Günlük hayat içerisinde vaktimizin önemli bir kısmını iş yerlerine ayırıyoruz. Buradaki mevcut huzurumuz ise genel yaşantımızı doğrudan etkiliyor. Stresli bir iş, insanı hem zihinsel hem de ruhsal olarak yoruyor.
Kanadalı bilim insanları ise, iş stresinin yalnızca zihinsel sağlığa ciddi zarar vermekle kalmadığını, aynı zamanda özellikle erkekleri fiziksel yapısına da telafisi mümkün olmayan zararlar verebileceğini iddia ediyor.
Bu hastalık erkeklerin korkulu rüyası! 2050 yılına kadar yüzde 77'lik... Telefon bağımlısı ebeveynlerin çocukları incelendi! Okuyunca canınız sıkılacakİŞ STRESİ ERKEKLERİN KALBİNİ VURUYOR
Araştırmacılar yaptıkları çalışmada iş stresinin erkeklerde kalp sorunlarına neden olacak kadar şiddetli olabileceğini buldu. Bu kişilerin çok ağır bir iş yükü, boğucu teslim tarihleri vardı ve çoğu kendisine hiçbir özerklik tanımayan bir ortamda çalışıyordu.
Dr. Mathilde Lavigne-Robichaud'a göre hiçbir zaman ödüllendirilmeyen aşırı eforun kalp sağlığı açısından da ciddi sonuçları var. Bu kanıtlamak isteyen ekip 6.465 çalışanın sağlık seyrini takip etti. Çalışmanın başlangıcında hiçbirinde kardiyovasküler hastalık yoktu. Takip döneminin sonunda, katılan 3.118 erkekten 571'i ilk kardiyovasküler sorunlar yaşadı.
Yaşından genç görünenler okuyunca sevinçten havaya uçacak! Diğer insanlara öyle... Cilt kanseri olup olmadığınızı anlayabilirsiniz! Kendi kendine muayene nasıl yapılır?...TAKDİR GÖRMEMEK RİSKİ YÜZDE 49 ARTIRDI
İş yerinde yoğun stres yaşayan veya çabalarının takdir edilmediğini hissedenlerin kalp hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 49 daha fazlaydı. Her ikisine de sahip olanların kalp sorunu yaşama riski iki kat daha fazlaydı.
3.347 kadın katılımcının ise 265'i ilk kardiyovasküler sağlık sorunu yaşadı. Yoğun stres yaşayan veya çabalarının takdir edilmediğini hissedenlerin kalp hastalığına yakalanma riski yüzde 24 daha yüksekti.
Araştırmacılar, iş stresinin, mesleki hayal kırıklığıyla birleştiğinde kalp üzerindeki olumsuz sonuçlarının, obezitenin yol açtığı sonuçlara benzer olduğunu vurguluyor. Her gün işte geçirdiğimiz zamanın miktarı göz önüne alındığında, çalışma koşullarının ve refahının iyileştirilmesinin halk sağlığı açısından hayati önem taşıdığı sonucuna varıyorlar.