SADAT meydan okuyor: Bizi Wagner'le karıştırmayın, onların ayağına basıyoruz
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla gündeme geldikten sonra CHP Lideri aleyhine 1 milyon liralık tazminat davası açan güvenlik şirketi SADAT, yürütülen kara propagandaya sebep olarak Amerikan, İngiliz ve Rus çıkarlarına zarar vermelerini gösteriyor. Şirketin yönetim kurulu başkanı Melih Tanrıverdi, Wagner benzetmesini asla kabul etmiyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından geçtiğimiz günlerde hedef tahtasına oturtulan güvenlik şirketi SADAT, ABD ve FETÖ merkezli karalama kampanyasına meydan okuyor. "Hükümet seçim zamanı sandık güvenliğini SADAT ile tehlikeye atacak" iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu'na şirket tarafından 1 milyon liralık tazminat davası açıldı.
DAHA DOSYAYI AÇIP OKUMAMIŞ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mayıs ayında partililerle birlikte SADAT ofisinin önüne gitmiş ve kameralar önünde "Bunlar terörist" demişti.
Gerçek Hayat dergisinden Baki Yaya'ya konuşan SADAT Başkanı Melih Tanrıverdi, kendileri hakkında pek çok iddiada bulunan Kılıçdaroğlu'nun bu konuda savcılığa hiçbir belge-bilgi sunamadığına dikkat çekti. Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay'ın Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajı hatırlatan Tanrıverdi, şunları söyledi:
"(Cumhuriyet'teki röportajda) Konu SADAT'a gelince 'Elinizde bilgi-belge var mı' diye soruyor Balbay. Kılıçdaroğlu ise kalabalık masasını işaret ederek 'Evet, arkadaşlar bir dosya getirdiler' diyor. Balbay, 'Peki içinde ne vardı' diye soruyor. Kılıçdaroğlu ise 'Henüz açmadım' diyor. Yani bizimle ilgili bir sürü iddiada bulunmuş, mitinge çıkıp konuşmuş, sosyal medyada paylaşmış, üzerinden 10-12 gün geçmiş, 'daha açıp bakmadım' diyor. Balbay ise 'Bir gazetecinin duymak isteyeceği en son şeyi söyledi. Beraber bakalım mı diyesim geldi' diyor. Yani böyle bir şey olamaz!"
EMEKLİ TSK MENSUBU DIŞARIDA NE YAPAR?
Melih Tanrıverdi
SADAT'ın 'beyaz bölgenin dışına çıkmayan' tamamıyla şeffaf bir güvenlik şirketi olduğunu söyleyen Melih Tanrıverdi, "SADAT bir ticari firma. Silahlı kuvvetlerden emekli olmuş insanlar var. Bu insanlar ne yapacaklar emekli olduktan sonra? 28 Şubat sürecinde 40'lı yaşlarında TSK'dan ayrılmışlar. Şimdi emeklilik yaşı daha da ilerledi. Ama şu an bile emekliliğini kazanan birçok TSK mensubu 'Ben şu konularda uzmanım. Bu konularla ilgili projelerde görev almak isterim' diye başvuruda bulunuyor. Çünkü silahlı kuvvetlerden emekli olan birinin dışarıda yapabileceği başka bir iş yok. Bu insanlar mesleki birikimlerini başka ülkelere aktarmak istiyorlar. Mesele bundan ibaret. Amiyane tabirle öküz altında buzağı aramamak lazım" şeklinde açıklama yaptı.
'WAGNER EN ALT TABAKADA, BİZ EN ÜSTTEYİZ'
Vladimir Putin'e bağlı Wagner şirketi dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösteriyor.
Tanrıverdi, ismi savaş suçlarıyla anılan Rus Wagner'le SADAT'ın karşılaştırılması konusuna da değinerek, askeri eğitim veren özel güvenlik şirketleri 3 tabakaya ayırdığını, Wagner'in bir 'paralı askerlik organizasyonu' olarak en alt tabakada bulunduğunu kaydetti. "En rezil kısmı paralı askerlik organizasyonları, paramiliter yapılardır" diyen Tanrıverdi, Wagner'in aksine SADAT'ın en üst tabakada yer alan bir güvenlik şirketi olduğunu, hizmet verdiği ülkelerde silahlı kuvvetler ve emniyet teşkilatının modernizasyon/reorganizasyonuyla ilgilendiğini kaydetti.
"Wagner paramiliter bir yapı. Yani en alt tabakada kalıyor. Tamamen paramiliter hizmet sunuyorlar. Wagner, Afrika'da gidiyor, çeşitli yerlerin güvenliğini üstleniyor. Hatta hükümeti bir süre sonra baskı altına alıp Rusya ile beraber çalışmalarını sağlayacak çalışmalar yürütüyor. Suriye'de çeşitli çatışma bölgelerinde bulunuyor. SADAT kesinlikle böyle bir çalışma yürütmüş değil. Blackwater ile kıyaslıyorlar, bazen Wagner ile kıyaslıyorlar, bizimki onlardan çok farklı. Ellerinde bir şey olsa mutlaka çıkarırlar ve derlerdi ki, 'SADAT şurada, şu ülkede şunu yaptı.' Ama diyemiyorlar, çünkü yok" diyen Tanrıverdi, gittikleri ve başarılı oldukları ülkelerde Amerikan, Rus, İngiliz, Çinli ya da Fransız şirketlerce hoş karşılanmadıklarını, onların 'ayağına bastıklarını' ve bu nedenle hedef haline getirildiklerini dile getirdi.
'BİZİ GÖRÜNCE DİĞERLERİYLE ÇALIŞMIYORLAR'
Melih Tanrıverdi
Tanrıverdi, "Ciddi bir rekabet var. Bir kere biz o ülkeleri sömürmeyi hedeflemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti de ilişki kurduğu ülkelere sömürge amaçlı yaklaşmaz. Ama Batı'nın Afrika'da, Ortadoğu'da nasıl bir sömürge düzeni kurduğunu herkes görüyor. SADAT geldiğinde bizim onlara davranış şeklimizi de görüyorlar. Onlara değer verdiğimizi görüyorlar, bizden aldıkları hizmet sonucunda belli bir seviyeye eriştikleri zaman diğer ülkelerle çalışmak istemiyorlar. Problem oradan doğuyor. Bu yüzden uluslararası alanda böyle bir tepki görüyoruz" diye konuştu.