Avrupa'da sadece Türkiye'nin var: Uzun menzilli balistik füze raporundan çarpıcı satırlar
Londra merkezli düşünce kuruluşu IISS, uzun menzilli füze geliştirmeyi hedefleyen Avrupa ülkelerinin yetenekleri hakkında bir rapor yayınladı. Yeni geliştirilmiş TAYFUN ve CENK füzelerine yer vermeyen raporda Türkiye'nin BORA/KHAN ve J-600T YILDIRIM füzeleriyle bile balistik mühimmatta Avrupa tek olduğu vurgulanıyor.
Ukrayna topraklarına düşen uzun menzilli Rus füzeleri, Avrupa ülkelerini benzer yeteneği kazanma konusunda arayışlara itti. Gerek seyir füzesi gerekse de balistik füzelerde büyük ölçüde ABD'ye bağımlı durumdaki Avrupa şimdi savunmada 'rönesans' amaçlıyor.
Menzili 300 kilometreyi aşan balistik füzelere Avrupa'da sadece Türkiye'nin sahip olduğu gerçeği ise çarpıcı bir veri olarak orta yerde duruyor.
Bu duruma dikkat çeken rapora Londra merkezli düşünce kuruluşu IISS (The International Institute for Strategic Studies) imza attı.
Türkiye'nin BORA/KHAN, J-600T YILDIRIM gibi kara konuşlu balistik füzelere sahip olduğunu hatırlatan rapor, daha uzun menzilli TAYFUN ve CENK füzelerine henüz yer vermedi.
Yedi Avrupa ülkesinin katılımıyla 2024 Temmuz'unda ilan edilen ELSA'nın (European Long Strike Approach - Avrupa Uzun Saldırı Yaklaşımı) uzun menzilli saldırı kapasitesi edindirmeyi amaçladığını hatırlatan IISS, Fransa, Almanya, İtalya ve Polonya gibi ülkelerin karadan fırlatılan balistik füzeleri yeniden değerlendirdiğini vurguluyor.
İşte "Avrupa'nın Füze Rönesansı" başlıklı dikkat çeken analizden öne çıkan ifadeler...
TÜRKİYE DIŞINDA HİÇBİR AVRUPA ÜLKESİNDE YOK
"Avrupa NATO üyelerinin silahlı kuvvetlerini modernize etme ve güçlendirme konusundaki ilgisini yeniden canlandırdı.
ELSA bildirisine imza atan Avrupa ülkeleri karadan fırlatılan konvansiyonel füzeler edinme konusundaki ilgilerini belirtiyor. Bu, 1990'lardan beri Avrupa ülkelerinin cephaneliklerinde çoğunlukla eksik olan bir yeteneğin yeniden doğuşunu işaret ediyor.
ELSA, Avrupa devletleri için caydırıcılık sağlama ve NATO'nun savunma ve caydırıcılık duruşunu iyileştirme potansiyeline sahip olsa da projenin meyve vermesi için birkaç politik, teknik ve bütçesel zorluk bulunuyor.
ELSA katılımcılarının hemen hemen hepsi halihazırda havadan ve bazı durumlarda denizden fırlatılan seyir füzelerine sahip olsa da, Türkiye dışında hiçbir Avrupa NATO üyesi 300 kilometreden daha uzun menzilli kara konuşlu bir füzeye sahip değil.
Bu kabiliyetin geliştirilmesi, bu ülkelerin Rusya'nın belirgin bir avantaja sahip olduğu bir kabiliyet boşluğu olarak algıladıkları şeyi dolduracaktır.
Rus ordusu 500 km menzilli 9K720 İskender-M (RS-SS-26 Stone) kısa menzilli balistik füze ve 2 bin 500 km menzilli 9M728 (RS-SSC-8 Screwdriver) karadan fırlatılan seyir füzesi (GLCM) dahil olmak üzere çeşitli tipte karadan fırlatılan balistik ve seyir füzeleri kullanıyor.
Bu sistemler, üslenme yerlerine bağlı olarak Avrupa genelindeki hedefleri vurabiliyor."
ROKETSAN yapımı BORA füzesi
İKİ ŞİRKET VAR, ONLARDAN BİRİ ROKETSAN
"Resmî ELSA duyurusu geliştirilmesi istenen silah türünden bahsetmeden, belirsiz bir şekilde 'uzun menzilli vuruşlar' için yeni bir yetenek geliştirmekten bahsediyor ve tarafların balistik veya seyir füzesi tasarımı düşündüğü olasılığını açıkta bırakıyor.
