Yandex Metrica

Şok Mangalarını ekrana taşıyan ilk yapım: Mahrem Belgeseli

Şok Mangalarını ekrana taşıyan ilk yapım: Mahrem Belgeseli

TRT1'de yayınlanan Mahrem Belgeseli, Fetullahçı Terör Örgütü'nün karanlık yapılanmasını gözler önüne serdi. Belgeselde yer alan Ümit Faruk Yenici, FETÖ'nün insanları nasıl mağdur ettiğini anlattı.

Sinema / Dizi

23.01.2024, 17:50

TRT1 geçtiğimiz ay Mahrem Belgeseli'ni izleyecilerin beğenisine sundu. Belgesel, FETÖ'nün karanlık yapılanmasını gözler önüne sererken, örgütün askeri okul öğrencilerine yaptığı fiziksel ve psikolojik şiddeti ekranlara getirdi. Mahrem Belgeseli'nde şok mangaları, 15 Temmuz'a giden süreç ve örgüte dahil olmayan öğrencilere yapılan baskı işlendi. Süreç boyunca yaşananları ekrana getiren ilk yapım olma özelliğini taşıyan Mahrem, milyonlar tarafından ilgiyle izlendi.

Dizide FETÖ mağdurlarının ve etkin pişmanlıktan faydalananların röportajlarına da yer verildi. FETÖ tarafından mağdur edilen ve Mahrem Belgeseli'nde Şok Mangaları konusunu anlatan Ümit Faruk Yenici, >Hamaset.com'dan Beyza Türkyılmaz'a konuştu.

"ANLATTIKLARIMIZ MAHREM BELGESELİ İLE ÖZET DURUMUNA GELDİ"

Ümit Faruk Yenici, projeye belgeselin yapımcısı Halis Cahit Kurutlu'nun iletişime geçmesiyle dahil olduğunu söyledi. Daha önce şok mangalarının çeşitli platformlarda dile getirildiğini, kendilerinin de 15 Temmuz sonrası devlete yardımcı olmak için anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Yenici, "Mahrem Belgeseli öncesinde anlattıklarımız, belgeselin görselleştirilerek anlatılması nedeni ile adeta özet durumuna geldi. Bu nedenle, şimdiye kadar herhangi bir platformda Şok Mangasını anlattım, diyemem. Zannediyorum ki ben de dâhil olmak üzere Şok Mangasına dâhil olan hiç kimse, aileler de dâhil olmak üzere yakın çevresine bu kadar detaylı olarak Şok Mangalarını anlatamamıştır." dedi.

"15 TEMMUZ'A KALKIŞAN İŞKENCECİ GRUPTU"

15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Yenici, "Darbe teşebbüsü sırasında İzmit-Ankara yolundaydım. TRT spikerine zorla okutulan yazıyı, mola verdiğim sırada televizyondan gördüm. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptığını bildiğim sayılı arkadaşı aradım. Telefonlarını açıp o sırada kendilerinin de durumdan habersiz olduklarını söylemeleri ile bize işkence eden grubun bu işe kalkıştığını tahmin ettim." ifadelerini kullandı.

Yenici, ayrıca o geceye dair görüntüleri izlerken Harp Okulu'nda başlarında olan rütbelileri ekranda gördüğünü belirterek "Aydın Çopur’un şehit haberini aldığımızdan yakın arkadaşlarımla o geceyi değerlendirmem ve işkenceci grup olduğunu fark etmem biraz gecikti. Uzun bir süre, Aydın’ın şehit olması nedeni ile FETÖ’cülere nefret duygusundan başka bir duygu hissetmediğimi düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"DEVLETİMİZ HIZLI REAKSİYON GÖSTERDİ"

Yenici, FETÖ'nün askeriyeden temizlenmesinden sonraki süreci ve değişimleri değerlendirdi. 2012 yılında Harp Okulları inceleme komisyonundan çıkan karar ile Harp Okullarına girmesi yasak olan liselerden Harbiye’ye girişin serbest bırakıldığını, şok mangalarına ait bulgulara rastlanmadığını ifade etti. Yenici, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu süreye kadar zaten, FETÖ, Türk Silahlı Kuvvetleri personel kaynağını neredeyse tamamen ele geçirmiş ve kendilerine biat edenleri Askeri Lise ve Harp Okullarına doldurmuş durumdaydı. Öncesinde de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmış hainleri düşündüğümüzde çok büyük bir yapı olduğunu anlayabiliriz. Bu kadar büyük bir yapının tasfiyesi tabi ki zor ve meşakkatli olacaktır. Devletimizin bu konuda göstermiş olduğu hızlı reaksiyonu takip ettim ve mümkün olduğunca detaylandırılarak günümüzde halen üzerine gidilmesinin destekçisiyim."

"BİZİM GİBİ BİNLERCESİ VAR"

Yenici, askeri okulda maruz kaldıkları mobbing ve fiziksel şiddetin belgeselde görülenden daha fazla olduğunu belirterek "Mücadelemizin dizide hafif kaldığını gönül rahatlığı ile ifade edebilirim. Sadece 2-3 kişinin yaklaşık 10 yıl sonra 1-2 saat anlattıklarıyla bu dizi çekildi ve bizlerden binlercesi var.
Şokçuların mücadelesini ne kadar anlatırsak anlatalım yetersiz olacaktır." dedi.

"BU KADAR SES GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORDUM"

"Bu tür projelerin toplumda gerçekten karşılık bulacağını ve farkındalık oluşturacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Yenici, "Dizi-Belgesel, sektörel olarak çok uzak olduğum bir alan ve açıkçası başlangıçta bu kadar sevilebileceğini ve ses getirebileceğini düşünmüyordum. Yaşadıklarımızdan sonra aradan çok uzun zaman geçtiğinden, bu olayları bağıra bağıra anlatmaktan, yıllar geçtikçe şok mangaları nedeniyle askeri okullardan veya Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılanlar veya atılanlar olarak seslerimiz kısılmıştı. Aydın ÇOPUR ismi ile gelinmeseydi belgesele dâhil olmayı reddedeceğim kesindi fakat şuanda gelen tepkileri gördükçe iyi ki reddetmemişim diyebiliyorum." şeklinde yanıt verdi.

Habere Tepki Ver

0

0

0

0

0

0

0

0


Loading