Cübbeli Ahmet, İsmailağa'dan aforoz mu edildi? Zehir zemberek mesajlar havada uçuştu

Cübbeli Ahmet, İsmailağa'dan aforoz mu edildi? Zehir zemberek mesajlar havada uçuştu

İsmailağa Cemaati, grubun en meşhur ismi Cübbeli Ahmet Hoca ile tüm bağlarını kopardı. 'İsmailağa İstişare Heyeti' imzasıyla bir açıklama yayınlayan cemaat, Ahmet Mahmut Ünlü'nün resmen 'aforoz' edildiğini duyurdu. Bildirideki iddialara kendisine ait Youtube kanalında cevap veren Cübbeli Ahmet ise İstişare Heyeti üyelerinin alimlik sıfatı ve medrese geçmişi bulunmadığını, dolayısıyla ciddiye alınmaması gerektiğini bildirerek "Cemaat çoluk çocuğun eline kalmış" dedi.

Kamuoyunda İsmailağa Cemaati olarak bilinen grup ile 'Cübbeli Ahmet Hoca' lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü arasında bir süredir yaşanan sürtüşme yeni bir aşamaya evrildi. 'İstişare Heyeti' imzasıyla bir açıklama yayınlayan İsmailağa, grubun en meşhur ismi Cübbeli Ahmet ile yolları ayırdıklarını duyurdu. 

Ahmet Mahmut Ünlü'nün yıllardır İsmailağa şeyhlerinin tavsiye ve talimatlarını dinlemediği, cemaatin merhum lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'na da pek çok kez muhalefet ettiği iddia edilen açıklamada, Cübbeli Ahmet'in cemaatin şimdiki lideri Hasan Kılıç ile de ters düştüğü öne sürüldü. 

Cübbeli Ahmet Hoca'nın İsmailağa'yı parçalamaya çalıştığını, nihai hedefinin ise cemaati ortadan kaldırmak olduğunu ileri süren açıklamada şöyle denildi:

"Bir süredir kendisiyle yapılan istişarelere rağmen tavrını değiştirmemekte ısrar eden, ihvânımızı ve kamuoyunu yanlış biçimde yönlendirmeyi sürdüren Cübbeli Ahmet Hoca, söz ve davranışlarıyla tarîkatımıza ve hizmetlerimize zarar veren biri hâline gelmiş ve Hasan Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimizin şeyhliğini kabul etmemiştir.

Bu gerçeğe binaen kendisinin tekkemiz ve cemaatimizle hiçbir ünsiyetinin kalmadığını, görüş ve açıklamalarının cemaatimiz açısından hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını ihvânımıza ve tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz."  

CEMAAT ÇOLUK ÇOCUĞUN ELİNE KALDI

Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaati liderliği hakkının kendisinde olduğunu iddia ederek birkaç gün önce yayınladığı mesajda, cemaatin ileri gelenlerine 'çarşamba gününe kadar süre verdiğini' söylemişti.

Bu süre dolmadan İsmailağa'nın yayınladığı mesajda ise açıkça "Şeyhimiz Hasan Efendi Hazretlerimiz Cübbeli Ahmet Hoca’yı reddetti" ifadesi kullanıldı. Aforoz anlamına gelen açıklama sonrası kendisine ait Youtube kanalında tüm iddialara cevap veren Cübbeli Ahmet, "Tarikat Hasan Efendi'nin tarikatı değildir ki beni ihraç etsin" dedi. 

Cemaatin çoluk çocuğun eline düştüğünü ve yayınlanan açıklamanın ciddiye alır bir yanı olmadığını belirten Cübbeli Ahmet, İsmailağa İstişâre Heyeti üyelerinin kendisini 'aforoz' etme yetki ve salahiyetine sahip bulunmadığını kaydetti. Bu isimlerle ilgili asıl gerçekleri açıklamak için 31 Mart sonrasını bekleyeceğini dile getiren Cübbeli Ahmet, elindeki ses kayıtlarını da yayınlayacağını kaydetti. 

Kalp rahatsızlığı geçirdiğini ve kendisine anjiyo yapıldığını hatırlatan Ünlü, "Yazıyı dün koyacaklarmış, ben hastaneye gidince koymamışlar. Ölecek miyim diye beklemişler, acımışlar bana. Ölmeyince yayımlamışlar. Sağcı solcu bütün medyaya vermişler. Bunlar tarikatın dibine dinamit koyuyor" diye konuştu. 

ÜNLÜ'DEN KILIÇ'A: NE DEMEK 'GELMESİN!'

İsmailağa'nın şimdiki şeyhi Hasan Kılıç'ın kendisiyle görüşmek istememesini de eleştiren Cübbeli Ahmet şunları söyledi:

"Bu cemaatin yüzde 95'ini ben getirdim diyormuşum. Mahmut Efendi Hazretlerinin çalışmalarını kendime mâl ediyormuşum. Eskiden doktorların kâtipleri muayenehânede 'Kimin tavsiyesi üzere geldiniz?' diye sorardı. (Mahmut Hocaefendi) Burayı 25 yıl yönetti. Bunca senedir buraya gelenlerin hiçbiri ne Mehmet'i ne Abdülmetin Hoca'yı tanıdığını söylemedi; 'şuradan duydum da buraya ders almaya geldim diyeni görmedim' dedi. Ancak hepsi de 'Cübbeli Hoca'dan duyduk da geldik' diyorlardı. Yüzde 95 oranını o söylemişti. 

Ben bu adamdan sorumluyum. Mesul hissediyorum kendimi. Ona söz verdim. Bu İsmailağa'yı bir yere götürüyorlar. Kontrolden çıktığı görülüyor. 'Gelsin mi gelmesin mi? Gelmesin!' Ne demek ya! Gelsin! Sorsun, konuşsun, delilini sunsun, efendinin şahitliğini beyan etsin, Hasan Efendi de ne diyorsa desin. Ondan sonra kamuoyu takdirini yapsın. Ne demek 'gelmesin'?"