banner2

Yunan spiker: Erdoğan seçimi kaybederse F-16 ve Rafale almamıza gerek kalmaz

Türk savunma sanayiindeki gelişmeleri yakından takip eden ve kamuoyunun 'Yunan spiker' olarak tanıdığı Ionnis Theodoratos çarpıcı 14 Mayıs değerlendirmesiyle gündeme oturdu.

Savunma 25.03.2023, 19:25
Abone ol

Türkiye'deki seçim süreci dünyanın pek çok başkentinde olduğu gibi Atina'da da dikkatle takip ediliyor. Amerikalılar 14 Mayıs seçimlerini Altılı Masa ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanması halinde Türkiye'nin yeniden 'Batı güdümüne gireceğini' söylüyor. Benzer şekilde İngilizler ise Erdoğan'sız bir Ankara'nın Batı ile daha uyumlu çalışacağını ve kredi musluklarının açılması için yeniden IMF'nin kapısını çalacağını belirtiyor. 

Türkiye'ye ilişkin 14 Mayıs yorumu yapanlar listesine kamuoyunun 'Yunan spiker' lakabıyla tanıdığı Ionnis Theodoratos da eklendi. Youtube platformunda geçtiğimiz günlerde yayınlanan vidyosunda Theodoratos, seçimi Erdoğan karşısındaki koalisyonun kazanması halinde Yunanistan'ın F-16 Viper almasına gerek kalmayacağını söyledi. 

Yunan spiker, "Rafale bile almamıza gerek kalmayacak, çünkü komşu mevcut filolarını dahi yükseltme imkanı bulamayacak" iddiasında bulundu. 

TÜRK SAVUNMA PROJELERİ SEKTEYE UĞRAR

Türkiye'de savunma sanayii projelerinin sekteye uğrayacağını ve Yunanistan için 'Türk tehdidi' diye bir durumun kalmayacağını imâ eden Theodoratos, TUSAŞ yapımı insansız uçak ANKA-3 ile Milli Muharip Uçağı analiz ettiği çarpıcı konuşmasında şunları söyledi:

Giderek evrimleşen, gelişen, mükemmelleşen ve birbiri ardına sıralanarak operasyonel hale gelen yeni Osmanlı Türkiye'sinin insansız hava araçları... Türkiye Akdeniz'in Çin'i haline geldi. Tarihsel düşmanımız olan neo-Osmanlı Türkiye'si, operasyonel yeteneklerinden bazılarını bize göstermekten asla çekinmedi. 

Bizler ne Türk silahlarının reklamını yapıyoruz ne de Türkiye'nin hiçbir şey üretmediğini, gördüklerimizin önemsiz olduğunu savunuyoruz. Savunma analisti olarak benim işim gerçekleri anlatmaktır. 

DOĞRU İNSANLAR DOĞRU MAKAMLARA GELDİ 

Bugün size sunacağım silahlar bir zincirin devamı niteliğinde. Liderliğin siyasi kararları esasen ulusal çıkarları da zorlar. Türkler doğru insanları doğru pozisyonnlara terfi ettirerek ve sonra onlara yetki vererek başarı sağlıyor. Herhangi bir taraf değişikliğinden etkilenmeyen talimatlar veriyor. Bu da Türk çıkarlarını savunmak ve geliştirmek için açık bir AR-GE faaliyeti anlamına geliyor. Bu durum Tayyip Erdoğan'a artı puan yüklüyor. 

Burada TUSAŞ tarafından geliştirilmiş ANKA-3 ve altında AKSUNGUR, onun yanında da Milli Muharip Uçak var. Aslında Fransızlara çok para verdik, ben de destekledim maalesef. Fakat bu satın almanın yüksek teknolojiye gerçek bir geri dönüşünü görmedik. Sadece satın aldık. Bu kabul edilemez. Dassult'un silah sistemleri ne kadar iyi olursa olsun bizler onları sadece kullanıyoruz ve tüketiyoruz.

TUSAŞ'ın KIZILELMA'ya rakip bir ürün geliştirdiğini görüyoruz. Kanatların yanında görünen teknisyenlere bakılırsa hiç de küçük olmayan bir uçaktan bahsediyoruz. ANKA-3'le karada sabit ya da hareketli hedeflere, denizdeki hedeflere ve belki de hava hedeflerine bile saldıracaklar. Komşunun hava-hava füzeleri konusunda da bazı ürünleri var. 

100 F-35 PARASINI YERLİ SANAYİYE YATIRAN İRADE

Amerika'ya en az 10 milyar avro vermemeyi tercih eden bir iradeden bahsediyorum. Yaklaşık 100 adet F-35 parası, hatta daha fazlasını yerli sanayiye yatırmaya karar verdi. Tabii ki Türkiye'nin bizden farklı bir devlet düzeni var. Bizde ise çok sayıda mahkeme, savunma sanayii ile ilgili olmayan kurumlar ve çok, çok fazla bürokratik şeyler var. Bunlar büyük engel çıkarıyor. Oysa savaş kapımıza geldi. 

Belki size (ANKA-3 gibi uçakların) gerçek maliyetlerini değil, istedikleri şeyi söyleyeceklerdir. Gerçek şu ki Türkiye, modern havacılığın bir dalı olan insansız havacılığı geliştirmek için büyük masraflara katlandı. Şimdi Türk Hava Kuvvetleri'nin operasyonel yeteneklerinin önemli bir bölümünü giderek daha da artan bir oranda SİHA'larla yapıyorlar. 

Yeni hava araçlarını devreye alıyor, İHA/SİHA'lar yapıyor, F-16'ları modernize ediyorlar. Esasen bir savaş durumunda aynı anda birkaç değil, onlarca yüzlerce araçla saldırmayı hedefliyorlar. Böylece Yunan hava savunmasında bir doygunluk yaratmak ve ardından istedikleri noktaya diledikleri gibi saldırmak...

TÜRKİYE'DE SEÇİMLERİ MUHALEFET KAZANIRSA 

Türkler dünyaya şunu söylüyor: SİHA'lar için Amerikalılara ya da İsraillilere on milyonlarca dolar para vermenize gerek yok. Biz size ucuz ve hatta özelleştirebileceğiniz silahlar sağlarız. Bu konsept yüzlerce milyon doların Türk ekonomisine akmasını sağlıyor. İhracattan kazandıkları parayı AR-GE'ye yatırıyorlar. Burada, Yunanistan'da Türkleri şeytanlaştırma eğiliminde olmamız büyük bir hatadır. Bu hatayı ben de yaptım. 

Burada gördüğünüz Türklerin yeni uçağı MMU... Amerikan F-22'ye benziyor. Başka bir fütüristik tasarım daha... Gerçek yeteneklerini tabii ki bilmiyoruz. Ama bu uçağı özel yapan, sensörleri ve taşıdığı radarlarıdır. Elde etmek istedikleri yerli motora ulaşmak için daha önlerinde yıllar var. Fakat sonuç olarak gördüğümüz şey, MMU, gelecekte karşı karşıya geleceğimiz bir savaş uçağıdır. 

Tayyip Erdoğan 14 Mayıs'ta seçimleri kazanırsa bu programlar artarak devam edecektir. Mayıs ayında, kişisel değerlendirmem, eğer yanılıyorsam burada tekrar görüşürüz ama... Seçimi muhalefet kazanırsa, bizim bir F-16 Viper almamıza gerek kalmaz. Rafale bile almamıza gerek kalmayacak, çünkü komşu ülke, mevcut filolarını dahi yükseltemeyecektir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!