktığını söyledi. Yiğit'in çantasında bulunan notta İstanbul'a tayini çıktığı için mutsuz olduğunu, yaşamak istemediğini ve kendisine zarar vermeyi uzun süredir düşündüğünü yazdığı söylendi.
Fakat arkadaşları Batuhan'ın intihar ettiğine inanmadıklarını belirtti. "İntihar mektubunu ona zorla yazdırdılar, Batuhan öyle bir şey yapmadı." diyen yakınları şu ifadeleri kullandı:"Batuhan canına kıyamaz. Çünkü kendi elinin üzerinden damar yolu bile açtırmazdı. Yanında kesici bir alet taşımaz, bir insanın yanında neden falçata taşısın. İntihar mektubunu ona zorla yazdırdılar, Batuhan öyle bir şey yapmadı. Burada bir ara yol çalışması vardı, kargolar gelmiyormuş. Tekin olmayan yerler var, oradan hayatta geçmezdi, korkardı. Perişan olduk hepimiz...."
23 yaşındaki hemşirenin uzun süre boyunca aşırı kan kaybetmiş olması sonucu hayatını kaybettiği raporda yer almıştı.
Akıllara Batuhan Yiğit intihar mı etti yoksa bir cinayete kurban mı gitti sorusu geldi.
