A Milli Kadın Voleybol Takımı ve Vakıfbank başantrenörü Giavanni Guidetti, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile birilkte pizza yaptı.
İstanbul'da bir restoranda buluşan ikili pizza yapmanın püf noktalarını anlattı.
Lezzetli bir pizzanın sırrının domates sosunda olduğunu ve evinde de sık sık pizza yaptığını dile getiren Guidetti, Bakan Kasapoğlu ile hamur açtı.
Guidetti'nin "Hamuru kızım gibi kalp şeklinde açıyorsunuz" sözüne Bakan Kasapoğlu gülerek, "Kalp önemli" karşılığını verdi. Malzemeleri eklenen pizzaları ikili birlikte kürekle fırına sürdü.
Pizzalar pişerken ikili hararetli bir sohbete daldı. Bakan Kasapoğlu'nun sorularını içtenlikle yanıtlayan tecrübeli teknik adam, voleybola ilgisinin babasının voleybol antrenörü olması sebebiyle çok küçük yaşlardan itibaren başladığını söyledi.
Guidetti, Bakan Kasapoğlu'nun "Sporda sürdürülebilir başarının sırrı nedir?" sorusuna, "Her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmaya çabalamak. Farklı karakterler ve insanlardan kurulu takım sporlarında orta noktada buluşmak her zaman mümkün olmuyor. Bunu mümkün kılmak benim, yani koçun görevi. Bir koçun rolü tam olarak budur. Herkesi ortak bir noktada buluşturup aynı amacı ve arzuyu aşılamak. Eğer herkeste bu bağlanma duygusunu bir hayale, hedefe, takıma veya kulübe bir şekilde hissettirebilirseniz, bütün insanların beraber çalıştığını görebilirsiniz ve başarıya ulaşırsınız." yanıtını verdi.
13 yıl önce Türkiye'ye geldiğinde çok zorlandığını ifade eden İtalyan teknik adam, "Türkçem sıfırdı ve takımda neredeyse kimse Türkçe konuşmuyordu. Antrenman bitince kayboluyor gibiydim. Yanlış yönlere gittiğimi hatırlıyorum. Hayat hiç kolay değildi. Menajerimi arayıp 'İtalya'ya dönmek istiyorum, bana takım bul' demiştim. Sonrasında yavaş yavaş alışmaya başlıyorsunuz doğal olarak. Türk arkadaşlar edindikçe, takım da iyi gittikçe bu şehri ve insanları sevmeye başladım." diye konuştu.
İzlanda maçı öncesi Milli Takım'da Çağlar Söyüncü şokuBAKAN KASAPOĞLU VE GUİDETTİ ARASINDA GEÇEN SOHBET
Bakan Kasapoğlu ile Guidetti arasındaki sohbet daha sonra şöyle gelişti:
- Sütlaç mı Gelato mu?
Gelato... Sormaya gerek yok.
- İskender mi Pizza mı?
Pizza... Sormaya gerek yok.
- Türk kahvesi mi espresso mu?
İkisini de çok sevdiğimi söylemem gerek. Ama makinelerle yapmak daha kolay olduğu için espressoyu seçiyorum.
- Kitap okumak mı film izlemek mi?
Kitap... Kitap okurken daha çok şey öğrenebilirim.
- Müziksiz yaşamak mı televizyonsuz yaşamak mı?
Televizyonu fazla açmam. Açtığımda sadece spor müsabakalarını izliyorum. Ama müziksiz yaşayamam.
- Maçı 3-0 mı yoksa 5. sette mi kazanmak?
Beşinci sette kazandığım maçlar her zaman daha heyecanlıydı. Tabii bazen depresif de olabiliyor. Beşinci set iki takımın da çok iyi mücadele ettiğini gösterdiği için o yüzden 5. seti seçeceğim. 3-2 iki takımın da pes etmediğini gösteriyor.