El Cezire’den Türk savunmasına büyük övgü: Bağımsız bir yol çiziyor

Türkiye'nin savunma sanayiinde kat ettiği büyük ilerleme, yerli ve milli ürünlerle küresel arenada dikkat çekiyor.

Son yıllarda yapılan yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları sayesinde Türkiye, insansız hava araçlarından zırhlı kara araçlarına, milli füzelerden savunma yazılımlarına kadar geniş bir yelpazede kendi teknolojisini üreten ve ihraç eden bir ülke haline geldi.

Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi İHA'lar, MİLGEM projesi kapsamında üretilen milli savaş gemileri ve yerli füze sistemleri, Türkiye'nin bağımsız savunma kabiliyetini güçlendiren başlıca ürünler arasında yer alıyor.

''TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR YOL ÇİZİYOR''

Katar merkezli El Cezire yayın kuruluşu, Türkiye’nin savunma gücünü mercek altına aldı.

“Kara, deniz ve hava yoluyla yapılan ilerlemelerle Türkiye bağımsız bir yol çiziyor” diyen El Cezire, “NATO'nun en büyük ikinci daimi ordusuna sahip olan Türkiye, aynı zamanda uluslararası pazarda bazı ikonik ürünlerle önemli bir silah ihracatçısı olarak ortaya çıktı” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin devamında Türkiye'nin on yıl önce 1,9 milyar dolar olan ihracatının her yıl artarak 2024 yılında 7,1 milyar dolara ulaşacağı ve Avrupa ile Ortadoğu'daki müşterilerle buluşacağı ifade edildi.

Türkiye’nin 2010'lu yıllarda yerli tasarıma odaklanarak yerli savunma üretiminde büyük bir artış sağladığı belirtilen haberde, şu ifadelere yer verildi;

“Bugün, binlerce Türk savunma üreticisi kara, hava ve deniz kabiliyetlerini kapsıyor ve bu da uluslararası alanda giderek daha fazla kabul görüyor” 

"TÜRK İHA'LARINI DUYDUNUZ MU?"

“Türk insansız hava araçlarını duydunuz mu?” başlığının altında ise şu değerlendirmeye yer verildi:

“Belki de en ünlü Türk insansız hava aracı (İHA), ilk olarak 2014 yılında konuşlandırılan ve en çok satın alınan Türk savunma ürünlerinden biri olan ikonik Bayraktar TB2'dir. Bununla birlikte, 200 kg (441 lb) faydalı yüke sahip orta irtifa uzun ömürlü Anka-S ve 70 kg (154 lb) faydalı yüke sahip Vestel Karayel taktik İHA da dahil olmak üzere birkaç tane daha var. Ülke ayrıca, yapay zeka ile güçlendirilmiş, havadaki herhangi bir tehdidi tanımlayabilen ve önleyebilen bir sistem olarak tanımlanan ‘Çelik Kubbe’ üzerinde de çalışmaktadır. Ayrıca, Türk Hava Kuvvetleri'nde eskiyen Amerikan F-16'larının yerini almayı amaçlayan ilk yerli beşinci nesil savaş uçağı Türk KAAN üzerinde çalışmalar devam etmektedir.”

"ALMAN LEOPARD VE AMERİKAN ABRAMS’A RAKİP"

El Cezire, Türkiye'nin zırhlı araç üretimine, Alman Leopard veya ABD Abrams gibi Batılı modellere rakip olacak şekilde tasarlanan Altay ana muharebe tankının öncülük ettiğini yazdı.

“Ordu ayrıca mayına dayanıklı bir araç olan ve kontrgerilla operasyonlarında yaygın olarak kullanılan Kirpi'nin yanı sıra FNSS Savunma Sistemleri'nin Kaplan ve Pars gibi modern piyade savaş araçlarına da sahip.” diyen El Cezire, şunları ekledi:

“En dikkat çekici olanı ise 2023 yılında konuşlandırılan ve Türk donanmasının en büyük gemisi olan amfibi drone taşıyan taarruz gemisi TCG Anadolu'dur” 

Ayrıca, Bora kısa menzilli balistik füzesi ve uzun menzilli Atmaca füzeleri gibi akıllı mühimmatlar, hava savunma sistemleri ve füzelerden oluşan uzun listeye de değinildi.

"TÜRKİYE'DE 3 BİN SİLAH ŞİRKETİ BULUNUYOR"

Türkiye'nin askeri donanım geliştirme çabasının iç etkenler kadar dış güçlerin de bir sonucu olduğuna işaret edilen haberde şu bilgiler aktarıldı:

“1970'lerin ortalarında Amerika Birleşik Devletleri, Kıbrıs'a askeri müdahalesi nedeniyle Türkiye'ye silah ambargosu koydu. 1990'ların başında Almanya, Türkiye'ye sattığı zırhlı araçların sözleşmede sadece NATO üyesi olmayan bir devletin saldırısına karşı kullanılabileceği belirtilmesine rağmen yurt içinde kullanıldığını söyleyerek Türkiye'ye silah ihracat yasağı getirdi. Ardından 2020'de ABD, Rus S-400 hava savunma sistemini satın aldığı için Türkiye'ye yaptırım uyguladı, o zamana kadar Türkiye zaten bir silah üreticisi olarak kurulmuştu. Bugün Türkiye'de yaklaşık 3 bin silah şirketi bulunuyor.”