ROKETSAN Genel Müdürü gizli projelerin yeni sayısını açıkladı: Kimseye duyurmadık, tesisler bir bir hayata geçiyor

ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, yılda 7 milyar TL'yi AR-GE'ye ayırdıklarını ve 2 bin mühendisin sadece bu iş için uğraştığını dile getirdi. Kurum bünyesindeki gizli projelerin sayısını da açıklayan İkinci, Türkiye'ye uygulanan yaptırımların ters teptiğini, kendilerine verilmeyen ürünlerin daha iyisini üretir hale geldiklerini duyurdu. 

Dünyanın en büyük savunma firmaları arasında 2024 itibariyle 71. sırada bulunan ROKETSAN gözünü daha yükseklere dikti. 

Dolar bazında her yıl yüzde 20 büyüdüklerine işaret eden ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, Baykar ile ROKETSAN'ın benzer büyüme performansına imza attığını belirterek, "Normalde 2025'in ortasında elde edeceğimiz hedefleri 2024 kapanışında elde ettiğimizi görüyoruz. Bu hedefleri daha üst noktalara çekmek için stratejik planımızı revize ediyoruz. ROKETSAN çok hızlı bir şekilde dünyanın en büyük 50 savunma şirketi arasına girecek" dedi.

2024'te 7 milyar TL'nin üzerinde bir bütçeyi sadece AR-GE faaliyetlerine harcadıklarını anlatan İkinci, "ROKETSAN, Türkiye'nin en büyük AR-GE kuruluşlarından bir tanesi. 2 binin üzerindeki mühendisimiz, teknisyenimiz AR-GE faaliyetlerinde teknolojilerin yerli milli olarak geliştirilmesi için çaba sarf ediyor" dedi.

Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'na konuk olan Murat İkinci, kurum olarak üzerinde çalıştıkları gizli proje sayısını da açıkladı. Karadan karaya balistik füzeler TAYFUN ve CENK'in açıklandığı günlerde 35 ilâ 40 arası gizli proje yürüttüğü bilinen ROKETSAN, Aralık 2024 itibariyle bu sayıyı revize etti. 

Murat İkinci, "Hiçbir şekilde kamuoyuna duyurmadığımız 40'tan fazla AR-GE faaliyetimiz var. Bunların da üretim tesisleri var. Bu üretim tesisleri peyderpey hayata geçiriliyor" açıklaması yaptı. 

ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci

ROKETSAN YAPTIRIMLARI YERLİ SANAYİ İLE AŞTI

İşte millî savunma projelerine dair Murat İkinci'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

"5 binin üzerinde çalışanımız var. 2 bin kişi AR-GE faaliyetinde görev alıyor. ROKETSAN AR-GE anlamında bütün ihtiyaçlarını kendi personelinden sağlıyor. Teknoloji konusunda bilgi seviyesi ve tecrübesiyle dünya ile yarışabilen bir insan kaynağına sahibiz. 

Üretimimize katkıda bulunan bir tedarik zincirimiz var. Türkiye'de faaliyet gösteren 1500'ün üzerinde küçük orta ölçekli işletme ROKETSAN'la beraber iş ortaklığı mantığında çalışıyor. 

Son 15-20 yılda ROKETSAN çok ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. Bu yaptırımları yerli sanayi ekosistemini kullanarak aştık. Türkiye'nin dışa bağımlı olduğu ürünlerin neredeyse tamamını yerlileştirdik. 

ROKETSAN'ın ürettiği ürünlerde yüzde 90'ın üzerinde bir yerlilik oranından bahsediyorsak bu aslında bize uygulanan ambargoların bir sonucu. 

Bu ayrıca, engellemeler karşısında pes etmeden beraber hareket edip bunların yerli ve milli daha başarılı olan alt sistemlerini geliştiren ekosistemimizin bir başarısı."

TEHDİTLER DEĞİŞİYOR, ÇELİK KUBBE GELİŞİYOR

"Çelik Kubbe'de ROKETSAN'ın görevi sistemin vurucu gücünü oluşturan hava savunma füzelerini, hava savunma sistemi füzelerini atan silah sistemlerini ve bunların üretilmesini sağlamak.

Üst üste örtüşen ve birbirini koruyan ve çeşitli kademelerde ve aşamalarda devreye giren akıllı sistemlerden bahsediyoruz. Şu anda zaten sahada olan en alçak hava savunma sistemimiz ALKA yüksek enerjili lazer silahımızdır. 

