Haluk Bayraktar'dan ezber bozan mesajlar: KIZILELMA KAAN'ın fedai uçağı değil, o tek başına da görev yapabilir

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, ABD merkezli Atlantik Konseyi'nin sorularını cevaplarken çarpıcı mesajlar verdi. İnsansız savaş uçağı KIZILELMA'yı sadık kanat adamı (fedai uçak) olarak görmediklerini, bu uçağın filo kontrol sistemiyle kendi başına görev yapabileceğini söyledi. TB2 ve AKINCI'nın yıllık üretim adetlerinden de bahseden Bayraktar'a göre, yakın gelecekte insansız mühimmat ve platformlar ülkeler için artık 'mermi kadar vazgeçilmez' hale gelecek.
Dünyanın en büyük İHA/SİHA şirketi Baykar, uluslararası pazarı domine etmeyi sürdürüyor. İstanbul merkezli şirketin seri üretim faaliyeti ve İtalyan savunma devi Leonardo ile imzalanmış ortaklık anlaşması hakkında güncel bilgileri Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar duyurdu.
ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nin (Atlantic Council) sorularını cevaplayan Bayraktar, 38 ülkeye ihracat gerçekleştiren Baykar'ın dünyanın en büyük İHA üreticisi olduğunu, şu anda yılda 250 adet Bayraktar TB2 ve 50 adet de AKINCI TİHA üretmekte oldukları bilgisini verdi.
"Baykar insansız sistemler için seri üretim kapasitesi oluşturdu. İstanbul üssümüz türünün dünyadaki en büyük tesisi. Yani potansiyel müşterilerimiz hızlı teslimat yapabileceğimizi biliyorlar" diyen Bayraktar, insansız sistemler, dronlar ve gezici/dolanan mühimmatların artık ülkeler için 'mermi gibi bir gereklilik haline geldiğini' vurguladı.
İşte Haluk Bayraktar'ın yaptığı açıklamadan önemli satır başları...
KIZILELMA VE TB3 İÇİN SERİ ÜRETİM SEFERBERLİĞİ
"Biz bir teknoloji geliştiricisiyiz ama mesele sadece teknoloji değil. Aynı zamanda teknolojiyi kullanmanın yollarını da ortaya koyuyoruz. Yaklaşımımız güvenilirlik, emniyet ve sağlamlığa odaklanıyor. Sahadan gelen geri bildirimlerle ürünlerimiz çok daha sağlam hale geliyor.
Teknolojiyi gerçek dünya deneyimiyle birleştiriyoruz. Filomuz yılda artık 300 bin uçuş saatini aşıyor, bu nedenle analiz edilecek çok şey var. Sistemlerimiz pazar genelinde en yüksek fiyat/performans oranını sürüyor. En gelişmiş teknolojiyle donatıldılar ve sürekli gelişiyorlar.
Savunma sektöründe her yerde büyük üretim kapasitesi zorlukları var; oysa Türkiye'de son 25 yılda büyük bir birikim oluştu. Sadece 20 yılda sektörde yaklaşık 70 şirketten 3 binin üzerinde şirkete ve binlerce ürüne ulaştık; önemli iç sinerjilere sahip harika bir ekosistem...
Baykar insansız sistemler için seri üretim kapasitesi oluşturdu. İstanbul üssümüz türünün dünyadaki en büyük tesisi. Yani potansiyel müşteriler hızlı teslimat yapabileceğimizi biliyor.
Yılda 250 adet Bayraktar TB2 ve 50 adet AKINCI TİHA üretiyoruz. Bayraktar TB3 ve KIZILELMA seri üretim kapasitesini artırmak için çalışmaları hızlandırdık."
BAYKAR SİSTEMLERİNİN AVRUPA'DA OLGUN BİR ALTERNATİFİ YOK
"Türkiye bir NATO müttefiki; bu nedenle tüm ürünlerimiz ve teknolojilerimiz Batı'nın teknik standartlarını, askerî özelliklerini takip ediyor, yani Batı sistemleriyle tamamen uyumlu. Batı pazarı bizim için kritik öneme sahip.
Leonardo'ya gelince... Bir ortak girişim kurma yolundayız. Avrupa'da önemli bir oyuncu ve çalışma alanları bizimkilerle oldukça uyumlu. Zaten onlarla çalışıyor, faydalı yük ve sistemleri ürünlerimize entegre ediyorduk. Şimdi bu bağ çok güçlendi, evlilik haline geldi.
Bu ortaklık sağlam, sahada kanıtlanmış sistemleri daha geniş bir pazara sunmak için harika bir fırsattır. Leonardo, Güney Amerika ve Avrupa dahil geniş pazarlar için büyük potansiyele sahip kritik alt sistemler üretiyor ancak ana odak noktamız Avrupa. Sahip olduğumuz ürünlerin Avrupa'da başka olgun alternatifi yok."
