Bir gün ansızın kapınız çalınıyor, açıyorsunuz. Karşınızda bir İsrail polisi. Tebligat getirmiş. Mektubu okuyorsunuz. Evet, bu bir yıkım emri. Şunlar yazıyor: "Oturduğunuz evin yıkılması gerektiği için önümüzdeki 21 gün içinde eşyalarınız ve ailenizle birlikte evinizi boşaltmanız gerekiyor."
Filistinliler, yarım asırdan fazla bir süredir bunları yaşıyor. Tebligatın ulaşmasının ardından 21 günlük süre dolduğunda İsrail polisi eve dozerlerle gelip hem sizin hem de komşularınızın evlerini yıkmaya başlıyor. Direnirseniz ilk dayağı polisten ikinciyi ise onlarla birlikte gelmiş işgalci Yahudi yerleşimciden yiyorsunuz. Polis korumasında dövüyorlar sizi. Tüm bunlar başınıza gelirken derdinizi anlatacak hiç kimseniz de yok.
İşgalci Yahudiler son günlerde bir yandan Batı Şeria'yı güneyden sıkıştırırken aynı zamanda Kudüs'teki Silvan beldesiyle Şeyh Cerrah mahallelerini boşaltmak istiyor. 21 günlük sürenin ardından kapıya dayanan dozerlerin görüntüsü Filistinliler için artık sıradan sahneler halini aldı. Son çare olarak seslerini sosyal medyadan duyurmaya çalışıyorlar. Ve sordukları şudur: "Benimle hayal et. Böyle bir şey başına gelse sen ne yapardın?"
