KIZILELMA'ya talep çığ gibi, TB3'ün ilk ihracatı çok yakın: Haluk Bayraktar'dan bomba açıklamalar
İnsansız hava araçları konusunda dünyanın en büyük şirketi Baykar'ın genel müdürü Haluk Bayraktar, SAHA EXPO'ya gelen pek çok ülkeden yetkililerin KIZILELMA'yı satın almak için temasta bulunduğunu açıkladı. TB3 konusunda da ilk ihracat sözleşmesinin yakın olduğunu duyuran Bayraktar, Türk savunma sanayiine ilişkin yaptığı genel değerlendirmede çarpıcı bilgiler verdi.
Savunma
26.10.2024, 16:31
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'na konuk olarak önemli açıklamalarda bulundu. TUSAŞ'a yönelik terör saldırısının aynı zamanda Millî Teknoloji Hamlesine saldırı anlamına geldiğini, saldırıya cevabın daha çok çalışıp daha çok üreterek vereceklerini söyledi.
Savunma sektörünün 178 ülkeye 230 çeşit ürünle 5,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Bayraktar, İHA'lara yönelik küresel ölçekteki ilginin Türk savunma ürünlerine talebi artırdığını kaydetti.
Baykar'ın 1000'den fazla yerli tedarikçisi olduğuna, belli ürünlerin yurt dışı pazarlardaki başarısının o ülkelerin diğer ürünlerinin de önünü açtığına işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:
Haluk Bayraktar
"Bunun çok fazla örneğini yaşıyoruz. Türkiye'nin İHA'larda çok önemli bir başarısı var. Kendi segmentinde dünya pazarının yüzde 65'ini domine ediyor.
Bu da maliyet etkin, teknolojik olarak çok ileri seviye, operasyonel etkinliği ve verimliliği yüksek ürünler geliştirerek oluyor. Türkiye savunmada güvenilir bir tedarikçi olma pozisyonuna geldi.
Biz Baykar olarak iki ana ürünümüz Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI'yı ihraç ettik. TB2 için 35 farklı ülkeyle ihracat sözleşmesi imzaladık. AKINCI için 10 farklı ülkeyle ihracat sözleşmesi imzaladık.
TB2 yaklaşık 15 bin farklı komponentten oluşan bir sistem. Baykar sadece kendi ürününü ihraç etmiyor, aynı zamanda 1000 farklı yerli tedarikçinin birçok alanda ürünü ihraç ediliyor."
TÜRK ŞİRKETİN ÜRETTİĞİ TOP MERMİSİ SAYISI AMERİKA KITASINDAKİNDEN FAZLA
"SAHA EXPO fuarında 4-5 gün içinde çok büyük anlaşmalara imza atıldı. Şu ana kadar 4,6 milyar dolarlık ihracat sözleşmesi tespit ettik. Toplamda 6,2 milyar dolarlık sözleşmelere imza atıldı, 123 imza töreni yapıldı. Biz imza törenlerinden bu rakamları buluyoruz. Aslında gerçek, bu rakamlardan da fazla.
Savunmada geçen yıl yapılan ihracat 5,5 milyar dolar. Özellikle son dönemlerde topçu mühimmatlarının üretiminde Türkiye çok ciddi kapasite artırımı yaptırdı. Burada devlet firmalarının yanı sıra özel sektörün de çok ciddi adımlar attığını görüyoruz.
İşte SAHA EXPO 2024 Fuarı'mızın ana sponsoru ARCA firması sadece bu fuarda 2 milyar doların üzerinde ihracat sözleşmesi imzaladı. ARCA firması tek başına bütün Amerika kıtasında üretilen top mermisinden bir ayda daha fazla top mermisini sadece bir firma olarak Türkiye'de, Çorum'da üretiyor.
Savunma Sanayii Başkanlığının imzaladığı sözleşmeler var. Baykar olarak alt tedarikçilerimiz ile ASELSAN ile imzaladığımız bir sözleşme var kameralar konusunda. TÜBİTAK, ROKETSAN ile sözleşme imzalandı."
"Baykar son 4 yıldır Türkiye'de ihracat birincisi. Şirket gelirlerinin yüzde 95'i ihracattan geliyor. İhracatın güçlü olması savunma sanayii firmalarının sürdürülebilirliği için önemli. TB2 bizim ilk ihraç ettiğimiz üründü. İlk sözleşmemizi 2018'de imzaladık. Aradan geçen 6 yılda 35 ülkeye ihracat gerçekleştirdik.
AKINCI ilk uçuşunu 2021'de yaptı. TB2, ilk uçuşunu 2014'te yapmıştı, ihracatı 2018'deydi. AKINCI'ya baktığımız zaman ilk uçuşuyla ilk ihracatı arasında çok daha kısa bir süre olduğunu görüyoruz. TB2'nin diğer ülkelerdeki başarısı... Çok büyük başarılara imza attı her yerde, gittiği her yerde, gerçekten, önemli katkılar sundu, kuvvet çarpanı oldu.