KIZILELMA KENDİ BAŞINA ÇALIŞABİLEN BİR UÇAK
(KIZILELMA gelecekte KAAN'ın fedai uçağı mı olacak yoksa KAAN'ın yerini mi alacak?)
KAAN, devlet tarafından geliştirilen ulusal insanlı savaş uçağı programıdır. KIZILELMA, Baykar'ın kendi tasarımı ve projesidir. İnsansız ürün ailesindeki son hedefimizdir; hem ses altı hem de ses üstü yeteneklere sahip bir savaş uçağı... Bunu sadık kanat adamı (fedai uçak) olarak görmüyoruz ancak teoride entegre bir yardımcı olarak çalışabilir; eğer riskli ortamlarda insanlı savaş uçaklarıyla birleştirilirse...
ABD Başkanı Donald Trump yakın zamanda F-47'yi diğer savaş uçaklarını kontrol eden bir ana gemi olarak tanıttı ve GCAP'i (İngiltere, İtalya ve Japonya ortaklığındaki savaş uçağı projesi) geliştiren konsorsiyum da bunu benzer şekilde tasarladı. Ancak KIZILELMA'yı bir filo kontrol sistemiyle kendi başına çalışan bir uçak olarak görüyoruz.
Biz şirket olarak insanlı sistemler geliştirmiyoruz. Sadece insansız hava araçlarına yatırım yapıyoruz. Odak noktamız bu. KIZILELMA agresif manevra kabiliyetine, otonom operasyona ve birkaç operatör tarafından idare edilen kontrollere sahip bir uçak. İlk uçuşunu 2022'de yaptı; bunu bir devrim olarak görüyoruz.
Bayraktar TB3 kısa pistli uçak gemilerinden kalkış ve iniş yapabilme kabiliyetine sahip. KIZILELMA'da da bu özellik olacak. Uçak gemilerinde görevli savaş pilotları her gün uçmak ve güncel kalmak için her yıl belirli sayıda sorti tamamlamak zorundadır. Bu, günde belki 50 eğitim uçuşu demek.
Buna karşılık insansız platformları sertifikalandırmak için çok fazla çaba, çok sayıda günlük iniş-kalkış gerekmiyor. Dahası KIZILELMA, komuta delegasyonu ve diğer operasyonel görevlere yardımcı olmak için yapay zekayı entegre edecektir."
MİLLETLERİN BUNA İHTİYACI VAR, TIPKI MERMİYE İHTİYACI OLDUĞU GİBİ
(F-35 tartışmaları ve Elon Musk'ın insanlı uçakların geleceğine dair sözleri...)
"Şu anda dünya çapında yaklaşık 13 bin insanlı savaş uçağı var. Rus, Çin, Amerikan ve diğer sistemler hepsi... Tüm bu platformların en nihayetinde insansız sistemmlere dönüşeceğine inanıyoruz ancak henüz bunu kanıtlamak mümkün değil. Ancak alana baktığınızda açıkça o yöne doğru gidiyor. Açık olmak gerekirse birebir şekilde insansıza dönüşmeyebilir. Bu, her insanlı savaş uçağının yerini 3 ilâ 5 insansız platformun alması şeklinde olur.
İnsansız sistemler her yerde olacak ve hava sahası kalabalıklaşacak. Sadece insansız savaş uçakları değil, daha küçük FPV dronlar ve dolanan mühimmatlar. Her yerde olacaklar ve her ülkenin bunları yapabilme yeteneğine ihtiyacı olacak. Milletlerin bu yüzyılda kendilerini savunabilmeleri için bu gerekli bir yetenek; tıpkı mermi üretme yeteneği gibi..."
BAYRAKTAR TB2 İLE OPERASYON MALİYETİ SAATTE SADECE BİRKAÇ YÜZ DOLAR
(Baykar sistemlerinde fiyat/performans avantajının nedenleri...)
Bayraktar TB2 fiyat/performans dengesi için çok iyi bir örnek. İlk satın alım fiyatı veya edinim maliyeti bir faktördür ancak bakım-dayanıklılık dahil olmak üzere yaşam döngüsü de dikkate alınmalıdır çünkü güvenilirlik uzun vadeli maliyetleri etkiler.
Diyelim ki Bayraktar TB2'ye bir alternatifi yarı fiyatına satın aldınız. Gerçekte bu 'alternatif' eğer 2 kat daha fazla düşme oranı varsa bu avantaj değildir. Yani Bayraktar TB2'nin bir güvenilirlik avantajı vardır, çünkü çok fazla kırımla karşılaşmazsınız ve maliyet değerlendirmesi değişir.
