Türk sağlık sistemi ASELSAN'la millîleşiyor: Dijital Röntgen Cihazı, Kalp Akciğer Makinesi ve Defibrilatör tamam; MR, BT ve ultrason yolda!

Türk savunma devi ASELSAN, savunma sanayiinde elde edilen başarının sağlık sektörüne yansıtılması için stratejik adımlar atıyor. Her hastanede milyonlarca doların yurtdışına akmasına son vermek için yola çıkan Türk mühendisleri, Dijital Röntgen Cihazı, Kalp Akciğer Makinesi ve Defibrilatör sistemlerini tasarlayıp üretmeyi başardı. Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Ultrasonografi cihazlarında çalışmalar ise devam ediyor. Türkiye'de tıbbî görüntüleme sistemleri pazarının yüzde 75'ine Almanlar, kalanına ise Amerikan ve Japonlar hakim durumda.
ASELSAN, savunma sanayiinde elde edilen başarının Türk sağlık sektörüne yansıması adına dev adımlar atıyor. Elektronik, radar ve haberleşme sistemlerindeki yetkinliğiyle dünyanın en etkin teknoloji kurumlarından biri olan ASELSAN, sağlık kurumlarında hekimlerin ihtiyaç duyduğu tıbbî cihazları yerli ve millî imkânlarla üretiyor.
Türk mühendislerin geliştirdiği modern sistemler, işlevsellik ve kullanım pratikliği bakımından ithal ürünlere meydan okuyor. Ne var ki Türkiye'deki yüzlerce hastanenin ithal sistemlere olan bağımlılığı, ASELSAN tasarımı cihazların kullanımı önündeki en büyük risk faktörünü oluşturuyor.
Pek çok sağlık kurumu, uzun yıllardır belli markalara ait ürünlerin tercih edilmesiyle yerleşmiş alışkanlığı terk etmek istemiyor. Hastanelerde karar verici pozisyondaki bazı yöneticilerin Amerikan, Alman yahut Japon ürünlere olan bağımlılığı bitirmek için oldukça isteksiz oldukları ileri sürülüyor.
Hastanelerdeki MR (Manyetik Rezonans) cihazlarında Alman firmaların ezici bir üstünlüğü bulunuyor. İstatistiklere göre, Türkiye'de kullanılan her 4 MR cihazından 3'ü Almanya menşeili. Bunu bir Amerikan şirketinin ürünü izliyor.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) alanında da Almanların hakimiyeti sözkonusu. Tomografi cihazlarında pazarın yüzde 75'ine Almanların hakim olduğu, kalan yüzde 25'i ise Amerikan ve Japon firmaların paylaştığı biliniyor.
İthalat bağımlılığı sadece MR ve BT cihazlarıyla sınırlı değil. Türkiye'deki yüzlerce sağlık kurumu Kalp-Akciğer Makinesi (Kalp Pülmoner) satın almak için İsveç ve İtalyan şirketlerin kapısını çalıyor. Röntgen cihazlarında ise Türkiye pazarı Güney Kore, Almanya, Japonya ve Hollanda tarafından paylaşılmış durumda.
Ultrason cihazlarında da benzer bir durum sözkonusu. Hastanelerde bulunan 7 bin 500'e yakın ultrason cihazı pazara hakim 4 büyük üretici tarafından sağlandı. Hollanda, Japonya, ABD ve Almanya, Türk hastanelerine ultrason cihazı satarak şimdiye dek büyük kâr elde etti.
Böylelikle her bir hastane için milyonlarca doları bulan millî servet yurtdışına akıyor. İthalat alışkanlığı sözkonusu olduğunda devlet yahut üniversite hastaneleri arasında pek bir fark görülmüyor. Özellikle Almanya ve ABD menşeili ürünler Türkiye'deki tüm sağlık kurumlarına ezici şekilde hakim pozisyonda.
HEPSİNİN YERLİ ALTERNATİFİ GELDİ, GELİYOR: İŞTE ASELSAN ÜRÜNLERİ
İthal ürünlere yönelik bağımlılığı sonlandırma konusunda Sağlık Bakanlığı'na büyük görev düşüyor. Hastane, poliklinik ve tıbbî görüntüleme merkezlerinde bulunması gereken cihazlar için 'yerlilik şartı' getirilmesi önemli bir teklif olarak dikkat çekiyor.
