Yandex Metrica

İbrahim Karagül yazdı: Artık İran ve İsrail doğrudan hedef...

İbrahim Karagül yazdı: Artık İran ve İsrail doğrudan hedef...

İsrail’in Şam’daki İran Büyükelçiliği’ne saldırması ile coğrafyamızda yeni tür savaşın kapıları açılmış oldu. Artık elçilikler de hedefti. 

Gündem

30.04.2024, 14:28

Uluslararası sistemin bir tabusu daha yok edildi. Çünkü coğrafyamızda bütün savaşların ve terörün kaynağı olan İsrail, artık Büyükelçiliklere de saldırılara başlamıştı.

Bu yeni bir durumdu.

 

İran, günler sonra İsrail’e füze ve SİHA’larla misillemede bulundu. Kapsamlı PR çalışmaları ile süslenen bu saldırının, zarar verici etkisini azaltma özellikle planlanmış gibiydi. 

Topyekun bir savaşın patlamasından özellikle kaçınılmış gibiydi. Ancak vekil güçler üzerinden beklenen misilleme ilk kez doğrudan İran tarafından yapılıyordu. 

Her ne kadar “Tiyatro” tartışmaları ile geçse de bu, İran-İsrail arasında “devletten devlete” ilk saldırıydı. 

Bu da yeni bir durumdu.  

 

ABD/Avrupa korumasındaki İsrail’e 1967’den sonra ilk kez bir “devlet” saldırıda bulunuyordu. Ne kadar “dokunulmaz” ilan edilse de artık İsrail’in “saldırılabilir devlet” olduğu gösteriliyordu. 

Bundan sonra İsrail’e her örgüt, her devlet “dokunabilecek”ti. ABD koruması caydırıcı olma gücünü kaybetmiş, İsrail’in büyüsü bozulmuştu.

İsrail hep örgütlerle yüzleşiyordu. Savunmasını buna göre dizayn etmişti. Batı koruması onun doğal ve temel savunma stratejisiydi. Bu çöktü. 

Bu da yeni bir durumdu.

 

Ve bu sabaha karşı, İsrail İran şehirlerini doğrudan füze saldırıları ile hedef aldı. İran anavatanında, bir çok kente aynı anda “sınırla ölçekte” saldırı düzenledi. Vurulduğu iddia edilen şehirler İran’ın Batı sınır bölgeleri değil, tam merkeziydi. 

İran-Irak savaşından bu yana, İran topraklarına ilk kez bir devletten saldırı oluyordu. Çünkü İran, düşmanlarını sınırlarının çok ötesinde kurduğu cephelerde, kendine bağlı örgütler eliyle yapıyordu.  Son saldırı İran’ın savunma doktrinini temelden sarstı. 

Bu da İran’ın örgütler üzerinden bölgesel savaş stratejisinin çöküşü demektir.  Arık örgütler İran’ı koruyamıyor anlamına gelmektedir. 

Bu da yeni bir durumdu. 

 

Onlarca yıldır Ortadoğu’da, ABD/İsrail ve İran bütün savaşlarında vekil güçler (Proxy), örgütler kullandı, kullanıyordu. Hesaplaşmalar bu şekilde yürütülüyordu.

Coğrafyamız ve ülkeler, bu tür dolaylı savaşlarla mahvedildi. Bir çok ülke istikrarsızlaştırıldı, işgale ve diz çökmeye hazır hale getirildi. 

Ama emperyal hırslar için artık vekil güçler yetersizdi. Doğrudan devletler sahneye inmeye başladı. Örgütler elbette yine kullanılacak ama hesaplaşma onların boyutunun çok üstüne çıktı. Küresel tehdidin ölçeğinin ne kadar yükseldiği buradan da ortaya çıkmış oldu.  

Bu da yeni bir durumdu. 

 

İran’ın, Gazze ve Filistin üzerinden bu savaşı pazarlama stratejisi başarısız olacak.  İş, Filistin denkleminden çoktan çıktı. Filistin halkının “kurban” edildiği savaşlar artık eski moda oldu. 

Öyleyse yeni duruma yeni tanımlar üretmek, coğrafyanın şuan içinde bulunduğu durumu daha ileriye dönük analitik bir zeka ile tanımlamak esastır. 

Bu da yeni bir durum.

 

İsrail-İran arasındaki kapışma, ister tiyatro olsun ister gerçek, İsrail ve İran’ın etkinliğini artırmayacak. 

Bölgesel gücünü artıramayacak. Tam tersine daraltmak, anavatanı savunma mecburiyeti ile karşı karşıya kalacak. 

İki ülke de yayılma, güç ve emperyal hırslarında daralmayı görecek. İki ülke de açık hedef olmanın ne kadar kolay olduğu gerçeğine teslim olacak. 

Bu da yeni bir durum.

 

Emin olun, bu kapılardan çok yakında başkaları da girecek.

Habere Tepki Ver

24

1

0

0

0

0

0

0

Yorumlar (0)

Ozan KOLTUK

TRHaber.com - Gündem


Loading