FETÖ ve İsrail'de nükleer panik: Türkiye uranyum zenginleştirip atom bombası üretecek!

ABD'de İsrail'in çıkarlarını savunmak için faaliyet gösteren düşünce kuruluşu 'Demokrasileri Savunma Vakfı' (Foundation for Defense of Democracies-FDD), 'Türkiye nükleer silah peşinde' propagandasına başladı.

Yahudilerce fonlanan kurum, İsrail'in sahip olduğu atom bombası teknolojisini Türkiye'nin edinme hakkı bulunmadığını savunmak için FETÖ yanlısı Sinan Ciddi'yi kiraladı. 

ABD ve İsrail'in 15 Temmuz 2016'da Fetullahçı Terör Örgütü eliyle gerçekleştirdiği darbe girişimine destek veren isimlerden 'akademisyen' Sinan Ciddi, Andrea Stricker ile birlikte kaleme aldığı soru-cevap şeklindeki makalede Ankara'nın uranyum zenginleştirme faaliyetiyle meşgul olduğunu savunuyor. 

FDD'nin, 'Sıkça Sorulan Soru: Türkiye Nükleer Silaha Sahip Yeni Yayılmacı Devlet Mi?' başlığıyla servise soktuğu yazı, uranyum rezervleriyle ünlü Afrika ülkesi Nijer'in Ankara ile yaptığı anlaşmanın İsrail çevrelerini nasıl rahatsız ettiğini ortaya koydu. 

İşte o makaleden dikkat çeken satırlar... 

URANYUM, AFRİKA ÜLKESİ NİJER'DEN ELDE EDİLECEK

Ankara, zenginleştirilmiş uranyum yakıtı üretmeye yönelik sessiz ama bilinçli adımlar atıyor gibi görünüyor. Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, ülkedeki cunta hükümetiyle imzalanmış madencilik anlaşmasını güvence altına almak için Ekim 2024'te Nijer'i ziyaret etti. 

Bu anlaşma için en makul açıklama, Türkiye'nin uranyuma erişimi güvenceye alma niyeti ve potansiyel olarak zenginleştirilmiş uranyum üretme konusunda yakıt döngüsünü geliştirmenin temelini atma amacıdır. 

2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin nükleer silahlara sahip olabileceği, fakat Türkiye de dahil olmak üzere diğerlerinin sahip olamayacağı' fikrini eleştirmişti. 

Erdoğan'ın özellikle Suriye'de olmak üzere bölgedeki etkisini güçlendirme yönündeki çabaları, Ankara'nın nükleer silah arayışına girme olasılığını artırıyor. 

SAVAŞ BAŞLIĞINI FÜZEYE ENTEGRE ETMEK İÇİN ZAMAN GEREKİYOR

Türkiye zenginleştirilmiş uranyumu gizlice üretmek için gaz santrifüj tesislerinden yararlanabilir. Ankara, nükleer reaktörler için öncelikle Rus yardımına güvendi. Rusya'ya nükleer eğitim için personel gönderildi; Rosatom'un Akkuyu'ya inşa ettiği santraller 2025-2028 arasında faaliyete geçecek. 

Türkiye kötüye kullanılması durumunda nükleer silah çabalarına yardımcı olabilecek geniş bir nükleer enerji üretim programı geliştiriyor. Nükleer elektrik enerjisi üretimi, Ankara'nın temel nükleer altyapı, bilgi birikimi için araç sağlıyor. 

Akkuyu Nükleer Güç Santrali

Nükleer Tedarikçiler Grubu'nun (NSG) bir üyesi olarak Türkiye, NSG'yi doğrudan nükleer kullanım ithalat ve ihracatları konusunda bilgilendirmek zorunda ancak yükümlülüklerinden gizlice kaçınabilir. Ancak yine de Türkiye'nin nükleer silah yapmak, nükleer savaş başlığını bir füzeye entegre etmek için zamana ihtiyacı olacaktır. 

Ankara zenginleştirilmiş uranyum üretmenin en yaygın yolu olan gaz santrifüj teknolojisini yurtdışından talep edebilir. Türkiye'nin uranyum zenginleştirme arayışında olduğunun bir göstergesi de, bunun için gereken uranyum cevherini Nijer üzerinden satın almak için anlaşma imzalamasıdır.

Türkiye ve Nijer, uranyum cevheri ithalat/ihracatını yasal olarak beyan etmekle yükümlü değildir.

Ankara ayrıca bir gaz santrifüj tesisi için hammadde ve ekipman ithal edebilir, örneğin Çin'deki devlet veya özel şirketlerden... Türkiye, istihbarat teşkilatlarının veya IAEA'nın tespit edemediği eski nükleer silah programı bilim insanlarından ilgili yabancı eğitim ve yardım isteyebilir.

TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR NÜKLEER GÜÇ OLMAK İSTİYOR

Ankara, 'stratejik özerklik' adını verdiği şeyi ilerletmeye kararlı görünüyor. Türkiye, yabancı askeri satın alımlara olan bağımlılığı azaltmak, hatta ortadan kaldırmak için ulusal bir savunma endüstrisi geliştirmeye öncelik veriyor. Bunu başarmak için tanklar, denizaltılar ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere üst düzey yerel yeteneklere yatırım yaptılar. 

Türkiye, 2024'te yerli olarak ürettiği beşinci nesil savaş uçağı 'KAAN'ı başarıyla test etti ve bu da onu gizli savaş uçağı geliştirebilen seçkin birkaç ülke arasına soktu. Ankara'nın, İran'ın ortaya çıkan yeteneklerini telafi etmek için nükleer yeteneklere sahip olduğundan emin olmak için kısa vadeli bir ilgisi olması muhtemeldir, ancak uzun vadeli hedef bağımsız bir nükleer güç olmaktır.

Erdoğan, Türkiye'yi büyük bir güç olarak yüceltmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda, ülkenin konvansiyonel olmayan silah cephaneliğini genişletmeyi deneyebilir.