• G.ALTIN

    4.235,79

  • DOLAR

    40,0492

  • EURO

    46,9716

  • BIST 100

    10.069,78

  • BITCOIN

    $108.738

Onlar çıtır tavuk değil, katledilmiş birer civciv! 47 gün süren yaşamları adeta bir işkence ile son buluyor!

Onlar çıtır tavuk değil, katledilmiş birer civciv! 47 gün süren yaşamları adeta bir işkence ile son buluyor!

Görünüşü ve cezbeden lezzetiyle çıtır tavuklar sevilerek tüketilse de işin iç yüzü iştahınızı kaçıracak türden. Doğal ışık almayan barakalarda antibiyotikle beslenen civcivlerin, 47 günlükken kesilmesi ile başlayan süreç, et ve derinin harmanlanıp hamur haline getirilmesiyle devam ediyor. Haberi okuduktan sonra, bayıla bayıla tükettiğiniz çıtır tavukların aslında katledilen birer civciv olduğunu görüp onları bir daha tüketmek istemeyeceğinizden eminiz.

Fast food zincirlerinin neredeyse tüm menülerinde yer alan çıtır tavuklar, çoğu insan tarafından büyük bir beğeni ile tüketiliyor. Çıtır pane ile hazırlanan bu yiyecek içerdiği katkı maddeleriyle harika bir lezzete bürünüyor. Hatta bazı insanlarda bağımlılığa bile yol açıyor. 

Çıtır tavukların seçtiğiniz menü içinde tepsinize kadar gelme süreci ise ne yazık ki göründüğü kadar güzel değil. 

İÇİNDE SADECE BEYAZ ET YOK

Halk arasında nugget olarak da bilinen hazır çıtır tavuklar, hayvanların göğüs veya pektoral kaslarından elde edilen beyaz et ile diğer tavuk parçaları karıştırılarak yapılıyor. 

DOĞAL OLMAYAN BİR ORTAMDA 47 GÜNLÜK BİR YAŞAM

Öncelikle etlik piliçlerin, et üretimi için özel olarak doğup büyüyen, aynı anda on binlerce kuşu hapsedecek şekilde tasarlanmış devasa barakalarda tutulan piliçler olduğunu belirtelim. Broyler barakaları, tavukların pencerelerden bile güneş ışığı almasına izin verilmeyen, bir nevî hayvan hapishanesi olarak adlandırılabilir. Kuşlar yapay aydınlatma altında ve o kadar kalabalık alanlarda yaşarlar ki, uygun şekilde hareket etmeleri veya dinlenmeleri bile zor.

NEDEN ANTİBİYOTİK VERİYORLAR?

Doğal ortamdan tamamen uzak bu hayvanlara doğal yem verildiğini düşünmüyorsunuzdur sanıyoruz. Burada tavuklara genellikle daha hızlı büyümelerine "yardımcı olmak" için antibiyotik veriliyor. Zaten çiftlik hayvanlarında aşırı antibiyotik kullanımı, günümüzde insanlığın karşı karşıya olduğu en ciddi sağlık tehditlerinden biri olan antibiyotik direncinin önde gelen nedenlerinden biri.

Etlik civcivler, zamansız kesimlerinden önce fabrika çiftliklerinde bir aydan biraz fazla yaşamalarına rağmen, çoğu bu kısa sürede bile hayatta kalamıyor. Doğal olmayan hızlı büyüme, tavukların iskeletlerinde ve organlarında da strese neden oluyor ve ani ölüm sendromu gibi ölümcül durumlara yol açabiliyor. 

YAŞAMLARI DA ÖLÜMLERİ DE İNSANLIK DIŞI

47 günlük civcivler mezbahaya aynı anda yaklaşık 3.000 kuş alabilen kamyonlarda götürülüyor. Kesim işlemi de tıpkı barınma, beslenme ve nakliye gibi, işkence niteliğinde yapılıyor. Kuşlar henüz diriyken metal üzengi demirlerine sokuluyor. Boğazları kesilmeden önce bilinçsiz hale gelmeleri için elektrikli bir su banyosundan geçiriliyorlar. Ardından kaynayan bir su kabına daldırılıyorlar. Yani yüz binlerce kuş, uygunsuz sersemletme ve boğaz kesme nedeniyle ölümlerinin bilincinde oluyor. 

ET, KEMİK VE DERİ İLE YAPILAN BİR HAMUR

Ölü tavukların kemikleri çıkarılıyor, göğüs etleri kesiliyor ve devasa bir öğütücüye götürülüyor. Et öğütülüyor ve tavukların derisiyle birleştiriliyor. Bu bağlayıcı bir madde görevi görüyor ve sonunda iştah açıcı olmayan bej bir hamur haline geliyor. Çıtır tavuk yaratmanın son aşaması ise, et hamurunu şekillendirmek, tempura hamuruyla dövmek ve kızartmak...

Çıtır tavuklar yüksek miktarda sodyuma sahip yiyecekler. Ayrıca yüksek miktarda koruyucu, şeker ve yağ içeriyorlar. Tüm bu bileşenler, özellikle sık sık yenildiğinde onları çok sağlıksız hale getiriyor. 

Avatar
TR Haber