Ayrıca isimsiz Avrupa savunma yetkilileri, gerçek niyetin karadan fırlatılan bir yetenek geliştirmek olduğunu söyleseler de, bildiride bu açıkça belirtilmiyor.
ELSA projesinin hangi şekli alacağı konusunda bazı olası esneklikler olmasına rağmen, Avrupa savunma sanayii firmalarının balistik füze yerine seyir füzesi geliştirmede ikincisine kıyasla önemli deneyimleri olması nedeniyle bir seyir füzesinin geliştirilmesi daha olasıdır.
Fransız ArianeGroup ve Türkiye'nin ROKETSAN'ı dışında, balistik füze üretme deneyimli başka hiçbir büyük Avrupalı savunma firması yoktur.
İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson belki de istemeden, İsveç'in projeye katılımını duyururken niyetin '1000 ilâ 2000 kilometre arasında menzile sahip karadan fırlatılan bir seyir füzesi geliştirmek' olduğunu söyledi.
Jonson daha sonra ELSA sisteminin hava ve deniz alanlarında da uygulanabilir olabileceğini ve potansiyel olarak çeşitli farklı platformlarda kullanılabilecek bir füzenin geliştirilmesine işaret ettiğini belirtti.
Resmi olarak hizmete giriş tarihi belirtilmedi ancak İngiltere duyurusunda 'projenin 2030'lara kadar Avrupa'nın savunmasında önemli bir rol oynamasının beklendiği' söylendi."
Türkiye ve NATO ülkelerinin uzun menzilli füze kapasitesi
HEM ELSA HEM DE FÜZE PROJESİ HÂLÂ BELİRSİZ
"Anglo-Franco SCALP EG/ Storm Shadow ve onun yerine geçmesi amaçlanan, Geleceğin Seyir/Gemi Savunma Silahı (FC/ASW) olarak bilinen füzelerin menzillerinin 1000 km'den az olduğu tahmin ediliyor.
Alman-İsveç yapımı Taurus KEPD-350'nin menzili de yetersiz ve MBDA Almanya, Ortak Ateş Destek Füzesi (JFS-M) olarak bilinen bir GLCM geliştiriyor olsa da, menzili yalnızca 499 km'ye kadar çıkıyor.
3SM Tyrfing olarak bilinen süpersonik bir gemi karşıtı/kara saldırısı füzesi geliştirmek için işbirlikçi bir Alman-Norveç projesi daha uygun olabilir, ancak proje hakkında sınırlı ayrıntılar, ELSA'nın kriterlerini karşılayıp karşılamadığının belirsiz olduğu anlamına geliyor.
SCALP EG/Storm Shadow, Taurus ve MdCN düşük gözlemlenebilir ses altı tasarımlar olmasına rağmen, Ukrayna'daki savaştan elde edilen veriler, Kh-101 gibi benzer Rus sistemlerinin kara tabanlı hava savunmalarına ve füze savunmalarına karşı savunmasızlığını göstermiştir.
Karşılaştırıldığında, ikincil kara saldırısı yeteneğinde kullanılan Rus Kh-32 gemisavar füzesi gibi süpersonik tasarımlar, muhtemelen kısmen yüksek hızları nedeniyle savunmaları delmede çok daha başarılı olmuştur. Bu nedenle süpersonik veya çok düşük gözlemlenebilir bir tasarım, Avrupa ihtiyaçları için daha çekici bir uzun vadeli çözüm olarak görülebilir.
Birçok hırslı Avrupa projesi, katılımcılar arasındaki uzlaşmaz teknik veya endüstriyel farklılıklar nedeniyle çöktü. Başarılı olanlar ise verimsizlik, gecikme ve azalan üretim siparişlerinden muzdarip oldu.
Avrupa'nın zorlu güvenlik ortamı ve yetenek boşluğunu hızlı ve ucuz bir şekilde doldurma isteği göz önüne alındığında, Avrupa ülkeleri bu tuzaklardan kaçınmakta fayda görecektir.
Ancak ELSA programı hakkında daha fazla bilgi yayınlanana kadar, nihai boyutu, şekli ve dolayısıyla uygulanabilirliği konusunda belirsizlik devam edecektir."