Türkiye'de millî sağlık sistemlerinin gelişmesi için öncelikle hastanelerin, Türk şirketleri tarafından tasarlanıp üretilmiş cihazları tercih etmesi gerekiyor. İç piyasaya satışlar sonrası oluşacak katmadeğer kısa vadede daha gelişmiş cihazların ortaya çıkmasını sağlayacağı için bu politikanın ihracatı artırmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Savunma sanayiinde elde edilen başarıyı sağlık sektörüne taşıma hedefindeki ASELSAN, modern görüntüleme sistemleriyle bu amaca hizmet ediyor. Şirketin bir süredir üretmekte olduğu Mobil Dijital Röntgen Cihazı (HelthView ADR-M100) hem Türk hastaneleri hem de yurtdışındaki sağlık kurumları için geniş bir potansiyel barındırıyor.
Hastane içi taşınabilirlik gerektiren alanlarda yüksek kaliteli dijital radyografi çözümleri sunmak amacıyla geliştirilmiş mobil bir röntgen cihazı olan ADR-M100, teleskopik kol, yerli görüntü işleme algoritması, kablosuz flat panel dedektör teknolojisi, anlık görüntü transferi, kablosuz dedektör şarjı, motorize şutlama ve Türkçe arayüz özellikleriyle dikkat çekiyor.
Halihazırda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kullanılmakta olan ADR-M100, hasta odaları, yoğun bakım üniteleri, acil servisler, ameliyathaneler, radyolyoji, ortopedi ve pediyatri bölümlerinde sağlık personelinin işini kolaylaştırıyor.
ASELSAN KALP AKCİĞER MAKİNESİ - LIFELINE HLM
Açık kalp ameliyatlarında kalp ve akciğerin görevini yerine getirmekte kullanılan Kalp Akciğer Makinesi, ASELSAN mühendislerinin yıllar süren çalışmasıyla millîleştirildi. Nisan ayındaki Expomed fuarında ilk kez sergilenen cihaz, çok kritik bir konuda Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarıyor.
If Design, A’Design ve IDA Design olmak üzere üç farklı merkezden endüstriyel tasarım ödülü bulunan cihaz çok yakında Türkiye'deki hastanelerde kullanılmaya başlanacak. Cihazın çalışma prensibi, vücuttan kirli kanın bir rezervuara boşalması ve rezervuar içine boşalan kanın temizlendikten sonra peristaltik pompalar yardımıyla dokulara ulaştırılması esasına dayanıyor.
Kanın temizlenip vücuda aktarılması sırasında birçok yardımcı ekipman, sensör ve bunların kontrolü için gelişmiş yazılımlar kullanılıyor.
OTOMATİK EKSTERNAL DEFİBRİLATÖR (OED) - HEARTLINE OED
ASELSAN tarafından geliştirilmiş bir başka cihaz ise kalbin kan pompalama fonksiyonunu yerine getirmediği ânî kalp durması vakalarında hastayı tedavi etmekte kullanılan 'defibrilatör' oldu. İlk yardım bilgisi olan herkesin kolaylıkla kullanabileceği cihaz, kalp krizi esnasındaki 'altın dakikalar' sırasında hastanın hayatını kurtarıyor.
2021 yılında ASELSAN HEARTLINE markası ile üretilip piyasaya sürülen cihaz, dünya genelinde ve Türkiye'de 20'den fazla kişiyi hayata döndürmeyi başardı. Şimdiye dek toplamda 14 bin adede yakın cihaz satışı gerçekleşirken, bunun 12 bin adedi 15 farklı ülkeye ihraç edildi.
ASELSAN HEARTLINE cihazını talep eden ülkelerin başında ise Fransa ve İtalya geliyor.
Yakın zamanda geliştirilmiş IoT özelliği sayesinde cihaza ait durum ve konum bilgileri URUK Takip Sistemi ile izlenebiliyor. URUK altyapısı sayesinde Türkiye'de kullanılmakta olan cihazların 7/24 takibi Sağlık Bakanlığı tarafından yapılabiliyor.
Kamusal alanlarda bu tip cihazların bulundurulması zorunluluğunu içeren mevzuatın yürürlüğe girmesiyle birlikte cihaza ilişkin yurt içi talebin artması bekleniyor.
ASELSAN yakın gelecekte Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Ultrasonografi, hasta başı monitörleri gibi farklı tıbbi cihazları da ürün portföyüne katacak. Savunma sanayiinde dünyanın hayranlıkla izlediği gelişmelerin sağlık sektörüne yansıması, millî servetin Türkiye'de kalması bakımından hayatî önem taşıyor.
TRHABER
