Stresliyseniz başkasını koklayın! İsveçli bilim insanlarının araştırması şaşırtıyor

Koku ile stres arasında doğrudan bir bağlantı olduğu artık bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. İsveç'te yapılan araştırmaya göre başkasının vücut kokusunu almak stres seviyesinin düşmesinde doğrudan bir etkiye sahip. Özellikle sosyal kaygı, koku alma duyusu sayesinde önemli ölçüde azalma gösteriyor.
Kaygı her insanda ortaya çıkabilen psikolojik bir tepki ve bazı durumlar kaygı seviyesini kat be kat artırıyor. İsveçli bilim insanları da sosyal kaygıyla baş etmenin yollarını aramak üzere bir araştırma başlattı. Ve beklenmedik bir sonuca vardılar.
VÜCUT KOKUSU STRESİ AZALTIYOR
Araştırma neticesinde kişinin başkalarının vücut kokusunu aldığında stres seviyesinin azaldığı görüldü. Onların teorilerine göre koku, duygularla ilişkili beyin yollarını harekete geçirerek kişiye sakinlik sağlıyor.
Kokunun duygularla olan bağlantısı yeni bir şey değil. Bebeklerin güçlü bir koku alma duyusuyla dünyaya geldikleri, annelerinin kokusunu çok iyi bir şekilde tanıdıkları biliniyor. Bu yüzden yeni doğan bebek hemen annesine veriliyor ve güvende olduğu ona hissettiriliyor.
Koku, yakındaki bir yangından çıkan dumanın kokusunu almak gibi tehlikeleri hissetmemize, çevremizle ve başkalarıyla etkileşim kurmamıza da yardımcı oluyor. Burnun üst kısmında bulunan sensörler tarafından algılanan koku sinyalleri daha sonra doğrudan beynin hafıza ve duygu ile ilişkili alanı olan limbik sisteme taşınıyor.
FARKLI KONULARDA FİLM İZLEYENLERDEN TER ÖRNEĞİ ALINDI
İsveçli araştırmacılar da, insan vücudunun kokusunun, örneğin stresli veya mutlu olmamız gibi duygusal durumumuzu iletebileceğini ve hatta onu koklayanlarda benzer tepkilere neden olabileceğini varsayıyor. Bu yüzden gönüllülerden korku filmi ya da hoş bir film izlerken koltuk altlarından ter örnekleri vermelerini istediler. Daha sonra, sosyal kaygısı olan 48 kadın, kafalarındaki olumsuz düşüncelerden ziyade burada ve şimdiye odaklanmalarının istendiği daha geleneksel bir farkındalık tedavisi alırken bazı örnekleri koklamayı kabul etti. Bazı kadınlara gerçek vücut kokuları verilirken, bazılarına temiz hava verildi. Ter kokusuna maruz kalanların tedaviye daha iyi yanıt verdiği görüldü.
Uzmanlara göre koku alma duyumuz ile duygusal sağlığımız arasında güçlü bir bağlantı var. Öyle ki biri, eşi veya çocukları gibi diğer insanları koklama yeteneğini kaybettiğinde, depresyona girebilir veya izolasyon duyguları yaşayabilir.
