Türkiye’de ilk doz aşı sayısı 42, ikinci doz aşı sayısı ise 30 milyon. 12 milyon kişinin ilk dozu olduğu halde ikinci doz aşı olmaya gitmemesi şaşkınlığa yol açıyor. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, bu kaçışın 5 bahanesi olduğunu söyledi. Hasöksüz, bahaneleri şöyle sıraladı: “Sosyal medyadan etkilenerek yan etki korkusuyla ikinci dozu olmayanlar, tek dozun yeterli olduğunu düşünenler, tatile gidip ihmal edenler, maske ve mesafenin yeterli olduğunu söyleyenler ve aşı olanların da hastalığa yakalandığını düşünenler.” Hasöksüz, virüsten korunmanın aşılanma tablosunun ‘vaktinde’ tamamlanmasıyla olacağının altını çizdi.
Kovid-19 aşılamasında iki doz arasında oluşan 12 milyon doz farkın kapatılması toplumsal bağışıklık için kritik önemini korurken, bu konuda ağırdan alanların gerekçeleri pes dedirtiyor. Türkiye’de toplam uygulanan doz sayısı 79 milyona yaklaştı. Bunlardan 42 milyon 542’si ilk, 30 milyon 440 bini ise ikinci doz. İki doz arasında 12 milyon fark bulunuyor.
Her yıl 5 milyon kişi bu yüzden ölüyor! Azı da...
YANLIŞ BİLGİLER ETKİLİYOR
İkinci dozdan kaçışın sebeplerini sıralayan Prof. Hasöksüz, şunları söyledi: “Aşı yaptırmayanların büyük bir çoğunluğu sosyal medyayı sık kullanan kişiler. Bu vatandaşlar maalesef yanlış bilgilerle aşıların yan etkileri konusunda çekingen davranıyorlar. Diğer önemli bir konuda tek doz aşıdan sonra bunun yeterli olduğuna inanmaları. Maalesef günlük pozitif vakaların önemli bir bölümü de tek doz yaptırıp ikinci dozlarını yaptırmayanlar. Maske ve mesafenin koronavirüse karşı korunmada yeterli olduğunu düşünüp aşı olmayan insanlar var. Ayrıca sanırım kişiler arasında bir etkileşim var. İki doz olanlar maske ve mesafeyi bırakınca tek doz olanlar veya aşısızlar da bunlara uyuyor.” Prof. Hasöksüz, aşı yaptıranların da hastalandığına ilişkin düşüncenin ikinci doza mesafeli davranmada etkili olduğunu söyledi.
