En ücra köyde bile KAAN'ı soruyorlar: Prof. Fahrettin Öztürk, 'Kimse endişe etmesin' diyerek müjdeyi verdi

TUSAŞ Motor Sanayii/TEI Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, Türk havacılığının kurtuluş mücadelesi olarak görülen Millî Muharip Uçak KAAN ve ona güç verecek yerli motora dair açıklamada bulundu. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) düzenlenen TEKNOFEST'e katılarak burada TRHaber muhabiri Serra Güven'in sorularını cevaplayan Öztürk, 'en ücra köylerde bile KAAN uçağının merak edildiğine' dikkati çekti. 

Hem KAAN hem de TEI'nin geliştirmekte olduğu motor konusunda Türk halkının yüksek bir duyarlılığa sahip olduğunu vurgulayan Öztürk, KAAN'ın bir an önce millî motorla uçması için çalıştıklarının altını çizerek "Akamete uğrayan bir şey yok. Endişeye mahâl yok" mesajı verdi. 

SADECE TUSAŞ'IN DEĞİL ÜLKEMİZİN PROJESİ 

TEI'deki görevine ek olarak TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı unvanı da bulunan Prof. Öztürk, TRHaber'e şunları söyledi:

KAAN uçağının ikinci prototipi üretiliyor. Motor ve itki sistemleri uçağın en önemli alt sistemidir. KAAN'ın ilk prototipinde biliyorsunuz F-16 motoru F110'u kullandık. Şimdi inşallah TEI üretimi TF6000 motoru yavaş yavaş KAAN'ın motoruna dönüşecek. 

TF6000'e bu yolda ilk adım diyelim. Bu adımlarımız artarak devam edecek ve sonrasında da daha güçlü itki sistemi, 35 bin pound civarında itkiye sahip bir motorun üretimi gerçekleşecek. 

Motor KAAN'sız, KAAN motorsuz olmaz. Çalışmalarımız iki tarafta da aynı hız ve kararlılıkla devam ediyor. Bu sadece TUSAŞ'ın değil, ülkemizin projesi. Bunun yanında birçok paydaşımız var, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE, TEI... hep beraber çalışıyoruz. Yüzlerce yan sanayi firması da destek veriyor. 

5. nesil savaş uçağı projesinin gerçekleşmesi için hep birlikte çalışıyoruz. Çalışmalar iyi gidiyor. Akamete uğrama yok. Tarih vermekten kaçınıyorum ama elimizden geldiğince en hızlı biçimde KAAN'ın Türk motoruyla, yerli motorla uçtuğunu görmek için çalışıyoruz.

2030 YILINDAN ÖNCE MİLLÎ MOTORLA UÇACAK, HİÇ ŞÜPHEMİZ YOK

KAAN yerli motorla 2030'dan önce uçacak. Ona ilişkin şüphemiz yok. Ama net bir tarih vermek bizim görevimiz değil. Çalışmalarımız devam ediyor. 

TUSAŞ ve TEI şirketlerimiz, biri 1984 öbürü ise 1985 yılında kuruldu. Fakat bu şirketlerin yerli üretime geçmesi son 20 yılda oldu. 20 yılda bu kadar çok platform ve bu kadar çok motor nasıl devreye girdi? Gerçekten motivasyonumuz yüksek. 

Devletimiz kaynak ayırdı ve irade ortaya konuldu. Bu kadar kısa süre içerisinde onlarca platform devreye alındı. Prototipleri uçtu, seri imalata geçti. Ben bunun gerçekten çok büyük bir başarı olduğuna inanıyorum. Çünkü bir hava aracının geliştirilmesi yaklaşık 20 yıl sürüyor. Biz 20 yıla onlarca hava aracı sığdırdık. 

Normal bir motor bile 10-15 yıl içerisinde geliştiriliyor. Biz motorumuzu bu sürelerin çok altında geliştirdik. Türk milletinin bu konuda motivasyonu yüksek. Fuarlarda ürünlerimizi gördüğünüz zaman zaten çok önemli geliştirmeler olduğunu görüyorsunuz. 

Halkımızın da beklentisi yüksek. Halkımız yakından takip ediyor. En ücra köşede herhangi bir köye gitseniz KAAN'ı soruyorlar. HÜRJET'i soruyorlar. Motor konusunu hemen hemen herkes soruyor. Motor konusunda halkımız çok duyarlı. Endişe etmesinler, biz uçağın yerli ve millî olması yönünde her türlü gayreti gösteriyoruz.