SUNGUR portatif hava savunma füzemiz var. Onunla beraber bir üst seviyede HİSAR A alçak irtifa hava savunma sistemimiz var. Orta irtifada HİSAR-O ve HİSAR-O RF sistemlerimiz ve onun üzerinde aslında hepsini kapsayan SİPER sistemimiz bulunuyor. Bunlar ROKETSAN'ın katkı verdiği hava savunma sistemleri.

Tehditler sürekli olarak geliştiği için Çelik Kubbe projesi de hiç bitmez. Yeni tehditlere göre sistemin kabiliyetleri sürekli gelişecek."

BİZE VERİLMEYENİN DAHA İYİSİNİ YAPTIK

"Türkiye'ye yaptırım uygulayan ülkeler son dönemde tutumlarını değiştirdi. Aslında yaptırım uygulayan ülkelerin beklentisi Türkiye'nin bu yaptırımlar karşısında pes etmesi ve onların şartlarını kabul etmesiydi. Ancak bekledikleri gibi bir sonuca ulaşamadılar. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi ve Milli Teknoloji Hamlesi bu ülkelerin beklediği sonuca ulaşmasını engelledi. Şimdi geldiğimiz noktada bize verilmeyen sistemlerden daha iyi sistemleri hayata geçirebilen bir Türk savunma sanayii var. Uyguladıkları ambargoların bir anlamı kalmadı.

SİHA teknolojileri ve SİHA mühimmatları konusunda Türkiye şu anda dünyanın açık ara en iyisi. İHA'ları silahlı hale getiren teknolojiyi ROKETSAN geliştirdi. 

Bu macera aslında MAM-L ve MAM-C ile başladı. Yani ilk TB-2 ve ANKA projesi hayata geçirildiğinde bu platformların kullanacağı mühimmatlarla ilgili ROKETSAN bir inisiyatif aldı. 

Kendi AR-GE faaliyetleriyle bu İHA'larımızın silahlı hale getirebilmesi için kendi bütçesiyle ve kendi çalışmalarıyla silah geliştirme faaliyetlerine başladı. Bu faaliyetler çok başarılı oldu. Hem SİHA'larımızın hem de mühimmatlarımızın başarısıyla beraber çok hızlı bir pazar büyümesine gitti. 

MAM-C ve MAM-L ile başlayan bu serüven SİHA'ların 150 kilometreye kadar etki alanının olduğu bir hale geldi.

Şu anda bu kadar geniş bir mühimmat ve akıllı füze envanterine sahip olan bir SİHA sistemi dünyada yok. Hedefimiz daha uzun menzilli daha büyük kalibre silah sistemlerini SİHA'larımıza entegre edebilmek. Balistik füzelerimizin farklı versiyonlarını entegre edip Türkiye'nin bu anlamdaki vurucu gücünü yani SİHA'ların ulaşabileceği mesafeyi ve gücünü artırabilmek."

LAZER SİLAHI ALKA VE MİNİ FÜZE METE

"Dron saldırılarına karşı maliyet etkin çözümler bulunuyor. Bunlar öncelikli olarak bu dronların elektronik harp tedbirleri kullanılarak bertaraf edilmesini içeriyor. 

Yüksek enerjili hava savunma sistemimiz ALKA'nın üzerinde karıştırıcılar ve bunlarla beraber GPS'i etkisiz hale getirecek teknolojiler entegre edilmiş durumda. ALKA şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde olan tek yüksek enerjili silah sistemi.

ALKA sahip olduğu teknolojiyle sürü dron saldırılarına karşı da etkili. Sahip olduğu yapay zeka ile hedefi tespit etme, dost-düşman dronu ayırt etme gibi özellikler taşıyor.  

Dron alanında da yatırım yapıyoruz. Akıllı dolanan mühimmat ALPAGUT'u STM ile beraber geliştirdik.

Türkiye'nin en küçük füzelerinden bir tanesi METE'yi geliştirdik. METE lazer güdümlü ve boyundan çok daha büyük işler yapabiliyor. METE drondan, insansız kara araçlarından, deniz araçlarından atılabiliyor. METE'nin seri üretimi devam ediyor." 

 

Avatar
Atilla Diş