Onu alan ülkeler, kullanan ülkeler, adeta bizlere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güvenlerini de bir yandan artırdı. Çünkü destek verilmiş oluyordu aynı zamanda. Bu, tabii, diğer ürünlere, Akıncı'nın daha hızlı şekilde ihraç edilmesine katkı sağladı. AKINCI da 10 ülkeye ihraç edildi."
"Bayraktar TB3 de seri imalat aşamasına ulaştı. Bu ürünün birçok ülkeye ihracatı gündemde. Belki bu sene içerisinde, birkaç ay gibi bir sürede, belki 5-6 aylık süreçte bir haber duyabiliriz ihracat anlamında. TB3, TB2'den elde edilen birikimlerle geliştirildi; aynı zamanda deniz platformlarına iniş yapma kabiliyetine sahip.
KIZILELMA'ya yönelik olarak da çok büyük bir ilgi sözkonusu. Her ne kadar seri üretime, imalata girmemiş olsa da şu ana kadar 4 prototip ürettik. En son geliştirdiğimiz prototip uçuş testlerine devam ediyor.
Önümüzdeki yıl seri imalata geçmesine çalışılıyor ama bu fuarda dahi bizi ziyaret eden ülke temsilcilerinden, üst düzey hava kuvvetleri temsilcilerinden 'Biz KIZILELMA'yı ilk alan, ilk kullanan ülke olmak istiyoruz' diyen birçok insanla konuştuk.
Onların bunu demesinin sebebi, TB2 veya AKINCI'yı kullanıyorlar. Sonuçta o ürünü kullanmaktan dolayı bir güven ilişkisi oluşmuş, ürünün performansını görmüşler, yeni gelen ürüne de artık o eski tecrübelerine bakarak karar veriyorlar. Bunun çok büyük, muazzam bir etkisi var. O güven ilişkisini oluşturmak zaten en önemli şey. Ondan sonrası devam ediyor."
"İnsansız hava aracı teknolojisini dünyada en etkili, en yoğun kullanan güç Türk ordusudur. Teknolojiyi geliştiren firma olarak çok yüksek uçuş saatine ulaştık. Bayraktar TB2 1 milyon uçuş saatini aştı. Normalde hava aracı platformlarının en az 20-30 yıl sürer 1 milyon saate ulaşması.
Biz, Bayraktar TB2 ile 10 yıldan kısa sürede o uçuş saatine ulaştık. AKINCI da çok yoğun bir şekilde uçtu. Dolayısıyla bir yandan teknoloji geliştirme kabiliyetimiz var, bir yandan operasyonel tecrübeler de var."
Pakistan'a ihraç edilmiş Bayraktar TB2
"Bu konuda bizimle işbirliği yapan ülkeler aynı zamanda bu teknolojiyi, bu sistemi etkin bir şekilde kullanabilecekleri operasyonel konsepti de almış oluyorlar. Yani sadece ihraç edilen bir hava aracı değil, bunun yer sistemleri, haberleşme sistemleri, bunun network altyapısı, o network altyapısının optimize bir şekilde kullanılmasını sağlayan yazılım altyapısı, komuta kontrol merkezleri...
Her ülkenin farklı operasyonel ihtiyaçları da var. O ihtiyaçlara yönelik çözümü hızlı şekilde geliştirebiliyor olmak gerekiyor. Aynı zamanda o konsepti de biz ihraç etmiş oluyoruz. Bunun da çok büyük katkısı var. Ama, tabii ki, her ülkenin de kendi ihtiyaçlarına göre bir özel, özelleştirme, konfigürasyonu değiştirme ve o konfigürasyonu hızlı uygulama yetenekleri Baykar'da var, hızlı şekilde uyguluyoruz. Onun da çok büyük bir artısı var."
"İhracat gelirlerimizin yüzde 15-20'si ile AR-GE yatırımları yapıyoruz. KIZILELMA da Baykar'ın öz sermayesiyle geliştirildi. Hiçbir sipariş almadan, hiçbir geliştirme kaynağı almadan, tamamen Baykar'ın ihracatta elde ettiği gelirlerle gerçekleştiriliyor.
KIZILELMA'yı yüzde 100 yerli yapmak için birçok alana yatırım yapılması gerekiyor. Biz hava aracı, aviyonikleri, yazılım sistemleri, yer sistemi, haberleşme bunları şu an halletmiş durumdayız. Uçuş testleri devam ediyor ama bir yandan motor yatırımı da devam ediyor.
