ROKETSAN'dan lazer silahlı hava savunma şemsiyesi: Tehditler yağmur gibi yağsa da fark etmiyor
ROKETSAN'ın tasarladığı lazer silahlı hava savunma kalkanı, 2010'lara kadar dağda karakolları basılan Türkiye'nin nereden nereye geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. ALKA, EKS ve METE işbirliğinde çalışan 'demir kubbe', düşman dronları sürü halinde gelse bile herhangi bir tecavüze izin vermiyor.
Kamikaze İHA'lar ve sürü dron teknolojisine dair çok önemli yetenekler elde eden savunma sanayii firmaları, bir yandan da bu tip araçlarla Türk ordusuna yönelebilecek saldırıların nasıl önlenebileceğine kafa yoruyor.
Düşman bölgesine yakın konumda bulunan bir askeri birliğin lazer silahlarıyla korunması projesi üzerinde çalışan ROKETSAN, sistemin nasıl işlediğini anlatan bir vidyo klip hazırladı.
Buna göre, yüksek infilaka dayanıklı biçimde üretilmiş RZ-20 kodlu kompozit zırh bloğuyla kaplanan bir kalekol, garnizona yerleştirilen ALKA NEW, EKS ve METE gibi sistemlerin birbirleriyle entegre biçimde çalışması sayesinde dronlu hava saldırılarından korunuyor.
Kalekolun kenar bölgesinde konuşlu dron tespit radarı, radyo frekans yön bulucu ve lazer tahrip silahından oluşan ALKA Yönlendirilmiş Enerji Silah Sistemi, tehdidi tespit edip takibini yaptıktan sonra hedef dron'u havada 750 metrelik menzil içerisinde lazer silahıyla etkili biçimde vuruyor.
ALKA NEW (Network Enabled Weapon) olarak adlandırılan lazer silahı, üzerinde çeşitli faydalı yükler bulunduran mini/mikro insansız hava araçlarını, mini/mikro İHA sürülerini güvenli mesafeden etkisiz hale getirebiliyor. Sistem aynı zamanda mobil olarak da kullanılabiliyor.
Kalekolun dört köşesine kurulan ALKA'lar, garnizon ortasındaki komuta kontrol merkezinden yönetiliyor. Hedef tanım ve takibini otomatik olarak yapan sistem, aynı noktayı çoklu lazer silahlarıyla ateş altına alabiliyor.
Kalekol yakınındaki kara konuşlu tehditler için ise METE adlı kablolu dron devreye giriyor. Bulunduğu kuleden dikey biçimde havalanan döner kanatlı dron METE, hedefini lazer güdümlü roketiyle başarılı biçimde imha ediyor.
METE adlı dronun kullandığı güdümlü roketleri sabit lançerden fırlatabilen 'ÇOKLU LGMF' sistemi de yine lazer güdümlü mühimmatla yakın hedeflerin imhasında kullanılıyor.
Kalekolda askerlerin kaldığı konteynerlerin üzeri RZP-10 olarak kodlanan parçacık kalkanıyla korunuyor. Bu yapı, havan mühimmatı patlama ve parçacık etkilerine karşı Mehmetçiği koruyor. Alanın çevresi ise RZB-20 zırh bloklarıyla kaplanmış vaziyette.
Düşman sürü dronlarının askeri birliğe yaklaştığının tespit edilmesi halinde komuta merkezindeki asker ilk olarak EKS'yi (Elektromanyetik Karıştırma Silahı) devreye sokuyor. Sürüdeki dronların çoğu, havada olaşan elektromanyetik koruma kalkanına takılıp düşüyor. Ancak bu kalkanı geçmeyi başaran sabit ya da döner kanatlı araçlar için bu kez kalekoldaki başka bir silah devreye giriyor.
ALKA NEW ile takip edilen dronlar lazer silahıyla vurulmaya başlanıyor. Kısa sürede tahrip edilen dronlar ya patlayıp infilak ediyor ya da yere çakılıyor.
Operasyon sadece dron savunmasıyla da kalmıyor. Dronların geldiği noktayı tespit etmeye yarayan radyo frekans yön bulucu sayesinde, düşman araçlarının ilk havalandığı yer tespit ediliyor. Koordinat tespitinin ardından kablolu dron METE havalanıyor ve saldırıda kullanılan aracı güdümlü mühimmatla vuruyor.
Sözkonusu düşman aracına ilk olarak lazer işaretleme yapılıyor. Hedefin 12'den vurulmasını sağlayan bu işlem sonrasında ateşlenen güdümlü mühimmat, sürü drone saldırısında kullanılan aracı imha ediyor.
ROKETSAN tasarımı hava savunma şemsiyesinin Mehmetçiğe üs bölgelerinde üst düzey güvenlik sağlaması hedefleniyor.