Güç, moda, aldatma ve sarsıcı bir cinayet: House of Gucci

Ridley Scott, yıldız oyuncularla dolu son filmi House of Gucci ile Maurizio Gucci cinayetini beyaz perdeye taşıyor. Film, Sara G Forden'ın , Maurizio'nun ardından Gucci hanedanının yükselişini, çöküşünü ve yeniden dirilişini inceleyen, The House of Gucci: A Sensational Story of Murder, Madness, Glamour, and Greed (2001) adlı kitabından uyarlanıyor. Başrollerini Adam Driver ve Lady Gaga'nın üstlendiği filmin kadrosu  Al Pacino, Jeremy Irons, Jack Huston, Jared Leto gibi önemli isimlerle dikkat çekiyor.

Gucci suikastı, gerçek hayatta bir pembe dizi gibi patladı ve aldatma, zenginlik, intikam dolu skandal hikayelerle herkesin gündeminde yer aldı. İşte House of Gucci'ye konu olan Maurizio Gucci cinayetinin gerçek hikayesi...

PERİ MASALI GİBİ BİR BAŞLANGIÇ

Maurizio Gucci, İtalyan aktör Sandra Ravel ve efsanevi moda tasarımcısı Guccio Gucci'nin oğlu olan Rodolfo Gucci'nin çocuğu olarak dünyaya geldi. Patrizia Reggiani ve Gucci, Milano seçkinlerinin katıldığı bir partide tanıştıklarında 20'li yaşların başındaydı. Gucci'nin sahibinin torunu, Reggiani'nin güzelliğinden etkilendi ve bir arkadaşına "Kırmızılar içindeki bu güzel kız kim?" diye sordu. İkili, babası Rodolfo'nun evliliğe karşı çıkmasına rağmen 1972'de evlendi.

Çift, kısa süre içinde İtalya'nın önde gelen çiftlerinden biri oldu. Hem New York hem de Milano'daki evlerinde lüks bir yaşam sürüyorlardı.

Tek çocuk olan Maurizio, babası 1983'te öldüğünde babasının işinin mülkiyetinin büyük kısmını devraldı ve moda imparatorluğunun tam kontrolü için amcası Aldo Gucci'ye karşı yasal savaş başlattı.

Gucci'nin Reggiani ile olan mutluluğu 10 yıldan fazla sürdü. Ancak 1985 yılında her şey değişti. Gucci, Floransa'ya iş gezisine çıktığını söyledi ve bir daha geri dönmedi. Çünkü daha genç biri olan Paola Franchi ile ilişkisi vardı ve onun yanına taşınmıştı.

İki kızı olan çift, uzun süren bir hukuk mücadelesinin ardından 1994 yılında boşandı. Alessandra ve Allegra isimli kızları büyütülmesi için kendisine bırakılan Reggiani, kalbinin kırıldığını ve acı çektiğini söyledi.

Tv Şovu Storie Maledette ile röportaj yapan Reggiani, Gucci'nin Floransa'ya kısa bir iş gezisi olması gereken bir şey için yola çıktığını ve kendisini aniden terk ettiğini söyledi. Başka bir program olan Harem'de ise ilişkilerini değiştiren önemli bir anın 1983'te Rodolfo Gucci'nin ölümü olduğunu söyledi. Babasının ölümünün Gucci'yi değiştirdiğini, artık ona ihtiyacı yokmuş gibi davranmaya başladığını söyledi.

SARSICI BİR SON

27 Mart 1995'te sabah erken saatlerde Reggiani'nin telefonu hayatını sonsuza dek etkileyecek bir haberle çaldı: Eski kocası ve moda kralı Gucci, Milano'daki ofisinde öldürülmüştü. 

Cinayetin işlendiği gün Gucci, Via Palestro 20'deki ofis binasının merdivenlerini çıkıyordu. Tek görgü tanığı olan binanın kapıcısı Giuseppe Onorato şunları söyledi: "Bay Gucci elinde birkaç dergiyle geldi ve günaydın dedi. Sonra bir el gördüm, silah doğrultuyordu."

Şık giyimli ve 7.65 mm'lik tabanca ile silahlanmış bir adam, 46 yaşındaki Gucci'ye sırtından ateş etmeden önce başından vurdu. Üç kez de sırtından vurulan Gucci, ofisinin merdivenlerinde düşüp öldü.

Reggiani'nin eski kocasına olan kırgınlığı iyi biliniyordu. Bir kiralık katil aramış hatta eski kocasından kurtulursa ne olacağı konusunda avukata danışmıştı. Mahkemede ve birkaç röportajda bu kadarını itiraf etti. Reggiani'nin aleyhindeki kanıtlar arasında günlüğü bulunuyordu ve bir satırında "Paranın satın alamayacağı suç yoktur" ifadesi yer alıyordu. Ancak Reggiani savunmasında rızası olmadan hareket eden biri yüzünden günah keçisi ilan edildiğini söyledi.

Gucci'yi öldürme arzusu bilinen Reggiani, suikast için baş şüpheliydi. Bir ihbar üzerine 1997 yılında tutuklandı ve ertesi yıl duruşma başladı. Dava sürecinde Reggiani'nin cinayeti gerçekleştirmek için 4 suç ortağı tuttuğu ortaya çıktı. Reggiani, cinayet emrini vermekten suçlu bulundu ve 29 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kızları, Reggiani'nin beyin tümörünün davranışlarını ve kişiliğini değiştirdiğini iddia ederek mahkumiyetin bozulmasını savundu.

"HER KURUŞUNA DEĞDİ"

Reggiani, yakın arkadaşı Pina Auriemma'nın kendi başına hareket ettiğini ve ardından ona şantaj yaptığını iddia ederek masum olduğunu söyledi. Bir çarpraz sorguda, Auriemma'ya 365 bin dolar ödemek zorunda kaldığını ve ardından "Her kuruşuna değdi" dediğini söyledi. Gucci'yi vuran tetikçiye müebbet verilirken, astrolog Auriemma'ya 25 yıl verildi.

Kasım 1998'de Reggiani 29 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kasım 2000'de İtalyan medyası, Reggiani'nin hapishanede intihara teşebbüs ettiğini bildirdi. Cezası düşürülen Reggiani, 16 yıl hapis yattıktan sonra 2016 yılında iyi hal nedeniyle serbest bırakıldı. Yıllar sonra bile suçunu tam olarak kabul etmeyen Reggiani, "Kendimi masum olarak görmüyorum, kendimi suçsuz olarak görüyorum. Ancak 'suçsuz' olarak çok fazla hata yaptığımı itiraf etmeliyim." demişti. 

Bir İtalyan reality şovunun ekibi tarafından sorulan "Patrizia, Maurizio Gucci'yi öldürmesi için neden bir tetikçi tuttun? Neden kendin vurmadın?" sorusuna "Görüşüm o kadar iyi değil, kaçırmak istemedim." yanıtını verdi.

Reggiani, hapisten çıkmasının ardından Milanlı mücevher firması tarafından tasarım danışmanı olarak işe alındı. Reggiani, yakın zamanda İtalyan TV programında "Yeni bir sayfa açıyorum." dedi.

HOUSE OF GUCCİ

Bu hikaye, şimdi Ridley Scott tarafından izleyici ile buluşturulacak. Geçen ay Lady Gaga'nın kendisini canlandırması sorulduğunda dehşete düştüğünü söyleyen Reggiani, "İki kızım var ve babalarının durumunu tekrar yaşamalarından hoşlanmıyorum." dedi.

House of Gucci, 26 Kasım tarihinde sinemalarda vizyona girecek.