Büyük yatırım gerçekten ama biz şu an gelirlerimizin çok büyük bir kısmını AR-GE'ye de yatırdığımız için bunu şu an sürdürebiliyoruz. Herhangi bir sıkıntımız yok. İnsansız sistem teknolojilerine Türkiye'nin güçlü ve bağımsız olması için girdik.
Bu işin en üst noktası olduğunu düşünüyoruz insansız savaş uçağının. O yüzden biz ne kadar imkânımız varsa KIZILELMA'nın geliştirilmesi için yatırıyoruz. Bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. En büyük yatırımımız şu an KIZILELMA'ya zaten."
Haberleşme alanındaki yaptıkları yatırımlara da değinen Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
"ASELSAN Ku-bant haberleşme sistemi yapıyor ama biz Ku-bant değil Ka-bant SATCOM sistemi geliştirdik. Ka-bant daha yeni bir teknoloji, daha maliyet uygun. Yani bizde birkaç kriter var o alana girmemiz için.
Bir, daha maliyet etkin olması. O çok önemli. Tabii maliyet etkinlikten daha önemlisi teknik isterleri karşılamak. Yani performans anlamında teknik isterleri karşılamak. Onun için mesela farklı haberleşme teknolojileri hem görüş hattında hem de uydu haberleşme sistemlerini geliştiriyoruz. Bizim ihtiyaçlarımız var buna çünkü.
Mesela bunların haberleşme tarafını daha önce yurt dışından ithal ediyorduk. Şimdi onlardan çok daha ileri haberleşme teknolojilerini çok daha düşük maliyetle yapar hale geldik yeni atılımlarla. Aynı şekilde ileri seviye aviyonik sistemleri geliştiriyoruz.
Bunlar bir yatırım gerektiriyor. O yatırımı da her zaman dışarıdan bekleyemezsiniz. Biz imkanlarımız olduğu müddetçe kritik gördüğümüz alanlarda o yatırımı gerçekleştiriyoruz."
"Azerbaycan'da bir yapay zeka şirketi kurduk. Orada yaklaşık 100 mühendis var. Şimdi Azerbaycan'da, kasım ayında, 170 kişinin çalışacağı bir fabrika kuruluyor. Pakistan'daki AR-GE tesisimizde 50'yi aşkın mühendis çalışıyor.
Suudi Arabistan'ın en büyük savunma şirketi SAMI ile AKINCI'ların orada belli bileşenleriyle imal edilip, montajından test süreçlerine kadar kapsamlı bir işbirliği anlaşmasına imza atıldı.
Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaptığımız, bakım-onarım tesisleri konuları var. Biz mümkün olduğunca ülkelerin bu alanda taleplerine uygun çözümler geliştirerek ilerliyoruz.
Ukrayna ile Türkiye'nin stratejik seviye ilişkileri var. Ukrayna'dan tedarik ettiğimiz önemli bileşenler var, motor gibi. Biz şu anda Ukrayna'da İHA AR-GE ve üretim merkezi kuruyoruz. Bunun önümüzdeki yıl içerisinde bitmesi planlanıyor."
"Türkiye'de motor anlamında çok önemli çalışmalar var. TUSAŞ Motor Sanayii AŞ'nin (TEI) TS1400 motoru kalifikasyon sürecinde. TF6000 motoru test edildi ve TF10000 de geliştirme aşamasında. Bunlar önemli gelişmeler.
TB3'ün motoru yine TEI'de üretiliyor, turbo dizel, çok başarılı bir motor. Biz o motorla 1000 saati aşkın uçuş gerçekleştirdik.
Baykar bünyesinde kendi imkanlarımızla 30'dan fazla yerli ana alt yükleniciyle birlikte Bayraktar TB2'nin motorunu milli ve özgün olarak geliştirdik, bu yıl seri imalata girdi. Mevcut kullandığımız Bayraktar TB2'deki motordan çok daha iyi bir motor yaptık.
Çünkü bizim çok uzun süre uçuşumuz olduğundan, daha iyi motorun nasıl yapılacağını biliyoruz, onu yapıyoruz.
Bayraktar TB2
"Türkiye'de turbojet motorlarda çok önemli adımlar var. Kale Grubu, ATMACA, SOM ve ÇAKIR gibi seyir füzelerinin turbojet motorlarını halletmiş durumda. Şu an seri imalatta üretiyor. Bunlar çok sevindirici gelişmeler.
Tabii ki daha yapılacak da çok iş var. Özellikle daha büyük ebatlı turbofan ve turboprop motorlarını da bizim ülke olarak geliştirmemiz gerekiyor, özellikle bu insansız sistemler tarafında.
Baykar olarak kendi imkanlarımızla motora adım attık ve piston motorlular tarafında başarı elde ettik. Şimdi aynı şekilde türbin motor teknolojisinde de hem tasarım hem de üretim anlamında bunu başarmayı hedefliyoruz."
Yorum Yaz