İnsansız sistemler savunma ekosisteminde yeni bir nişi temsile diyor. Havacılık ve uzay özellikle insanlı sistemler için muhafazakardır; kapsamlı sertifikalar ve düzenlemeler insan hayatını korumaya hizmet eder. Ancak insansız araçlar farklı bir paradigmadır; yeni sensörler, yeni teknoloji ve yeni operasyonel yaklaşımları hızla ekleyebilirsiniz.
Bir örnek; insanlı sistemlerin hâlâ mekanik jiroskoplar kullanmasıdır. Teknolojik olarak gelişmiş İHA'lar ise şu anda daha ucuz MEMS (mikroelektromekanik sistem) sensörleri, yüksek kaliteli yazılım sistemleriyle fiberoptik alternatifler kullanır.
İnsansız alanda, en son teknolojiyle kolayca yenilikler yapabilirsiniz ancak insanlı alanda muhafazakar olmanız gerekir, çünkü her yeni adımın insanlı havacılığın sertifikasyon ve güvenlik standartlarına uyduğundan emin olmanız gerekir.
Baykar dikey olarak entegre olduğumuz için fiyat avantajına sahip. Güçlü şirket içi aviyoniklerimiz, güç sistemlerimiz ve yer elemanı tasarımımız var. Bu, kritik alt sistemleri uyarlamamızı ve üst düzey yeteneklerle cazip fiyatlandırma yapabilmemizi sağlıyor.
6 ünitelik yer sistemi ve her şeye sahip TB2 hâlâ insanlı bir platformdan daha ucuz. TB2 filomuz yakın zamanda bir milyon saatlik kilometre taşını geçti, bu nedenle işletme maliyetimiz saatte sadece birkaç yüz dolar. Oysa tek bir insanlı F-16 için saatlik uçuş maliyeti minimum 20 bin dolar.
Seri üretim yapabildiğinizde, kullanılabilirlik ve güvenilirlik güçlü bir kombinasyona dönüşür. Ayrıca müşteriler insanlı bir sisteme kıyasla hızlı hizmete girme sürecinden yararlanır. Bir ülke, eğitimli kişilerle tam bir İHA sistemini bir yıl içinde kullanmaya başlayabilir ve bu da çok yıllık bir uygulama olan insanlı bir sisteme kıyasla çok hızlı ve uygun fiyatlı bir savunma yeteneği sağlar.
SAVAŞTA KÂR PEŞİNDE KOŞANLARDAN DEĞİLİZ
(Baykar'ın Ukrayna ile bağları...)
Ukrayna, Baykar'ın ilk ihracat müşterisiydi. Ukrayna ile işbirliğimiz bizim için stratejik seviyede. 2011'den beri onlarla çalışıyorduk ancak 2014'ten sonra işler hızla ilerledi. 2014'te başka hiç kimse onlara silahlı dron satmadı. Henüz olgun bir sistemimiz yoktu ancak yardım etmeyi kabul ettik.
Çok ihtiyaçları vardı ve arayış halindelerdi. 10 yıldan fazla zaman önceydi. Başka bir yerden de istediklerini alamadılar ve bu yüzden Türkiye'ye geldiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliği o noktada önemliydi, çünkü Ukrayna'yı ihtiyaç sahibi bir komşu ve dost olarak görüyordu.
Hükümetin desteğiyle 2019'dan itibaren silahlı dronlar tedarik ettik; sipariş 2018'de verildi. Çok mutlu oldular ve bu çok önemliydi. Cumhurbaşkanı Zelenski göreve geldikten sonra Ağustos 2019'da bizi ziyaret etti. Talebi üzerine Ukrayna'da bir fabrika kurmayı kabul ettik. Daha fazla sistem satın aldı ve biz de onlardan ürün almaya yöneldik.
"Çok iyi motorlarınız var. Belki motorlarınızı platformlarımızda kullanmanın bir yolunu bulabiliriz" dedik. Böylelikle Motor Sich ve diğerleriyle etkili bir işbirliği oluşturduk. Bir anlamda Türkiye ve Ukrayna birbirini tamamlayan ülkeler... Savaş 2022'de tırmandığında Ukrayna'yı desteklemek için elimizden geleni yaptık.
Avrupalıların Ukrayna adına TB2 satın almak için düzenlediği kitlesel kampanyaları hatırlayın. Ancak biz asla para istemedik. Platformları bağışladık ve 110 milyon doların üzerinde gelirden vazgeçtik.
Biz savaşta kâr peşinde koşanlardan değiliz. Bu kampanyaların bir parçası olarak tüm Bayraktar TB2'leri ücretsiz olarak teslim ettik ve kampanya fonları Ukrayna'yı desteklemek için insanî yardım ve diğer acil ihtiyaçlar için kullanıldı."
TRHABER
