Dünyada sadece birkaç ülkenin sahip olduğu kritik bir teknolojiyi daha elde etmeyi başaran Türkiye, yerli ve milli AKYA torpidosunu seri üretime soktu. 8 yıl süren çalışmaların başarıyla noktalanmasıyla birlikte ağır sınıf torpido AKYA'nın 'düşük yoğunluklu başlangıç üretimi' (LRIP) başladı.
Bu kapsamda ilk AKYA'nın Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslimatı 2021 sonunda gerçekleşmiş olacak. Muadillerine göre daha üstün teknolojiye sahip olan AKYA'nın, suüstü ve sualtı hedefleri 50 kilometre menzilde vurabileceği belirtiliyor. Üstelik aktif/pasif sonar ve fiber optik kablo güdüm sistemi gibi standart özelliklerin yanında AKYA, 'wake-homing' olarak adlandırılan bir güdüm kabiliyetine sahip. Bu teknoloji, milli torpidonun hedefini sadece sonar arayıcı başlıkla değil, aynı zamanda dümen suyundan, hedef pervanelerin çıkardığı sesten ve hareketlerinden de bulmasını sağlıyor.
AKYA'da standart donanım olarak bulunan 'wake-homing' teknolojisi sayesinde Türk donanmasındaki denizaltılar, düşman unsurlarını kesin bir hassasiyetle tespit edip vurabilecek. Fiber optik bağlantı sayesinde de AKYA'nın elektronik karıştırıcılarla 'kandırılması' oldukça zor görünüyor. Bu yıl sonuna kadar ilk versiyonların teslimiyle birlikte AKYA üzerinde geliştirme çalışmaları devam edecek. Gelişmeler sürdükçe 'düşük yoğunluklu üretim' aşaması, hızlandırılmış seri üretim safhasına geçecek.
Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı (ARMERKOM), ROKETSAN, TÜBİTAK ve METEKSAN işbirliğiyle üretilen AKYA torpido, su altında 45 knot (83 km/saat) hızla hedefe doğru ilerleyerek 370 kilogramı aşkın harp başlığını rakip platformlar üzerinde patlatabiliyor. Toplam ağırlığı 1,2 ton olan 7 metre boyundaki AKYA, yüksek enerjili kimyasal batarya kullanıyor.
